Balkanlarda 12 Gün : 4 (Korçula Adası)... | |
Dubrovnik’te geçirilen iki çok güzel günün ardından yeni hedefimiz Korçula Adası. Dubrovnik otobüs terminalinin yakınlarında bilet satış gişesi bulunan Jadrolinija şirketinin cruise gemilerini anımsatan büyük gemileri ile dört saat sürecek yolculuğumuz 7.30’da başlayacak. İçerisinde restoranı, televizyon odası gibi pek çok alan bulunan bu büyük gemide seyahat dört saat değil tüm gün sürse insanı yoracak gibi değil. Yaptığımız gezi boyunca en çok keyif aldığımız yolculuklardan biri olan bu seyahati herkese tavsiye etsem de Dubrovnik-Korçula adası arasında yüksek sezonda dahi her gün bu seferin yapılmadığını belirtmek isterim. Mesela, Cumartesi günü sefer yokken bizim seyahat günümüzün denk geldiği Pazar günü vardı. Bilet fiyatı ise kişi başı 14 Euro civarında. Ancak Dubrovnik- Korçula arasında otobüs seferleri de var. Biri olmasa diğeri denk gelir muhakkak. Bu güzel yolculuğun ardından çok sevdiğim Korçula adasına ulaştık. Gemiden inince biz kalacağımız yerin adresini nasıl bulacağımızı düşünürken gözüme ismimim yer aldığı bir karton çarpıyor, bu duruma önce şaşırıyoruz. Ama daha sonra ayırtmış olduğumuz yerin sahibesi Nena ile tanışıyoruz. Bizi karşılamaya gelmiş. Böyle bir karşılama olacağını düşünmediğimizden bu durum bizi hem şaşırtıyor hem de çok mutlu oluyoruz. Ada her ne kadar pek büyük olmasa da adres arama zahmetinden kurtulmuş olduk. Accomodation Nena (iki kişi, gecelik 60 Euro) çok güler yüzlü bir karı-kocanın işlettiği eski şehirde yer alan tertemiz bir pansiyon. Pansiyon yolunda işletme sahibi beyle biraz sohbet ediyoruz. Türk olduğumuzu söyleyince şimdilerde Hırvatistan’da Türk dizilerinin oldukça izlendiğini ve diziler sayesinde kendilerinin de Türkçeye merak sardığını söylüyor. Böylelikle ben de gemi seyahati sırasında Yaprak Dökümü’nün Ali Rıza Bey’ini televizyonda görmüş gibi olduğumu ama ihtimal vermediğim için üzerinde durmadığımı hatırlıyorum. Yani Yaprak Dökümünü burada da izliyorlarmış. Türkçeye merak sarmaları da yabancı dizi ve filmlerin burada seslendirilerek değil altyazı ile gösteriliyor olmasından kaynaklanıyor galiba. Pansiyon sahibinin askeri bir işyerinde çalıştığını ve iki saatten uzun süren bir yolculukla ulaşılabilen Split’e gidip geldiğini de yarın ki katamaran yolculuğunda karşılaşınca öğreneceğiz. Gelelim Korçula Adası’na. Benim çok beğendiğim bu güzelim adaya bir gün yetmedi diyebilirim. Dalmaçya’da irili ufaklı onlarca ada var. Korçula, 279 kilometrekare yüzölçümüyle Adriyatik’in en büyük ve Hırvatistan’ın Adriyatik kıyısındaki en popüler seyahat merkezlerinden biri. Nüfusu 20 bine yakın. Akdenizin maki bitki örtüsü ve çam ormanlarıyla kaplı. Yemyeşil adada Vela Luka ve Blato kasabaları ile Lumbardo ve Racisce gibi birçok köy bulunuyor. Nefes kesen doğal güzelliğe sahip adanın, sayısız küçük ve gizli plajı var. Lumbardo’nun plajı da oldukça ünlü. Buraya deniz taksilerle ulaşabilirsiniz. Ancak eğer bu plaja gidecekseniz yanınıza yiyecek içecek almayı unutmayın, çünkü plajda hiç tesis yok. Gerçi Adanın içinde bulunan plaj da denize girmek için uygun. Biz de zaten buradaki plajda denize giriyoruz. Birçok Hırvat adası gibi, Korçula’ya da tarihte önce Yunanlar yerleşmiş ve isimlendirmiş. Yoğun ağaç dokusunun oluşturduğu koyu yeşil görünümünden dolayı Korkyra Melania (Siyah Korfu) adını uygun görmüşler. Adanın merkezindeki kasaba, adayla aynı ismi taşıyor. Ada tam bir tarihi yapı cenneti. Merkezdeki Korcula’nın tarihi bölümünde 15 ve 16’ncı yüzyıllardan günümüze kadar korunmuş beyaz taş evler, parke taşı döşeli sokaklarla çevrilmiş. Şehri saran surların hemen ardında, Adriyatik’in parlak mavi suları uzanıyor. Adanın sokakları daracık, inişli çıkışlı diğer taraftan halkı cana yakın. Ünlü Venedikli tüccar, seyyah ve yazar Marco Polo’nun (1254 – 1324) Korçula’da doğduğu söyleniyor. Hatta doğduğu sanılan ev özenle korunuyor. Marco Polo müzesini gezmek isterseniz giriş ücreti kişi başı 15 Kuna. (Küçük bir hatırlatma: 1 € yaklaşık 7 Kuna yapıyor). Festivalleri, müzeleri, resim galerileriyle bir kültür adası Korcula. Eskiden tüm Akdenizde yapılan, dünyaca ünlü kılıç dansı Moreksa, şu anda sadece Korcula’da yapılıyor. Bizim adada bulunduğumuz günün ertesi günü için bu dansın sergileneceği bir gösteri için biletler satılmaktaydı. Ancak biz adada sadece bir gün kalacağımızdan ne yazık ki bu gösteriyi izleyemedik. Vakit geçirmekten son derece keyif aldığım bu adada yeme içme ise oldukça ucuz. Burada güzel et yemekleri ve tabii ki çok güzel pizzalar yapılıyor. (Konoba Marco Polo) Turistik bir ada için oldukça uygun fiyatlarla güzel yemekler yemek mümkün. Size eşlik edecek muhteşem manzara da cabası. Adada ünü Hırvatistan’a yayılmış bir pastane de var. Adı Cukarin. Buranın sahibi Smiljana, çok meşhur ve ülkesinde birçok ödül almış bir pasta şefi. Lezzetleri muhteşem. Cukarin'den alacağınız tatlılar (Cukarin, klasun ve amareta ) ile bir sabah kahvaltısını yapmanızı öneririm. Ne yazık ki, bu adada sadece 1 günümüz vardı. Ve her güzel şey gibi o gün de çarçabuk bitiverdi… Split’te görüşmek üzere… Serinin Diğer Yazıları Balkanlarda 12 Gün : 1 (Podgorica-Budva) Balkanlarda 12 Gün : 2 (Kotor) Balkanlarda 12 Gün : 3 (Dubrovnik) |
Yazılan Yorumlar... | |
Erdin İVGİN (28 Kasım 2011) |
Sevgili Gülşah, yazıları okurken, önce GoogleEarth programını açıyorum. Gittiğin yerleri buluyorum. Yolculuğunun güzergâhını harita üzerinde takip ediyorum. Fotoğrafları inceliyorum. Böylelikle geziyi gözümde canlandırıyorum. Bundan da oldukça keyif alıyorum. Umarım bende bu gezdiğin coğrafyaya gidebilirim, Korcula yı görebilirim. Teşekkürler. |
Gülşah (17 Kasım 2011) |
Hakan üstat, gezi dönüşünde de konuştuğumuz gibi çok beğendiğim bir yer oldu Korçula Adası. Yeniden görmek isterim, bu bölgeye giden geziseverler için de hoş bir uğrak noktası olacağına inanıyorum...Sevgiler |
hakangeziyor (17 Kasım 2011) |
Anlaşılıyor ki Korçula Adası seni çok etkilemiş ve bu gezinin sende iz bırakan yerlerinden birisi olmuş. E, böylece bizde Balkan gezi programımıza dahil edeceğiz artık. Kalemine sağlık Gülşah... Lüksemburgdan sevgiler... |
Gülşah (16 Kasım 2011) |
Neşe Hanım, bizim yolculuğumuz 4 saat kadar sürmüştü. Eğer araba kiralarsanız yolun büyük kısmını karadan gidip Korçulaya yakın bir noktadan arabalı vapura binerek adaya varmanız mümkün olacak. Bu yol seçeneği ise 3 saate yakın sürer diye düşünüyorum. Eğer güne erken başlarsanız aynı gün içerisinde Korçulaya gidip Dubrovnike geri dönebilirsiniz bence. Şimdiden iyi geziler dilerim... |
NEŞE (16 Kasım 2011) |
Sevgili Gülşah,henüz harita incelemesi yapmadım ama,acaba kiralık araba ile Korcula ya günübirlik gidip,akşam Dubrovnik e dönmek mümkün mü ?Gelecek yıllarda yapacağım gezi için şimdiden bilgi biriktirmeye başladım..Sevgiler.. |
Gülşah (16 Kasım 2011) |
Neşe Hanım, güzel yorumlarınız teşekkür ederim.Kaldığımız yerin sahibi olan çift gerçekten çok cana yakın ve kibar insanlardı. Ada da ayrıca güzeldi, bir gün az geldi diyebilirm. |
NEŞE (14 Kasım 2011) |
Geziniz şahane bir şekilde devam ediyor, ben de zevkle okuyorum..Nena nın karşılama kibarlığına bayıldım, böyle küçük yerlerde küçük sürprizler nasıl memnun eder insanı...Adayı daha küçük hayal etmiştim, 20.000 nufus bayağı büyük bir adaya işaret ! Split i bekliyorum..Teşekkürler.. |