Konstanz: Göllerin Kraliçesi... | |
İki haftalık Almanya-Fransa gezimize devam ediyoruz. Eylül ayında Sakız gezisi araya girince, biraz değişiklik iyi olur düşüncesi ile Sakız ı yazmaya başlamış, Almanya gezisinin devamını yazmayı bu günlere ertelemiştim… İşte şimdi zamanı geldi.
Eski şehre giriş... Yolumuz 100 km… Autobahndan yaklaşık bir saatlik bir mesafe. Hava açtı, pırıl pırıl bir güzel günde Konstanz a geliyor ve emaneti 5 € luk bir parkinge bırakıyoruz. Konstanz tourism İnformationa daha önce yazıp, adresime gelen şehir planımızla eski şehre doğru yürüyüşe geçiyoruz.
Freskolu cepheler... Hotel Graf Zeppelin... Konstanz, Alplerden güneye-kuzeye, doğuya-batıya geçen yolların kesişme noktasında ticari ve askeri amaçların tam merkezinde bir şehir…Durum böyle olunca buradaki en eski önemli yerleşim tabii eski dünyanın tümüne sahip olan Roma’nın müstahkem bir kasabası olacak. Kalıntılar az da olsa mevcut, katedralin yanı başında cam bir mini piramidin altında görülebiliyor. Şehrin asıl tarihsel önemi, 1414-1418 arasında burada toplanan konsilde Alplerin kuzeyinde ilk kez bir papanın seçilmesi ve yine aynı konsilde çok ünlü bir ismin ölüme mahkum edilmesi… Praga gidenler çok iyi hatırlayacaklardır Jan Hus adını, eski şehrin ana meydanında güzel bir heykel grubunu… Jan Hus, Luther den yüzyıl önce Katolik mezhebinin bazı uygulamalarına karşı çıkıyor ve Hussitler adı altında toplanan taraftarlar imparatoru epeyce uğraştırıyorlar. İşte bu reformcu Jan Hus uzlaşma için meşhur konsile çağrılıyor, kendisine Konstanz a geliş-gidiş güvencesi veriliyor ama buna rağmen konsilden ölüm kararı çıkıyor ve Konstanz da yakılıyor, külleri de Ren nehrine savruluyor. Acı bir son…(1415 haziran)
Münster'e giriş... Jan Hus un yürüdüğü yollardan muhteşem freskolu cepheleri seyrederek geçiyoruz, binaların cepheleri foto-roman gibi, neler anlatılmıyor ki. Biraz ilerde katedrali=Münster görüyoruz ama bana göre daha önce gördüğümüz gotik katedraller yanında biraz sönük kalıyor bu 12 yy. yapısı, sonraki yıllarda tabii birçok unsur eklenmiş.
İlginç ve komik çeşme... Sonradan görme zenginlerin hayatı... Tüküren şoför... Yaya caddesinin bir arkasındaki geniş bulvarda bizi çok ilginç bir çeşme karşılıyor. Bu bölgenin yetiştirdiği en ünlü çağdaş heykeltıraşlardan Peter Lenk bu şehirde çok esprili heykeller yapmış, işte bu çeşmenin heykelleri de onun eseri. Ren kıyıları... Karşı kıyı... Yolun sonu Ren nehrine çıkıyor… Konstanz tam bir köşede yer alıyor, bir tarafı nehir, bir tarafı göl. Ren nehri bu gölden çıkarak binlerce kilometre aşacağı kuzeye doğru yol alacak, nehrin gölden çıktığı noktadaki köprü modern Konstanz ı Eski şehire bağlıyor. Göle ulaşan dereler... Eski Manastır, yeni lüks otel... Kıyıya yapışık gibi duran adanın üzerindeki manastır artık çok lüks bir otel, yanından geçerek şehir parkına giriyoruz. Liman... Limanın girişinde yer alan İmperia heykeli de yine Peter Lenk in eseri…9 mt. Yüksekliğinde hoş bir kadın, 4 dakikada bir ekseni etrafında dönüyor ve yarı çıplak, önden derin yırtmaçlı eteği ve neredeyse tümü açıkta göğüsleri ile ilginç bir tip, başında yüksek tüylü bir tepelik var…Asıl ilginç olan iki avucunda oturanlar…İki karikatür gibi komik tip, ikisi de çıplak, biri imparator, laik devleti sembolize ediyor, diğeri de bacak bacak üstüne atmış, çıplak ve sadece tacını takmış papa…1993 den beri burada bu heykel, artık Konstanz ın simgesi durumunda, kimse zarar vermiyor, kimse tükürmüyor. İmperia... Şehir Parkı... Çiçekler içindeki sahil parkının ortasında kanatlı bir erkek heykeli var, Kont Zeppelin için dikilmiş, Zeplin in mucidi de bir Konstanzlı…
Kont Zeppelin... Konsil Binası... Havuzlu pazar meydanının arkasındaki bir binada güzel bir kapı görüyoruz, kapının üzerinde pala bıyıklı bir Türk kafası yine bize bakıyor.
Türk Kafası... Köşedeki Türk bakkalı şahane çilekleri dizmiş tezgaha, bir tabak çilek 1.70 €, Almanlarda 2.00 ye satılıyor, yolda yeriz diyerek içeri giriyorum parayı ödemeye. Karşıdaki İsviçre sınır kapısından alış –verişe geçenler de benimle birlikte kasa sırasında…İsviçreliler İsviçre de çok para kazanıp, mahallenin karşısına, Almanya ya geçip, ucuz fiyattan arabayı doldurup yine eve dönüyorlar, aldıklarını da bir battaniyenin altına iyice yerleştiriyorlar, alan razı, satan Türk bakkalları razı…Geçinip gidiyorlar… Eski Şehirden Çıkış... Karşı mahalle İsviçre Yarın ayrılıyoruz Almanya dan ama yol üstünde Freiburg bizi bekliyor, şahane katedralde görecek çok şey var…. |
Yazılan Yorumlar... | |
Setenay Süzer (18 Ocak 2013) |
Neşe Hanım merhaba, Bu çok güzel sunumunuz, beni 1985 yılına götürdü.Yaz tatilimizde gittiğimiz Almanya da,orada yaşayan erkek kardeşimin arabasını emenet alarak, onun çizdiği rotaya göre Stutgard Köln,Lindauyu gezmiş, İsviçreye geçerken Konstans kent merkezini arabadan inmeden şöyle bir dolaşıp sadece Mainu yu görmüştük.Şimdi 34 yaşında olan oğlumuz o tarihte 6 yaşındaydı buralarda rastlamadığımız çeşitlilikteki aktivitelere sahip çocuk parkında epeyce oyalanmış, yarım günümüzü cennet gibi çiçeklere ve parka sahip Mainau da geçirmiştik.Yıllar geçtikçe gezi bilinci daha gelişiyor,şimdi, anlatımınızla zenginleşen bu muhteşem fotografları görünce, neler kaçırdığımı anlamış oldum.İsviçre pahalı filan ama benim favori ülkelerimin başında,4 kez gittim ve dörtte üçünü gördüm ama, hala imkanım olsa da bir kez daha gidebilsem diyorum.Fırsat bulursam, son olarak 2008 de gittiğim bu güzel ülkenin güzelliklerini ana hatlarıyla sizlerle paylaşmak isterim.Paylaşımınız için çok teşekkürler biz de görmüş kadar olduk. |
NEŞE (12 Ocak 2013) |
SevgiliDostlar,her iki yazım için yazdığınız yorumlara çok teşekkürler...Guguklu saatlar gerçekten beni çok etkiledi,zaman tüneline girmiş gibi oldum,hep çocukluğumu hatırladım...Konstanz a gelince,sevgili Hakan,gerçekten hoş bir yer,tabii güzellik,tarih,uygar bir yaşam ,hepsi mevcut,herkese tavsiye edilir,İsviçre nin pahalılığından sonra da fiyatlar çok iyi geliyor tabii... |
hakangeziyor (12 Ocak 2013) |
Her zamanki gibi müthiş keyifli bir anlatım ve harika fotoğraflar...İsviçrenin pahallılığı artık dillere destan hocam. Bir yerde çalışıp diğerinde ikamet etme işi Lüksemburgda da vardı. Özellikle sınıra 20-30 km dahilinde olan yerlerde Lüksemburgda çalışıp Almanyada oturuyordu insanlar. Kiraların bile yarı yarıya olduğunu düşünürseniz bu mantıklı tabiki. Ben de alışverişe çoğu zaman oraya gidiyordum. Gerçi sınır boylarındaki Alman şehirleri de diğer şehirlerine göre daha pahalı ama yine de fark ediyordu. Bu arada Konstanza bayıldım. Bir gün mutlaka...Kaleminize sağlık... |