Saat 12.00’de Kars’dan bindiğim minibüs Kars’ın Susuz ilçesi üzerinden saat 13.15’de Ardahan’a vardı. Yolda yolcular almıştık, yine yolda bıraktık. Yola yakın bir köye uğrayıp üç-dört tane kız öğrenci almıştık, onları da bir yerler de bıraktık. Kars’tan Ardahan’a gelince bir müddet şok yaşadım. Gelmeden önce kendinizi fazla şartlandırmayın. Örneğin ben attan inip eşeğe binmiş gibi oldum. Ardahan 1992 senesinde il olmuş. Neden olmuş ki!
Ardahan, Kars’tan biraz daha soğuk geldi bana. Kars-Ardahan arabalarının garajı hemen belediyenin yanında. Aynı garajdan Ardahan-Çıldır ve Ardahan-Damal arabaları da kalkıyor. Ancak Posof arabaları başka bir yerden kalkıyor. Aynı şirket Şavşat’a da kalkıyor. Göle arabaları da başka bir yerden kalkıyor. Nasıl olsa memleket küçük ya her biri bir yerlerden kalkıyor. İddia ediyorum, kime sorsanız gösterirler.
Ardahan’dan ilçelere hergün birkaç tane otobüs (otobüs dediğim minibüs) kalkıyor. Bazen yolcu durumuna göre bu sayı daha da artabiliyor. Ardahan-Kars arası daha çok sayıda minibüs çalışıyor. Saat 17.00’ye kadar her saat başı gibi. İlçelere ve Kars’a bilet fiyatları genel olarak 10TL ile 14TL arasında değişiyor.
Çantamı öğretmen evine koyup öğle yemeği yemek istiyorum bir an önce. Öğretmen evi hemen belediyenin yanında. Zaten hemen hemen herşey belediyenin yanında. Valilik de belediyenin yanında sayılır, yürüme beş dakika.
Benim gibi büyük şehirde yaşıyorsanız böyle küçük yerlerde yol tarifi alırken şaşkınlığa düşersiniz. “Abi sen ne yaptın, çok ters gelmişsin, orası epey uzak…” dedikleri yer ya birkaç sokak altta ya da bir üstteki caddededir. Emin olun ki dalga geçmiyorlar, mesafeler onlara öyle geliyor…
Öğretmen evi kimliğimin fotokopisini çekti. Sonra da 30 TL alıp oda anahtarımı verdi. Odam üç kişilik ama henüz kimsecikler yok. Üzerime bir kazak daha giyip çıkıyorum.
Şehrin çıkışına kadar yaklaşık yarım saat yürüdüm. Etrafta üniversite talebeleri kendilerini belli etmekte. Minibüse binip belediyeye geri döndüm.
Bu seferde enlemesine caddeleri gezmeye başladım. Küçük bir lokantada yemek yedim. Kurufasulye. Çorba içtim mi hatırlamıyorum. 7TL. Şark köşesinde çay içtim. Çeyrek TL. “Buraya kimler geliyor?” dedim. “Köylüler ve yoldan geçenler..” dedi, elinde sigarasını benden sakladığı halde.
Yolları, caddeleri, parkları, bahçeleri yürüdüm; yürüdükçe ayakkabılarıma karlar girdi, ayaklarım ıslandı; ama bu şehre yüreğim gittikçe ısınmaya başladı.
Yürürken Kars’ta olduğu gibi saçaklardaki buzlara dikkat etmek gerek. Öğretmen evinin girişine de bir uyarı asmışlar, bahçenin etrafında dolanırken saçaklardaki buzlara dikkat edin, şeklinde. Yerdeki buzlanmaya dikkat etmek daha kolay. Ayrıca sokak ve caddeler araçlarla kardan sürekli temizleniyor. Ama saçaklardaki buzlar öylece duruyor.
Hava karardığında öğretmen evine dönüyorum. Dün akşam itibariyle pulmanda 38 saatlik yolculuk sonrası ayak bileklerimi şişmiş olarak görmüştüm. Gerçi sabah kalktığımda da aşağı yukarı aynı idiler. Ama şimdi kendilerine gelmişler. Neredeyse sabah 07.00’den beri yürüyorum. Bir duş alıyorum ve yatıyorum.
Sabah yine erkenden kalkıp öğretmen evinde kahvaltımı yapıyorum. Otellerde bal yemenizi önermiyorum. Tekrar yürümeye başladım. Ardahan’ın içinden geçen Kura Nehri. Şehrin büyük kısmı nehrin güney doğusunda. Diğer tarafta da üniversitenin bazı fakülteleri var. Köprünün kuzey batı istikameti Şavşat’a giden yol.
Belediyenin önündeki kepçeler karı pusuda beklemekteler. Ne zaman ne olacağı belli olmaz tabi. Köprüden kalenin görünümü çok hoş. Kalenin 16 yüzyılda yapıldığı söyleniyor. Hemen Kura nehrinin sol tarafında kalıyor.
Otelleri dolaştım. Valiliğin biraz aşağısında Huzur Otel vardı. Kartvizitini kaybettim sanırım. Tek kişilik oda 25TL idi yanlış hatırlamıyorsam. Çok sayıda otel var. Hepsi birbirine benziyor. Kalorifer, sıcak su, tv var hepsinde de. Otel Balcı, belediyeye çok yakın. (Ilgar Balcı - 0478 211 39 86) Ya 20TL ya da 25TL. Belediye Otel – 30TL. (0478 211 24 36)
Bir de karakolun karşısında bir otele sormuştum. Ama orası bir tuhaf geldi bana. O nedenle yazmıyorum. Ardahan’dan ilçelere giden araçlardan bahsetmiştim. (Çıldır için Uğur Kaçar – 0478 211 6445; Posof istikameti ve Şavşat için Özlem Ardahan – 0478 211 3796)
Öğle yemeğimi Rize Liman Lokantasında yedim. Kurufasulye fena değildi. Çorba da içtim galiba. 9TL. (0478 211 6013 – İnönü Cad. No:7) Adana Kebap, Urfa Kebap, Et Şiş, Porsiyon Döner, Pilav Üstü, İskender Dürüm (Yarım Ekmek) gibi pek çok yemek çeşitleri bulabilirsiniz. Burada da kazla ilgili bişi bulamadım. Pahalı da olsa Kars’da hiç değilse yeme imkanı vardı.
Burada doğalgaz yok. Doğalgaz boru hatları buradan geçiyor ancak… Kars’a geldiğine göre buraya da gelir yakında diye tahmin ediyorum.
Konut sıkıntısı var. TOKİ konutları bitmiş. Bence TOKİ çok akıllı işler yapıyor. Araştırıpta yapıyorlar yani, karambole atlamıyorlar diye düşünüyorum. Böyle küçük yerlerde kiralık konut durumu, pencerelere asmak, komşuya haber vermekten öte gitmiyor. Kiralık konut konusunda burada bir emlakçı var. Açalı altı ay olmuş ama çok muzdarip. Neyse fazla detaya girmeyeyim. Merak edenler için (Ardahan Emlak – 0478 211 2206 – Kaptanpaşa Mah. Lise Cad.)
Ben İstanbul’dan gelirken hava +1 dereceydi. Burada ise -12. Ben bir fark göremedim. Bana “Sen iyi zamanda geldin, bu sene kış olmadı” dediler. Burası -30’ları gören bir yer. Ama buranın -30’u İstanbul’un -10’u kadardır sanırım. Aksi halde insan ölür. Nemden olsa gerek.
Yani İstanbul’da iken +1 derece soğukta, televizyonda “Ardahan -25” derse, çok fazla korkmamak gerek…
Yeni yazılarda buluşmak üzere…
|