Sidney kapalı gölü andıran körfezin
üzerinde denizyolu ile şehrin birçok yerine kolayca ulaşılabilecek bir şehir.
Eski Viktorya stili estetik şaheseri binaları King, George, Elizabeth
caddelerinde bulunan rengarenk vitrinli dükkanlar cüzdanları hafifletecek kadar
etkileyici görünüyor.
Circular Quay den şehrin birçok
yerine deniz yolu ile gitmek mümkün. Günlük pas bileti şehir turu bileti gibi
isterseniz Toronga Zoo yada bir saatlik harika nehir yolculuğu ile keşfe çıkmak
gibi alternatifler gerçekten denemeye değer. Bondi beach yada Manly beach de 6
-7 yaşda çocuklar dahil tüm aile bireylerinin topluca rüzger sörfü yaptığı bu
plajlar alabildiğince uzun ve düzenli görünüyor. Özellikle Fish Market deniz
ürünleri sevenler için en doğru adres. Taze olarak satın alabileceğiniz yüzlerce
çeşit deniz ürünü satan balıkçıların anında hazırladıkları sıcak servis herkesi
buralara neden geldiğini açıklamaya yetiyor. Opera binası ve Harbour köprüsü
Sidney in sembolü zevkle dolaşabileceğiniz bu bölge eşsiz manzarası ile
anılarınıza Sidney'i ekleme fırsatı veriyor.
Darling Harbour müzeleri,
Imax dev ekranlı sineması, dev akvaryumu, çin bahçesi ile yüzlerce
restorant ve kafeleri ile gastronomik cennet olduğu gibi aynı zamanda saate
bakmayı unutacağınız eğlence dolu bir park. Sidneyin coğrafi yapısı, şehir
yerleşme planı sosyal yaşam için büyük avantajlar getirdiği bir gerçek. Şehir
büyük bir kısmına deniz yolu ile ulaşılabilen nadir metropollerden biri. Sıcak
bir günü deniz kenarında geçirmek isteyenler için en popüler yerler arasında
cıvıl cıvıl Bondi Plajı, sörf maraklıları için Mainly Plajı ilk sıralarda
geliyor. 4,5 Milyon nüfusu ile dünyanın yaşanabilir şehirleri arasında ilk on
sıralamasında yer alan Sidney New Wales Eyaletinin başkenti ve Okyonusya
kıtasının en büyük şehridir.
Ingilizlerin ilk koloni şehri olan
Sidney sürekli gelişen sosyal refah ve ekonomisi ile Pasifik Asyanın ekonomik ve
ticari lideri konumundadır. Bir liman şehri olan Sidney eğitimde yüksek ranklı
üniversiteleri ile bir eğitim kentidir. Doğal güzellikleri ile turistik bir ilgi
alanı olduğu gibi ve aynı zamanda kozmopolit etnik yapısı ve kültürü ile dünyada
oldukça yoğun göç alan sehirler arasındadır.
"The Chinese Garden of
Friendship" Çin Bahçesi hergün Good Friday and Christmas Day haricinde
her gün 9.30am to 5pm arası açıktır. China Town'a oldukça
yakın olan bu yer Darling Harbour'un güneyinde Sidney
"Entertainment Centre" in hemen yanında bulunmaktadır. Giriş
ücreti 15 yaş altı çocuklar için 3 yetişkinler için 6 Avustralya dolarıdır.
Guangzhou ile Sidneyin kardeş şehir olmasını takiben Sidney'de yaşayan Çinli
azınlıklar tarafından başlatılan bu projenin asıl amacı her iki ortak zengin
kültürel mirası paylaşmak ve iki ülke ile dostluk ve işbirliğini geliştirmek
olarak tanımlandığını öğreniyoruz. 1988 yılında ziyaretçilere açılan park ağaç
grupları,taş heykeller,ahşap pavyonlar, köprüler akan su ve insan yapımı gölleri
ile Çin bahçe sanatının en iyi örneklerini sergiliyor.
Çinliler bahçelerinde denizi veya
okyanusu canlandıran yapay göller inşa ederek kenarlarını kutsal dragon ve
çeşitli kabartmalar iri kaya parçaları ile süslemişler. Çin peyzaj kültürünün
karakteristik özelliği olan geniş alanların olmasına gizliliğe ve içe dönük
yaşama oldukça önem göstermişler. Bahçeyi gezen bir kişinin her zaman sürprizler
ile karşılaşması için kontrast ve uyum, renkler bahçe tasarım dizaynın asıl
amacını oluşturmuş. Çin bahçelerinde yerlerde çim kullanılmamış. Bundan ziyade
taş, mozaik, kum çakıl gibi sert maddeler diger elementlere ve gökyüzü, su gibi
veya bitki (sögüt ve çiçekli agaç ) renklerine karşı kontrast malzemeler
kullanılmış.
Uzakdoğudaki bahçe kültürü tabiatin
bir parçasını temsil eder. Çin felsefesine göre; bahçe bitki ve çiçekler, kaya
ve sudan oluşan bir bütündür. Buda ve Konfiçyus'a göre; tabiatin en güzel
örneklerini kapsayan dağlar,kayalar, göl ve nehirleri kapsamaktadır. Diğer bir
husus ise degişik renklerde kiremit çatı dizaynı çok önemlidir. Su kenarı veya
göl üzerinde sessiz ve rahatlatıcı bir ortamın oluşturulduğu yoga ve meditasyon
için elverişli oturma yerleri mevcuttur.
Water Dragon
"Su Ejderhasi" Avustralyanin en ilginç canlıarından biridir. Hızla koşabilen su
altında nefes almadan 90 dakika kalabilen bu canlı aynı zamanda çok iyi bir
tırmanıcıdır. Erkeklerinin 60 cm kadar olan boyu ve uzun kuyrukları bu canlılar
suda çok iyi bir yüzücü ve dalgıçtır. Su kenarlarında, pond ve göl kenarlarında
yaşayan bu canlı balık avlayarak beslenir.
Sidney Harbour
Bridge şehrin ikonudur. Yapımı 8 yıl sürmüs,1932 yılında kullanıma
açılmıştır. Halk dilinde lakabı "Elbise Askısı" olarak tabir edilir. Üzerinde
sekiz şerit bulunan trafiği ve trenyolu ile kentin iki yakasını birbirine
bağlar. Bu mühendislik harikası olan köprünün en üst noktasına ulaşmak ve şehri
360 derecelik kuşbakışı seyretme imkanı sunan nefesleri kesecek tırmanma turları
düzenleniyor. 10 yaş ve üzeri sağlıklı olan 14 kişi limitli bu turlar adrenalin
tutkunlarının en çok ilgi gösterdiği aktiviteler arasında yer alır.
Her iki yakasında bulunan granit
kuleleri kuzeydeki Dawes Point güney yakasındaki
Milsons Point ile üzerinde uzanan köprü 1150
metre uzunluğundadır. Köprü üzerinde yürüyerek karşıdan karşıya geçiş
20 dakika kadar sürmektedir. Çelik kemerinin en üst noktası deniz seviyesinden
134 metre, kemere asılı olan yol ise deniz seviyesinden
59 metre yükseklikte bulunmaktadır.
"H.M.A.V. Bounty"
olarak adlandırılan ikici büyük "Replica Bounty" 1979 Yeni
Zelanda yapımı bu yelkenli "Bounty 3" olarak da bilinir. 1984 yılında
"Dino De Laurentis" filmi olan Mel Gibson ve Anthony
Hopkins in rol aldığı ünlü "The Bounty" adlı korsan filminde
kullanılmış. Uzun yıllar Darling Harbour da Maritime Müzesi önünde turizm
hizmetinde olan "H.M.A.V. Bounty" 2007 Ekim tarihinde Hong
Konglu bir firmaya satılmış. Şu anda Lantaue adası Discovery körfezinde
"Chi Ming" ismi adı altında turistik gezi gemisi olarak
kullanılmaktadır.
Sidney de adrenalin tutkunları için diğer
bir aktivite ise yürekleri ağızlara getiren "Speed Boat"
turlarıdır. 80 kilometre hızla giden bu jetlerin en önemli özelliği hız kesmeden
270 derece viraj alabilir ve güvenli bir şekilde durabilmeleridir. Jet Botlar
Opera binası civarında ve Harbour Köprüsünün altında her zaman
görülebilir.
Şehir içi eski şehrin tarihi mimarı
yapıları ve sokaklarında bulunan her çeşit restorant ve barların olduğu
Rocks diğer adı ile (Eski Sidney) Asya
mutfağının merkezi renkli kültürü ile Dixon caddesinde bulunan
China Town; alışveriş sevenlerin zamanı unuttuğu cadde eski
viktorya stili mimari yapısıyla Oxford Caddesi; balık ve deniz
ürünleri sevenler için kaçırılmayacak bir fırsat. Taze deniz ürünlerinin taze
olarak pişirildiği Fish Market ( Balık Pazarı)
buraya Metro tren servisi ile merkez tren istasyonundan
"lilyfield" hattı üzerinden Fish Market' e
ulaşılabilir.
Şehrin sembolü olan Harbour Köprüsü ve
Opera Binası ile gezginlerin en çok merak ettiği turistik destinasyonları
arasındadır. Şehrin diger bir ikonu olan opera binası aynı zamanda Avustralyanın
en çok merak uyandıran bir turistik ilgi alanı ve milli sembolüdür. İlk olarak
1959 yılında temeli atılan binanın mimari tasarımı 4 yıl sürmüştür. Danimarkalı
Mimar Jorn Utzon tarafından tasarlanan ve bürokratik
tartışmalara yol açarak tepkilere neden olan Opera Binası 14 yıl sonra
tamamlanarak 1973 yılında İngiltere Kraliçesi Queen Elizabeth
II tarafından açılışı yapılmıştır.
Sidney Opera Binası tiyatro
ve konser salonu, resital salonu ve opera salonları, restorantları ve barları
ile görsel ihtişamı, eşsiz mimari tasarımı ile dünyada en çok ilgi çeken sanat
ve kültür merkezleriden biri olmuştur.
Sidney dünyanın en yaşanabilir
şehirleri listesinde onuncu sırada bulunuyor. Yüksek ranklı üniversiteleri genç
ve kozmopolit nüfusu, kültür mozaiği ile göçmen başvuruları listelerinde ilk
sıralarda geliyor.
Eski Sidney olarak tabir edilen bölge şehrin en
tanınmış şeflerinin gastronomik hünerlerini sergilediği bu bölge romantik bir
akşam yemeği yada bir bavyera barında sohbet dolu bir akşam geçirmek isteyenler
için oldukça cezbedici. Eski tarihlerde Sidney limanının ticaret ve endüstri
merkezi "Darling Harbour" ile "Cockle Bay" i
birbirine baglayan açılabilir Pyrmont köprüsü bulunmaktaydı.
Resimde görünen Darling Harbour da
bulunan bu yapı köprünün kontrol kulesiydi. Tarihin tanığı olarak eski günleri
hatırlatmak amacı ile bir turistik ilgi objesi olarak yeni görevine devam
etmektedir. Köprü Percy Allan tarafından tasarlanmış ve 1902
yılınnda trafiğe açılmış. Dünyada elektrik ile çalışan ilk açılabilir
köprüsüydü. 1981 yılında yaya ve karayolu geçişine kapatıldı. 1984 yılında
bölgenin bir eğlence merkezi olarak geliştirme porojesi kapsamında Darling
Harbour ile Cockle Bay arasındaki ve denizyolu geçişleri ve tren yolu teminali
iptal edildi. 1988 yılında yaya yolu olarak tekrar hizmete açıldı. Cockle Bay
1788 yılında İngilizlerin "Scarborough" gemisi ile gelerek ilk
ayak bastıkları yer olarak bilinir. Eski tarihlerde bir endüstri limani olan
Cockle Bay şu anda masmavi Sidney körfezine bakan yanyana
dizilmiş yüzlerce kafe restorant ve gece kulupleri ile Sidneyin nabzının attığı
bir eğlence merkezine dönüşmüştür.
Sidney den 90 dakika
uzaklıkta bulunan Blue Mountain dünya mirası listesinde yeralan
bir eko park. Genişliği bir milyon hektardan daha büyük bir alanı kapsıyor. Park
kumtaşı kayaları ve mavimsi yamaçları ve kanyonları, seyir noktaları ve vahşi
doğası ve canlıları ile nefesleri kesecek kadar etkileyici güzelliklere sahip.
Tren yolu ile Sidney tren istasyonundan takriben 2 saat sürüyor. Alternatif
olarak 4x4 turları yada araç kiralayarak ulaşılabilir.
Diğer bir ilgi alanı ise uzaktan
bakıldığında mavimsi rengi ile "Blue Mountain" olarak bilinen
milli parkda bulunan muhteşem kum taşı kaya deformasyonu "Three
Sisters" kayalıkları. Blue Montains uzaktan bakıldığında mavimsi bir
renkle beliren ufuk ve dağların görüntüsü "Mavi dağlar" olarak
adlandırılıyor. Burada bulunan üç adet deforme olmuş kaya grupları
"Three Sisters"en çok ziyaret edilen yerler arasında bulunuyor.
Aborijin efsanelerine göre hikaye üç dünya güzeli kızkardeşin düşman kabiledeki
üç erkek kardeşe aşık olmaları ile başlar. Fakat kabile kızları karşı tarafa
vermek istemez. Savaş başlar. Kızlar savaşta korunabilmeleri ve zarar
görmemeleri için kabilenin büyücüsü tarafından taşa çevrilirler. Fakat onları
tekrar eski haline çevirecek olan büyücü bu şavaşta öldürülür. Kızlar ebediyen
taş olarak kalır.
Taronga Zoo dünyaca
bilinen açık hava hayvanat bahçelerinden biridir.
Tazmanya
Canavarları ve Siyah Su Aygırları,
Çita ve Afrika Köpekleri ile ünlü bu park da
en çok dikkat çeken hayvanlardan birisi de estetik güzelliği ile kalplarde taht
kuran zürafadır.
Fotoğraf karelerini süsleyen bu estetik harikası canlı
uzun zarif boynu ve uzun kirpikleri ile arka plandaki büyüleyici şehir ve körfez
manzarası ile çok uyumlu bir harmoni oluşturur. Erkek zürafaların boyu
5.5 metre dişilerinin ise 5 metredir.
Hayvanlar aleminin en büyük kalbine sahip olan bu canlının kalbinin ağırlığı
yaklaşık olarak 12 kilo gelmektedirTaronga Zoo dünyaca bilinen açık hava hayvanat bahçelerinden
biridir.