Balkanlarda 12 Gün : 1 (Podgorica-Budva)...

Yeni yerler görecek olmanın doğurduğu heyecanla yine yollardayız. Bu sefer hedefte Balkanlar var, biletleri aldık, otelleri ayırttık ve 12 günlük seyahat için çıktık yola…Podgorica uçuşumuz maalesef Türk Hava Yollarına ait uçağın 2–3 saat kadar rötar yapmasıyla pek keyifli geçti denemez. Ancak bir buçuk saatlik uçuşun ardından Podgorica havalimanına inince sıkıntımız geçiyor. Planımız gereği bu şehirde hiç konaklamadan Budva’ya geçeceğiz.

Havalimanında bekleyen taksicilerle yaptığımız görüşme sonucunda otobüs terminaline gidip, Budva otobüslerine binmektense, direkt taksiyle Budva’ya gitmeye karar veriyoruz. Podgorica (Podgorisa okunuyor, biz birkaç kez ‘Podgorika’ diyince uyarıldık ve doğrusunu öğrenmiş olduk) havalimanından şehir merkezine sadece taksi ile ulaşım mümkün ve fiyatı da 15 Euro kadar. Podgorica otobüs terminalinden de her saat başı Budva’ya 6–7 Euro civarında tutan biletlerle ulaşım mümkün. Ancak biz daha fazla vakit kaybetmek istemediğimizden havalimanında 80 Euro’ya anlaştığımız taksiciyle Karadağ müzikleri eşliğinde güzel bir yolculuk yapıyoruz. Yol boyu taksiden etrafı izliyoruz. Podgorica-Budva arası yemyeşil. Yaklaşık bir saat süren yolun sonu geliyor ve Budva’ya ulaşıyoruz.



Oldukça merkezi bir yerde olmasına rağmen biraz zorlukla iki gece kalacağımız Apartments Butua’yı (iki kişi gecelik 60 Euro) bulmayı başarıyoruz. Temiz, eski şehre ve plaja yakın bir işletme. Odaya yerleştikten sonra şehri keşfetmenin vakti geliyor.

Budva, güzel bir koya kurulmuş. Son model yatların demirlediği güzel bir yat limanı, eski şehri (stari grad/old town) ve kalesiyle turistik ve hoş bir şehir. Tarihi kent merkezi, oldukça güzel olmakla birlikte, yeni şehrin güzel inşa edildiğini söylemek mümkün değil. Eski şehrin dışı biraz fazlaca betonlaşmış. Şehrin gezilecek en güzel yeri tabii ki tarihi kent merkezi ve sahil. Biz de tarihi kent merkezinde dolaşıyoruz ve kişi başı 3 Euro bedelle Budva kalesini gezmek üzere bilet alıyoruz.



Budva kalesi küçük bir gezinti ve kenti yukarıdan görebilmek için iyi bir seçim. Ayrıca kaleden denizi izlemek de ayrı bir keyif. Budva’da ilgi çekici yerlerden biri de bir zamanlar ünlülere ev sahipliği yapmış olan Sveti Stefan adası. Budva sahilinin 5 km güneyinde. Sveti Stefan 15 yüzyıldan 1950’lere kadar balıkçı kasabasıymış, 1960-1970 ve 1980’lerde pek çok ünlünün uğrak yeri olmuş. Budva’dan otobüsle 5 dakikada Sveti Stefan’a ulaşmak mümkün. Ada karaya bağlı olduğundan yürüme yoluyla adaya gidebiliyorsunuz. Ancak ada, otel olarak hizmet görmesi için restorasyona başlandığından bu yana halka açık değil. Kısacası ada, bir otel-ada halini almış. Ayrıca adanın iki tane de kumsalı var. Biz adayı dışarıdan gördük ve yüzmek için burayı değil de Havai adasını tercih ettik.



Havai adası her ne kadar adı tanıdık olsa da elbette ki egzotik bir ada değil. İnsanların Havai dediği, St.Nikola adasına Budva sahilinden 3 Euro’ya aldığımız biletle yarım saatte bir kalkan teknelerle ulaşmak mümkün. Budva- Havai Adası arası yaklaşık 20 dakika sürüyor ve sonunda çok şirin ve yerleşimin olmadığı küçük bir adaya ulaşıyoruz. Aynı biletle akşam saat 8’e kadar adadan Budva’ya dönüş yapılabiliyor.

Burası denizin inanılmaz güzel olduğu, içerisinde küçük bir tesisten başka bir işletme bulunmayan bir yer. İki kişilik şezlong vs. ücreti 5 Euro. Karnınız acıkırsa dediğim gibi adanın tek işletmesinden bir şeyler almanız mümkün. Deniz ise inanılmaz berraklıkta, çok net denizin içini görebiliyorsunuz. Suyu biraz soğuk olmakla birlikte tertemiz bu denizde yüzerken başınızı ağrıtacak bangır bangır bir müzik ve kalabalık da olmadığından son derece güzel vakit geçirmek mümkün.



Budva’dan düzenlen çeşitli günübirlik turlar var. Kotor-Tivat gezisi bunlardan biri. Tam bir gün süren turda önce Tivat'a otobüs ile gidilip oradan tekneler ile Herceg Novi'ye- ordan küçük bir koya - son olarak da Kotor Körfezi çevresine gidilip sonra tekneden inilerek Kotor Kalesi gezdirilip otobüs ile Budva'ya dönülüyormuş. Bunun dışında Ostrog Manastırı turları ve Tara Kanyonu rafting turları gibi günübirlik turlara 20–30 Euro karşılığında katılabilirsiz.



Ostrog Manastırı, Sümela Manastırı gibi kayalıklara oyularak kurulmuş bir Ortodoks Manastırı, 900 rakıma kurulmuş ve Manastıra uzanan merdivenler tam 400 basamaklıymış. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Durmitor Ulusal Parkı içerisinde bulunan Tara Kanyonu ise Avrupa'nın en büyük, aynı zamanda dünyanın ikinci büyük kanyonu. Dolayısıyla doğaseverler için de çekici bir uğrak noktası olacaktır. Eğer Budva’da geçireceğiniz birkaç gününüz varsa bu turlara da katılmayı düşünebilirsiniz. Turlar Budva sahilinde satılıyor haberiniz olsun...

Devamında Kotor'a gidiyoruz...


 Yazılan Yorumlar...
Erdin İVGİN
(13 Ekim 2011)
Sevgili Gülşah,
Yazını keyifle okudum. Devamını da heyecanla bekliyorum.
Gülşah
(11 Ekim 2011)
Hakan üstat, Lüksemburgdan dönüşte aktaracağınız gezi anılarınızı heyacanla bekliyoruz burada. Büşraya da selamlarımı iletin lütfen.
Neşe hanım, araba kiralamayı düşeneceğim bundan sonra. sevgiler...
hakangeziyor
(11 Ekim 2011)
Sevgili Gülşah, keyifle dinlediğimiz gezini okumak ayrı bir güzel oluyor. Balkanlara halen bir gezi yapamadım ama inşallah en kısa sürede bize de nasip olur. Kalemine sağlık...
Lüksemburgdan sevgiler...
NEŞE
(11 Ekim 2011)
Podgorica ya indiğinizde önceden ayırttığınız arabayı teslim alacaktınız,gezip dolaşıp,yeniden havaalanında teslim edecektiniz.İstanbul-Avis den ayırtıyoruz ve 10-12 yıldır böyle geziyoruz.Aldığınız şehirde geriye teslim ettiğinizde fiyat hesaplı oluyor,teslimat başka şehirde olursa pahalı..Bir de İstanbul dan rezervasyon yaptırınca içimiz rahat oluyor.Sizin izlediğiniz rota da çok kolay kullanırdınız ve rahat ederdiniz,artık bir dahaki sefere...sevgiler..
Gülşah
(10 Ekim 2011)
Neşe Hanım, merhabalar. Araba kiralamayı düşündük ancak daha önce yurtdışında hiç araba kiralamadığımız için tereddüt ettik doğrusu. Ostrog Manastırına gidebilmeyi biz de çok istemiştik ancak sizin de söylediğiniz gibi zamanımız yetmedi tabi. Bir dahaki sefere artık...
NEŞE
(09 Ekim 2011)
Güzel bir yazı dizisi başladı,keyifle okuyorum...Neden araba kiralamadınız diye sordum kendi kendime,belki daha sonra anlatacaksınız...Sveti Stefan adasını zengin bir Singapurlu almış,bitince muhteşem olacak ta acaba halk girebilecekmi içeri ?Keşke zaman bol olsaydı da manastıra da gitseydiniz ! Devamını bekliyorum.