Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Avusturya ::::: Viyana ::::: Viyana'nın İncisi Schönbrunn Sarayı...        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Avusturya Viyana 12 Eylül 2011 06 Temmuz 2011
09 Temmuz 2011
25241 4 hakangeziyor 

 Viyana'nın İncisi Schönbrunn Sarayı...
 (Genel)

Viyana gezimiz sırasında Habsburg'ların ünlü yazlık sarayı Schönbrunn'u atlamak olmazdı elbette. O'nun ayrı bir yazı şeklinde anlatılması gerektiğini düşündüm ve oturdum klavyenin başına...

Viyana metro sistemi oldukça başarılı bir şekilde organize edilmiş. Sarayla aynı isimdeki metro durağına ulaşabilmek için U4 hattını kullanmanız gerekiyor. Metrodaki levhalar hangi yöne gideceğinizi göstermekle birlikte zaten kalabalığı takip etmeniz de Saray girişine ulaşmak için yeterli bence. Demir kapıdan girince upuzun ve tatlı sarı renkli devasa saray karşınıza çıkıyor. Çok fazla yaklaşmadan birkaç kare fotoğraf almanızı tavsiye ederim. Zira sonradan sığdırmak mümkün olmuyor.
Sarayı anlatmadan önce meraklısı için biraz giriş biletleri hakkında bilgi vereyim. Öncelikle sarayın bahçelerini gezmek ücretsiz. Franz Joseph ve Sisi'ye ait 22 saray odasının gezildiği en ucuz bilet olan Imperial Tour 10,50 €. Buna ilaveten Maria Theresa'ya ait daireleri de gezmek isterseniz Grand Tour bileti almak durumundasınız ve bunun da maliyeti 13,50 €. Buna ilaveten yüksek çalılardan oluşan labirentte (Maze) kaybolup hoşça vakit geçirmek istiyorsanız ve Saray bahçesinin en sonundaki tepelikte yer alan Gloriette'nin terasına çıkıp muhteşem manzarayı da seyrederim derseniz o zaman 16,50 € verip Classic Pass almalısınız. Son olarak her saat başı düzenlenen elmalı turta (Apple Strudel) şovunu seyretmek ve hatta tatmak isterseniz Classic Pass Plus alacaksınız ve bu da size 19,50 €'ya malolacak. Biz Cem'le adam başı 16,50 € vererek birer tane Classic Pass aldık ama bu işin en avantajlısı Viyana yazısında da bahsettiğim Sisi Ticket. 23,50 €'ya hem Hofburg dahil iki sarayı ve bir de ilaveten müzeyi geziyorsunuz ve 6,90 €'luk müze bedavaya geliyor.
Habsburg İmparatoru Matthias gezi ve av için kullanılan bu arazide avlanırken tesadüfen bir "güzel çeşme" bulur. Güzel çeşme Almancada "Schöner Brunnen" olarak ifade edildiğinden Sarayın adının buradan geldiği söyleniyor. 1683 yılındaki 2. Viyana Kuşatması'nda bu bölgedeki ormanlık alan yok olunca bir yazlık saray yaptırılmasına karar verilmiş ve 1713 yılında tamamlanmış. Ancak gezdiğimiz Saray aslında daha sonradan, özellikle de, İmparatoriçe Maria Theresa tarafından yaptırılan ilavelerle bugünkü halini almış.

Turnikeye gelip biletlerimizi içine sokmamıza rağmen kapı açılmayınca görevli bayan biletimize baktı ve "daha altı dakikanız var" dedi ve hemen üstte duran elektronik tabelayı gösterdi. Cahillik işte...Meğerse içeride büyük yığılmalar olmasın diye kısa saat dilimleri içinde girişe izin veriliyormuş. Tabi biz langur lungur bakmadan girmeye çalışınca sistem bize "hoop" dedi...

Turnikeden geçtikten sonra 11 dilde anlatım yapan sesli rehber cihazını aldık. Elbette Türkçe yok...Bu cihazlar son derece işlevsel. Başka yerlerdeki gibi bir kez basınca sürekli anlatmıyor. Siz gezerken oda ya da nesnelerin bir yerinde numaralar var. Bu numaraları cihaza yazıp yeşile bastığınızda başlıyor anlatmaya. Yani kaçırma şansınız yok. Tekrar tekrar dinleyebilirsiniz. Sıkıldıysanız kırmızı tuşa basıp iptal etme şansınız da var.
Gerek Maria Theresa gerekse de Sisi'ye ait odaların büyük bölümü orijinal haliyle muhafaza edildiği için dönemin zenginliği ve ihtişamı açık biçimde görülüyor. Her ne kadar biz gezerken restorasyon çalışmaları olsa da 40 metre uzunluğundaki Büyük Salonun uzun pencereleri, devasa avizeleri harika. Bu salon bugün de bazı devlet törenlerinde kullanılıyormuş. Yine gül ağacı kaplamalarıyla bezenmiş Milyonluk Oda ve Mavi Çin Salonu ilgimizi çekti. Bir de hemen şimdi garsonlar servis yapacakmış gibi hazır ve nazır bekleyen büyük yemek salonu da çok etkileyici geldi bana.

Ziyarete açık olan saray odalarını gezmemiz yaklaşık bir buçuk saatimizi aldı. Ne kadar ayarlasalar da içerisi yine çok kalabalık. Hele bir de kalabalık tur grubuna denk gelince neredeyse nefes bile alamıyorsunuz. Fotoğraf çekmek yasak ama gizli saklı birkaç poz yakalamayı başardım. Kapalı alanlardaki gezimizi tamamladıktan sonra vurduk kendimizi devasa bahçeye.
Sarayın bahçesi oldukça büyük: Batıdan doğuya yaklaşık 1,2 km, güneyden kuzeye de yaklaşık 1 km genişliğindeymiş. Bahçe içerisinde bir de oldukça büyük bir hayvanat bahçesi bulunuyor. Sırtımızı Saraya verip en tepedeki Gloriette'ye doğru yürümeye başladık. Renk renk ve simetrik biçimde düzenlenmiş çiçekler, sanki bir halıymış hissi veren yemyeşil çimlerin arasında nefis görünüyor. Rengarenk güzelliklerin sonunda kendimizi Neptün Çeşmesinde bulduk. 1780 yılında tamamlanan çeşmenin önünde bir havuz yer alıyor ve ortasında elinde üçlü mızrağıyla Neptün bulunuyor. Aslında burası yukarıya devam edecek olanlara küçük bir mola imkanı da sunuyor. Çeşmenin bulunduğu bölgeden Saray manzarası müthiş. Taşların arasında bırakılan boşluktan bolca foto çektik. Bu arada ahlaksız kaplumbağalar da gözümüzden kaçmadı yani.
Ne kadar ağır olursak olalım meyilli yolu takip edip Gloriette'ye ulaştığımızda ter içinde kalmıştık. Ferdinand Hetzendorf von Hohenberg tarafından 1775 yılında yapılan, sütunlardan oluşan bir tür tapınak havasındaki seyir yeri, monarşinin sonuna kadar yemek salonu, kahvaltı salonu olarak da kullanılmış. İkinci Dünya Savaşında yıkılan Gloriette daha sonraki dönemde aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş. Tek başına buraya çıkmak isterseniz 2,50 € ödemek durumundasınız. Bizim biletlere dahil olduğu için vurduk kendimizi daracık merdivenlere. Yukarıdan hem enfes bir manzara seyrediyorsunuz hem de bahçenin ve parkın güzelliği karşısında ağzınız açık kalıyor. Terasın arka tarafında da bir havuz var ve bahçe devam ediyor.
Bu arada Saray bahçesinde gezen Panorama Treni hakkında da biraz bilgi vereyim. Üç vagonlu, yaklaşık 50 kişilik bu trenler bahçe içerisinde sürekli tur atıyorlar ve dokuz noktada indi-bindi yapabiliyorsunuz. 6 € ödeyerek (14 yaşından küçükler için 4 €) alacağınız biletler tüm gün geçerli ve bahçe içinde bir tam tur yaklaşık 50 dakika sürüyor. Değişik bir tecrübe olabilir. Özellikle yürümeyi çok tercih etmeyenler için.

Gloriette'den indiğimizde sağ tarafa doğru yüksek ağaçların arasından ilerlerken karşımıza simsiyah küçük bir sincap çıktı ve yürüyüşümüz boyunca kısa bir süre bize eşlik etti. Parkta bunlara sık sık rastlamak mümkün. İnsanlara da çok alışmışlar, hani elimizde fındık-fıstık olsa gelip yiyecekler.
Biraz ilerlediğimizde karşımıza Roma Harabeleri çıktı. 1778 yılında inşa edilen harabeler Habsburg Hanedanını kahraman ve yenilmez Roma İmparatorluğunun ardılları olarak göstermek için inşa edilmiş. Hemen biraz ilerisinde de 1630 yılına tarihlenen Güzel Çeşme (Schöner Brunnen) yer alıyor. Dışarıdan baktığınızda bizdeki türbelere benzer bir yapı olan çeşmenin içinde Roma tarzı güzel bir kız heykeli mevcut.

Biraz daha ilerlediğimizde karşımıza Obelisk Çeşmesi çıktı. 1777 yılında yapılan çeşme ortasındaki uzun eski Mısır tarzı obeliskle anılıyor. Önünde küçük bir havuz olan çeşmenin etrafında kaplumbağa, yılan ve kedi gibi hayvanların heykelleri var. Heykelin ağzından dökülen su ile minik bir şelale havası da verilmiş. Yolumuza saraya doğru devam edince nilüferle bezenmiş havuzu gördük. Biraz daha ilerlediğimizde yeniden sarayın bulunduğu yere geldik ve bu sefer istikametimiz yüksek çalılardan oluşan labirent (maze) oldu. Buraya tek girmek isterseniz ücreti 3,50 €
Bu çalılardan oluşan labirentler aslına bakarsanız bayağı bir sinir bozucu olabiliyor. Kısacık bir mesafeyi labirent mantığı nedeniyle geçemiyorsunuz, önce komik oluyor ama daha sonra aynı yere çıkıp durdukça sinirler bozulabiliyor. Biz de Cem'le girdik ve başladık ilerlemeye. 10 dakika geçmesine rağmen bir türlü sonunda yer alan küçük terasa çıkamadık. Bizim gibi olan sarışın orta yaşlı bir bayanla habire karşılaşıp durunca başladık gülmeye. İşte tam bu nokta sinirlerin laçkalaştığı an oluyor. Dön baba dönelim mantığı ile gergin bir halde terasa ulaştığımızda yaklaşık 20 dakika olmuştu. Birer sigara yakıp yukarıdan aşağıdaki insanların komik durumunu (az önce biz de aynı durumdaydık) seyre koyulduk. Gerçekten sinir bozucu bir durum. Bu arada biz de dahil pek çok insanın nerede hata yaptığımızı da anlamış olduk. Hatta birkaç kişiye doğru yol için kopya bile verdik. Bu arada bizim bulunduğumuz labirentin hemen karşısında çocuklar için yapılmış ayrı bir bölüm daha var.
Labirent maceramızı tamamladıktan sonra bu kez bahçenin sağ tarafını gezmeye başladık. Uzun ağaçlar ve rengarenk çiçeklerin arasında Dutch Garden'daki Palm House'a çıktık. Çelik ve camdam yapılmış bu 113 metre uzunluğunda ve 28 metre yüksekliğinde yapının içinde büyük palmiye ağaçları ve türlü yeşillik mevcut. Zamanının en yüksek teknolojisi ile inşa edilmiş. Gezilmeye değer bence.

Schönbrunn Sarayı gezimiz yaklaşık beş saatin sonunda tamamlandı. Bir dönemin müthiş ihtişamına tanık olmak isteyenler için bulunmaz bir fırsat. Habsburg Hanedanına son veren anlaşmanın da imzalandığı Schönbrunn Sarayı, aynı zamanda, 1996 yılından bu yana bahçeleri ve diğer güzellikleriyle birlikte UNESCO Dünya Mirası listesinde. Viyana'ya kadar gelmişken siz de birkaç saatinizi bu muazzam yazlık saraya ayırın. Pişman olmayacaksınız...

Görüşmek üzere...








 Yazılan Yorumlar...
esra
(29 Ekim 2012)

çok güzel tanıtmışsın gerçekten gidesim geldi.

hakangeziyor
(11 Nisan 2012)

Sevgili Okan, Nisan - Haziran arası açılış kapanış saatleri 08.30-17.30; Temmuz-Ağustos 08.30 - 18.30. Saraya girişler yarım saat önce kapatılıyor. Yani giriş yaptıktan sonra tamamlayana kadar kalabiliyorsunuz. Zaten süre yetersizse içeriye almıyorlar.
Güzel yorumun için teşekkürler...

Okan
(11 Nisan 2012)

Anlatımlar çok güzel detaylı olmuş sağolun. Saraya giriş en son saat kaçta kapanış saati ile birlikte saray gezi alanı kapatılıp ziyaret bitiyor mu ? saat 16:30 girsek 17:00ye çıkmamız mı gerek? Teşekkürler

NEŞE
(18 Eylül 2011)

Sevgili Hakan ,altında imzan olmasa bile ben senin yazını anında tanırım..Herşeyden bilgi aktardın,aydınlattın.Biz sizin gibi 5 saat ayıramamıştık,eksikleri şimdi tamamladık,labirent ve yukarı bölümlerdeki çeşmeleri gezmemiştik,Gloriette de kahve-pasta keyfi yapıp,Belvedere ye geçmiştik.Son fiyatları da senden aldık,çok teşekkürler..

 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.