Batı Karadeniz Bölgesi'nde Kastamonu ve Bartın illeri sınırları içinde yer almaktadır. 37,753 hektar büyüklüğünde olup, çevresinde 134,366 hektar alan tampon bölge olarak ayrılmıştır. Alanın toplam büyüklüğü 172,119 hektar dır. Küre Dağları çevresinde 8 ilçe, 123 köy bulunmaktadır. %52 si Bartın'da %48'i Kastamonu'da kalmaktadır. 07.07.2000 Tarihiinde Milli park olarak ilan edilmiştir. Türkiyede korunması gerekli 9 sıcak nokta dan biri olmasının yanı sıra Türkiye nin ilk pan parkıdır. 2012 de pan park ilan edilmiştir. PANPARKS (Avrupa'nın Seçkin Milli Parkları Ağı) Avrupa Genelinde yabanıl alanların korunması konusunda odaklanmış bir kuruluştur.
Karadeniz Bölgesi'nin batısında, Küre Dağları üzerinde yerleşik Milli Park, tamamen bir plato karakteri taşır.200o yılında Milli Park ilan edildi. Küre Dağları Milli Parkı'nın kapladığı alanın yüzölçümü 37.753 hektara, çevresindeki tampon bölge ise 134.366 hektara denk düşer. Yakın çevresinde süregelen yaşam, Milli Park sınırları içerisine yayılmamış ve milli park içerisinde hiçbir yerleşim kurulmamıştır.
Batı'da Bartın Çayı'ndan başlayan Küre Dağları, yaklaşık 300 kilometrelik uzunluğuyla Doğu'da Kızılırmak'a ulaşır. "İsfendiyar Dağları" adıyla da anılan sıradağlar Kuzey'de Karadeniz'e, Güneyde Gökırmak'a uzanır. Hareketli topografik yapısıyla, bu sıradağlar önemli bir peyzaj çeşitliliğinin de ev sahibidir. Orman, akarsu, çayır ve mera, maki, kayalık alanlar ve mağaralar, kıyı ve geleneksel tarım alanları gibi ana ekosistem tiplerini bir arada barındıran zengin habitatlarını, Anadolu'nun kuzeyini bir baştan ötekine saran kıyısal dağ sisteminin parçası olmasına borçludur.
Küre, orta yükseklikte bir dağ sırası olarak sınıflandırılır. Zira en yüksek zirvesi, 2019 metre yüksekliğiyle Devrekâni ve Abana arasında yerleşik Yaralıgöz Dağı'dır. Sistem içerisindeki, tek alt-alpin bölge de işte bu zirvededir. 1746 metrelik Ballıdağ, 1282 metrelik Karakuz, 1804 metrelik Göynük ve 1657 metrelik Dikmen Dağları, Küre boyunca diğer önemli yüksekliklerdir. Küre Dağları'nın fazla girintili çıkıntılı olmayan Karadeniz tarafı kıyıya paralel uzanır. Denize ulaştıkları vadilerde akarsular, küçük koylar; aniden yükselen kıyılar ise falezler meydana getirir. Kıyı şeridinin tipik görüntüsünü bu koy ve falezler şekillendirir. Dağların kuzey eteğini izleyen kıyı yoluna Amasra, Kurucaşile, Cide, İnebolu, Abana, Çatalzeytin, Türkeli ve Ayancık sıralanmışken; güneyinde Ulus, Pınarbaşı, Azdavay, Kastamonu, Taşköprü ve Boyabat yer alır.
Günümüzde tehlike altındaki "Karadeniz Nemli Karstik Orman" ekosistemlerinin, en iyi yabanıl örneklerine sahip Küre Dağları Milli Parkı, Avrupa'da korunması gereken 100 Orman Sıcak Noktası içinde yer alır. Sıcak Nokta, doğa korumacıların dünyada endemizm düzeyi yüksek ve aynı zamanda hızla habitat kaybına uğrayan alanları tarif etmek üzere kullandıkları terimdir. Genetik,tür, habitat ve ekolojik süreçler çeşitliliği, nadir ve nesli tehlike altındaki türlerin varlığı, ekosistemlerin dış etkenlere hassaslığı, yaşlılığı ve olgunluğu; bir alanın doğa koruma açısından önemini ortaya koyan çeşitli etkenler arasında sayılır. "Kuzey Anadolu ve Kafkasya Ilıman Kuşak Ormanları" Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF) doğa koruma açısından küresel düzeyde öncelikli 200 ekolojik bölgeden biridir. Küre Dağları Milli Park alanı da, 157 endemik bitki türü ve bunlar içinde nesli tehlike altında olan 59 bitki taksonu barındırdığından bu çok değerli bölgenin bir parçasıdır.
Taşıdığı tüm bu özellikler dolayısıyla alan 2000 yılında "Milli Park" statüsü ile koruma altına alınmıştır. Buna ek olarak, korunması amaçlanan biyolojik çeşitliliği güvence altına almak için "tampon bölge" kavramı da Türkiye'de ilk kez Küre Dağları Milli Parkı ile gündeme gelmiştir.
Milli parkın kaynak değerlerini Valla Kanyonu, Ilgarini Mağarası gibi jeolojik oluşumlar, Ilıca Şelalesi gibi doğal güzellikler ve zengin bir flora ve fauna ile otantik, folklorik kültür zenginlikleri oluşturmaktadır.
İnsan etkisinin az olduğu yüksek karstik platolar, sağlıklı ve yabanıl bir orman ekosistemini bağrında taşır, çünkü yaşlı ve kuru ağaçları, zengin bitki birlikleri, ormanda yaşayan hayvanlar için uygun barınma ve beslenme koşulları içerir. Küre Dağları Mili Parkı'nın biyolojik açıdan önemi, çok sayıda hayvan türü için sunduğu farklı yaşam ortamından kaynaklanır. Yaban kedisi (Felis sylvestris), susamuru (Lutra lutra), bozayı (Ursus arctos) ve ulugeyik (Cervus elaphus) gibi memeli türleri dahil, Türkiye'de yaşayan 160 memeli türünün 48'ine bu alanda rastlanır.
Bugüne kadar alanda 129 kuş türünün yaşadığı belirlenmiştir. Bu türlerden küçük akbabaların (Neophron percnopterus) nesli küresel ölçekte tehlike altındadır. Kuş türleri için önemli olan coğrafi şekillerden geniş vadilere bakan yüksek kayalıklar, akbaba, şahin, kartal ve gece yırtıcılarının barınması için uygun alanlar oluşturur. Ancak alan sadece yırtıcı türler değil, hem deniz kıyısında üreyen ve kışlayan su kuşları, hem de ılıman kuşak orman biyolojik türleri için önemlidir. Küre Dağları Milli Parkı, bu nedenle, Doğa Derneği ve BirdLife International (Dünya Kuşları Koruma Kurumu) tarafından 2004 yılında güncellenen "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları" listesinde yer alır. Küre Dağları Milli Parkı'nda 113 omurgasız türünün varlığı belirlenmiştir. Bölgede tespit edilen çiftyaşamlı (amfibi) türü sayısı 10, sürüngen türü sayısı ise 23'tür.
KAYNAKLAR:
FOTOGRAFLAR:
http://www.kdmp.gov.tr