Brezilya çok uzaklarda bir ülke. Brezilya adı Brasil ağaçlarından geliyor. Güney Amerika’da ilk önce Arjantin, sonra Foz de Iguazu ve 2 saatlik bir uçak yolculuğunun ardından Rio de Janeiro’dayız. Brezilya'da bir şehirden diğerine karayoluyla gitmek neredeyse imkansız, bazen günler alıyor. Türkiyeden 11 kat büyük bu ülke Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Brezilya’da Portekizce konuşuluyor.

1) Sugar Loaf Tepesi:

Akşam saatlerinde Rio de Janerio’ya ulaşıyoruz. Varışımızın ardından hiç vakit kaybetmeden ışıklar altında Rio manzarası için ünlü Sugar Loaf tepesine çıkmak için otelden ayrılıyoruz. Buraya çıkmanın en pratik yolu teleferik kullanmak. Teleferik 1 kişi = 20$.
Teleferik hattında 2 durak var. İlk durağımız Urca'da manzara çok güzel, bir kaç fotoğraf çekiyoruz.

Son durak Sugar Loaf Tepesi , burada şansımıza havada biraz sis var. Hava çok değişken olduğundan 10 dk. sonra sis kalkıyor ve ışıklar altında bu muhteşem manzarayı görüyoruz.

2) Corcovado Tepesi:771 m yüksekliğindeki Corcovado Tepesine yalnız 2 vagonu olan tren ile çıkıyoruz. Trende eğer ilk vagona binerseniz Samba yapan grubu seyredebilirsiniz. Kalabalığın arasından sıyrılıp ilk vagona binmeyi başarıyoruz. Corcovado Tepesi’nden dağlarla okyanus arasına kurulmuş Rio’nun muhteşem manzarasını seyrediyoruz. Buradaki Heykel Hz. İsa heykeli ve adı Cristo Redentor. Buraya gelmeden önce heykelin Rio şehrine doğru kollarını açtığını sanıyordum ama doğrusu Kudüs’e doğruymuş. Bu tepeden turistler hiç eksik olmuyor. Yaz , kış burası hep kalabalık ve herkes kollarını heykel gibi açıp poz veriyor. Tepe çok yüksek olduğundan bazen bulutlar etrafı kaplıyor. Hava çok değişken, biz çıktığımızda hava güzel ve fotoğraf çekimine izin veriyor. Bazen sisten ne heykel ne de şehri görmek mümkün olmuyormuş.

Daha fazla fotoğraf ve bilgi için:

http://www.supergezginler.com