Mamaamiaaa sinyoralarrrr... Bugün günlerden Perşembe, Aylin şu an da nerde??? Sabah 7:51 trenine bindim, Bologna dan aktarmalı Napoliye gideceğim. Ancak Floransada istasyonda tanıştığım arkadaşım "ertele biletini, bi gecede buradakal" diye tutturdu, bakalım Bolognada inince değişiklik yapabilirsem buakşamda İspanyol arkadaşın misafiri olacağım... Gelelim Venedik maceramıza..hımm Venedik=güzel=görülmesi gereken bir yer ama şahsım bir daha gelirmii? NO. Pisadanbindim trene, vardım Venediğe, gece 23:48 de. Allahıma bin şükür yine akıllıketmiş ve şehir merkezinin göbeğini seçmişim. Oo etraf cıvıl cıvıl, kanaldabotlar gidiyor geliyor, eee dedim aylin nerde uyucan. Bi baktımki Venedik trenistasyonu 12 de kapanıyo, aha dedim bu gece yatak şart. Başladım dar sokaklararasında gezinmeye, 13 kilo elimde çekçek, 4 kilo omzumda çanta. Anam bide 3bina geçiyon hoop kanal geliyo, hadi köprü çık in. Gözüme bi otel tabelasıçarptı ALFREDO DOGE, ulan ben bunu nerden biliyorum diye diye.. neyse vardımoteli.. Önceden yapmış olduğum araştırmalara göre kara bölgesinde 40 euroyabile otel bulunabiliyor, ancak deniz bölümünde yani kanallara yakın veistasyona yakın olunca fiyatlar 80 eurodan başlıyo. Ama taktım anam bu otelinerden biliyodum diye.. Neyse dedim okumuşundur biyerde aylin bas git.. Gecenin oldu 12,5 u acil yatak lazım bana, o saatten sonrasına bile otele para vercem yani düşünün o derece.. Gittim anam "bu gece için 3 kişilik odamız var single yarın boşalıyo" dedi haydaaaaa dedim.. Bide kadın güzel güzel anlatıyo, merak etme herkes dışarıda sabah geliyo zaten yat uyu sen… yok abla dedim sağol…. Yarın gelirim ama odayı tut si dedi çıktım.. Başladım sokakları arşınlamaya, bari dedim etrafa bi bakınam yarına hazırlık olsun.. Roma meydanına gittim, anam şehir orda yaşıyo resmen, bizim piknik masalarını düşünün onlardan 5-6 metre uzunlukta masalar, bide içki çadırları, pizzasını alan gelmiş, muhabbet muhabbet küçükte bi sahne var, sokak şarkıcıları çıkıyo oo dedim 10 numara uyurum ben burada… ee sonra otur otur bastılar çıktım bi daha yürümeye anam nasıl oldu anlamadım, o daracık sokaklarda köprülerden in çık yapa yapa aa bi baktım yine geldim otelin önüne.. Otel kapalı, koydum çantayı kapıya serdim yere de havlumu koydum kafayı millet geliyo gidiyo sanırsın e-5 karayolu ulan sokak zaten daracık ben yayılmışım bunlar gelip geçiyo uyku yine piç oldu mu..
Saat 2 yi geçiyodu içim geçmiş biri yine sinyora sinyora he anam dedim hee baktım uzun boylu esmer hoş bi abi… Niye buradasın, bişe mi oldu diyo, yok dedim otel bu akşam dolu sabahı bekliyorum ha bu konuşmalar böyle yazdığım gibi kolay olmuyo tabi, gayet eğlenceli bi İngilizce ve çakma İtalyancayla gerçekleşiyo.. Sonra garibim acıdı bana burada olmaz dedi, insanların çok olduğu yere götüreyim seni, Roma central ee iyi dedim, takıldım peşine gittik, yine Roma meydanına, "şarap içermisin" dedi olur dedim.. Haa bu arada şarap öyle kadehte falan değil.. bizim standart plastik bardakları düşünün, onun 3 tane üst üste hali büyük plastik bardaklarda buz gibi şaraplar off yani gerçekten harika… Üstelik sadece 2 euro.. oturduk bir banka başladık sohbete, hahahahah ama ne sohbettt ne sohbet. Adı MARCO MARTİNİ, botçuluk yapıyorlar, 5 erkek kardeşiyle akşamları da 8-12 arası restoranda çalışıyo, uçak mühendisliği okuyo. Saat 3 ü geçine dedim "marco kurban olam yazık sana yarın iş var sen go home go home" yok dedi, aylin bacı bırakmam seni burada sende gel ozaman çüşşş dedim yani… Banada uyku basmasın mı topladım bacaklarımı, koydum kafayı marconun omzuna başladım esnemeye, look at me… I not go home but tomorrow very work. Haa dedim git anam git ben uyurum burada no dedi.. Sonra müzik çalınca kalktık, dans ettik birer şarap daha içtik … Bak dedi sexs yok, ayrı yatağım var, sana onu vercem eve gidelim uyuyalım… ee dedim madem bu kadar ısrar ediyosun kalk gidelim bari…
Veeee o çok merak ettiğim Venedik evlerinden birine girdimmmm, gerçektende çocukta en ufak bi taşkınlık, sarkma, rahatsız etme hiç biri yok. O yattı yatağına, ben yattım, sabah seni otele götürürüm dedi okey dedim, good night sinyor.. Ne uyumuşum anam, ne uyumuşum... Sabah 7 de uyandım amca uyuyo, açtım bilgisayarı takıldım biraz öyle.. Kalktım evi gezinmeye başladım, anam ev bildiğiniz çöp ev.. asırlardır su sabun görmemiş ıyyy dedim yani… Baktım garibin uyancağı yok bari dedim ben gidem yazık garip benim için kaçta yattı zaten.. Tam toparlandım, uyandı bu nereye ebene .. otele dedim. Bekle giyinim, dedi haaa giyinim deyince … adamda saygı 10 üzerinden 10 aldı benden. Ben üstümdekilerle girdim yatağa direkt.. bu ya ben böyle uyuyamam sadece tişörtümü çıkarsam olur mu dedi tişört ok. Short no dedim sinyor noo şortunu çıkarmadığın sürece no problem hahahaah okey dedi yattı.
Çıktım evden vardım otele, aklınızda bulunsun belki bazılarınız biliyordur.. Banyosu dışarıda yani ortak alanda olan oteller %50 ye yakın bir ucuzlukta oluyor ve inanın hiçbir sorun yada rahatsızlık yaşamıyorsunuz.. Kanallara yakın otelleri 100 euro verdiği şu top sezonda 60 euroya bana bu otel süper geldi, üstelik her yere yürüme mesafesinde.. Bu arada Venedik te bir türk grupla karşılaştım, ayak üstü konuştuk biraz, tur nerelere götürdü, neler yaptınız, orayı gördünüz mü, buraya gittiniz mi ve bir kez daha anladım turlar hikaye bacılar, anam koyun gibi bi şemsiye yada çubuğun peşine takıyolar insanları, belli başlı yerlere götürüyolar, sonra hadi boş bıraktık sizi diyolar ama bırakırkende, şuna dikkat edin buna asla binmeyin orası tehlikeli burası böyle yuh ulan dedim.. En güzel ve en güzeli kendi turunu kendin planlayıp gelecen.. aldım yine hemen bir şehir haritası elime..
Venedik itiraf etmeliyim baya uzun sürdü benim için, otelden bi duş yaptım çıktım, hemen saat 11 gibi başladım akşam 8 de anca bitti ama ayaklarımın ağrısı dizkapaklarıma vardı.. Ama burası da buranın insanları da gayet keyifli bir gün yaşattı bana.. Önce kahvaltı ettim..sonra ara sokaklara daldım.. Büyük kanala gittim, gondol gezileri 100 euro, bi bok değil anacım binenin aklına şaşayım bide kanallar kokuyo.. Aynı kanalların yanından yürüyerekte gidebiliyosun yani bence son derece gereksiz.. Öğleden sonra kendimi birden academinin içinde buldum.. Bizim mimar Sinan gibi deniz kenarın süper bi yer içinde manastırda var oturdum yeşile gofret kemiriyom, yine bi sinyora sesi, bu sefer iki rahibe anam dedim ne şirinsiniz, tanıştık falan çay saati şuan manastırda misafirimiz olmak istermisin dediler.. Ulan istemezmiyim, manastırları hep merak etmişimdir ama dediler böyle olmaz ve fotoğraf çekmek yasak.. Böyle olmaz dedikleri kolsuz kısa şort tulum vardı üstümde ona da okey dedim.. Giydim onların bi cüppesini anam nasıl tatlı insanlar ya vallaha bizde de hafızlar hocalar var anamda bunlar gibi değil be… Bizimkilerin 10 taneden 6 sına insan soru sormaya yaklaşmaya tırsıyo, zira bi çoğu ampül kafa .. Bunlar nasıl eğlenceli anam o 1 saatlik zaman su gibi geçti kızlarla, çocuklarla nasıl eğleniyolar, çay kaşıklarını fincalara çarpıp müzik yapıyolar, çocuklar oynuyo falan yani…
Neyse manastırdan da çıktımmm yürü babam yürü yürü babam yürü … Kanalların birinin üstünden geçerken baktım benim marco karşıdan el kol yapıyo .. "Bindin mi motorlara" dedi yok anam dedim very cash gel sen gel dedi, kendi motorlarından birine bindik Venedikin su tarafında bir tur attık, "fragola severmisin" dedi, delimisin adam ölürüm dedim.. Güldü, iyi dedi seni bi yere götürcem.. Su kanallarının arkasında bi tarlaya gittik, çilek tarlası yahu, size anlatamam nasıl bir koku, anam o yarabbimm üstelerine atlayasım geldi.. dediki marco burada yiyebildiğin kadar ye, bedava istersen giderkende alırsın..Anam ben yumuldum tabi, 1 saat kadar, aa ordaki daha büyük aa buradakilerin kokusu iyi diye diye 1 kiloda gece yerim diye aldım çıktım.. Marco muhtemelen ateşin çıkacak dikkat et çok yedin dedi ama tınnnnn, bulmuşum fragolanın membağını bırakırmıyım…Bu arada anam Venedik Venedik bok var Venedikte, bi kere deniz bulanık bazı yerleri leş gibi kokuyo, ulan bizim mis gibi boğazımız egemiz akdenizimin var bunlar kadar reklam yapmıyo, gö.. yayıyoruz ya ona yanıyorum… Marco akşam 1 gibi gelir alırım seni, Venedik dans gecesine götürcem okey dedim.. Gittim otele yattım uyudum 1 e geliyodu, yine kapıda bi sinyora sesi misafiriniz var.. okey dedim abla geliyom..
Roma meydanında bir sahne kurulmuş, dün gece yatma teşebbüsünde bulunduğum yerde yani insanlar nasıl dans ediyor, sadece gençler diye düşünmeyin 90 lıklarda var 15 liklerde ama nasıl güzel anlatamam size.. Sabah 5 e doğru otele geldim.. Bu arada Marco amatör çizimler yapıyor her şeyi ama evinde bi çalışmalar vardı bayıldım.. Yanımdaki en büyük istanbul hatırası defterideee güzel çizimler yapması dileğiyle marco paşaya gitti. Beni otele bırakırken kendisine teşekkürlerimi ilettim, vedalaştık ve kafayı yastığa koyduğum gibi gitmişim..7 de uyandım zira 8 de Bologna aktarmalı Napoliye gidiyorum.. Bologna mı?? Direkt Napoli mi?? Bunu da birkaç saat içinde öğrenip yarın öbürgün sizlerle paylaşacağım…
Öperekten…
|