VİETNAM - KAMBOÇYA - TAYLAND GEZİ NOTLARI - 3


Siem
Reap’ten Bangkok’a geçeceğiz. Vireak Buntham Ekspres’ten gece 12.45 hareketli
biletimizi kişi başı 38 dolara aldık. Pup Street’in hemen arka tarafında
büroları var. Siem Reap’te son turlarımızı attıktan sonra büroya gittik.
Bizimle birlikte birçok yabancı vardı. Otobüse binmeden önce Tayland’a giriş
için bir form doldurduk. Otobüs konforlu. Koltuklar iyice yatıyor. Binerken bir
şişe su ve içinde iki kek, iki şeker ve ıslak mendil olan paket dağıtıldı. Otobüste
her yolcu için battaniye  vardı.
İnterneti de sorunsuzdu.



Saat
01.00’da hareket ettik. Kekleri yedik, suyu içtik, battaniyeyi de örtüp bir
güzel uyuduk. Otobüs bir yerlere gelip durdu. Gözümü açıp etrafa şöyle bir
baktıktan sonra uyumaya devam ettim. Durduğumuz yer Kamboçya Tayland arasındaki
sınır kapısıymış. Saat 5.30’a kadar sınırın açılmasını beklemişiz. Saat
05.30’da herkesi uyandırdılar. Hepimize şirketin adı yazılı yaka kartları
dağıttılar. Muavin sınır geçişi ile ilgili açıklamalar yaptı. Hiçbir şey
anlamadan dinledim. Bavulumu aldım. Anlatılanları anladığını tahmin ettiğim iki
kişinin peşine takıldım. Onların gittiği yolu izleyerek bir binanın üst
katındaki Kamboçya pasaport polisinin yanına geldik. Pasaportu ve Kamboçya
girişinde verilen kağıdı verdim. Hiçbir şey sormadan çıkış damgasını bastı.

Oradan çıkıp yolun solunu
izleyerek biraz yürüyüp Tayland pasaport polisinin önüne geldik. Parmak
izimizin alınması, fotoğrafımızın çekilmesinden sonra polis, otobüse binerken
doldurduğumuz formun bir parçasını alarak hiçbir şey sormadan giriş damgasını
bastı. Alt katta bavulları x-raydan geçirdiler. Dışarı çıktığımızda otobüs
firmasının elemanlarının yönlendirmesiyle bir yerde toplandık. Burada yiyecek  içecek satıcıları, para bozduracak yer,
tuvalet vs. vardı. Otobüsün giriş işlemleri tamamlanınca tekrar yola çıktık.

Otobüs
saat 13.00’da Bangkok içinde bir yol kenarında durdu. Hepimiz indik. Hani insan
etrafta otogar gibi bir yerler arıyor. Koskoca Bangkok’tasın. Yok. İşlek bir
yol kenarında bavullar elimizde sağa sola bakınıyoruz. Bir taksi durdurduk.
Pattaya otobüslerinin kalktığı Ekkamai terminaline kadar 300 bahta anlaştık. Ekkamai’den
Pattaya’ya otobüs 160 baht. Yol iki buçuk saat sürdü.

İstanbul
uçağımız iki gün sonra. Bu iki günü Pattaya’da geçirme niyetiyle
booking.com’dan Jomtien tarafında bir daire rezervasyonu yaptırmıştık. Adrese
gittiğimizde tüm çabalarımıza rağmen daire sahibine ulaşamadık. Telefonlarımıza
çıkmadı, mesajlarımıza cevap vermedi. Binanın güvenlik görevlilerinin
yardımları da sonuç vermedi.

Umudumuzu kestik, merkezde
başka bir otele gittik. Daha sonra booking.com ilgilileriyle yaptığımız
görüşmelerde dairenin daha uzun süreli başka birine kiralandığını öğrendik.

Pattaya’ya 2016 yılında da
gelmiş beş gece kalmıştım. O zaman açık olan mekanların bir kısmı kapanmış,
otellerin bazıları terkedilmiş, bazıları yeni kiracı arıyor. Pandemi burayı da
etkilemiş. 

İki gün bol bol denize
girdik. Sahilde iki şezlong, şemsiye 100 baht. Hindistan cevizi 100 baht. Önce
suyunu içiyor sonra da verilen kaşıkla içini yiyorsunuz. Tropik meyve suları 80
baht. Yiyebilirseniz eğer çeşitli böcek kızartmalarının külahı da 80 baht.

 Geceleri gerek sahil yolu,
gerekse “Walking Street” kalabalık. Buradaki etrafı açık barlarda bira 80 baht.
Sahile yakın “Master Turkish Kebab” ta et döner dürüm 120, kuru fasulye 160 baht.



Biz Pattaya’dayken festival
vardı. Kumsala sandalyeler dizilmiş, sahne kurulmuştu. Sandalye bulamayanlar
yere serdikleri yaygılar üzerinde sofralarını kurmuşlar, eğleniyorlar. Muhteşem
bir havai fişek gösterisi yapıldı. Bizde marketten aldığımız votka ve kolayla
aralarına karıştık. Bu arada saat 22.00’dan sonra marketlerde içki satışı
yasak. Önceden stoklamakta yarar var. Tam bir şenlik havasında geceyi
sonlandırdık.







Pattaya’da son günümüzü
gezinerek geçirdik. Yoldan geçen kamyonetten dönüşmüş araçlara binip gittikleri
son durakta indik. Oradan başka birine bindik. Bindi indi 10 baht. 2016’da
geldiğimde de 10 bahttı. El kaldırıyorsunuz duruyorlar, ineceğiniz zaman zile
basıyorsunuz. Parayı da inince ödüyorsunuz. Terminal 21 adlı bir alışveriş
merkezinde vakit geçirdik.




Pattaya’dan
Bangkok uluslararası hava alanına sabah 07.00’dan 21.00’a kadar her saat başında
otobüs var. Fiyatı 143 baht. Taksiyle gitmek isterseniz 1000 – 1200 baht
civarı.

Biz akşam 21.00 otobüsüne
bir gün önce bilet almıştık. Sadece havaalanına giden otobüslerin kalktığı bu
terminal Jomtien Plajı’na giden dolmuşların yolu üzerinde.





İki saatlik yolculuktan
sonra havaalanına geliyoruz. Dönüş heyecanı sarmış bizi. Burada biraz bekleyip
önce Doha’ya oradan da İstanbul’a uçacağız. Havaalanını fotoğraflıyoruz.


On
beş gün süren bir gezinin sonuna geldik. Birbirinden güzel ve ilginç yerler
gördüğümüz, yeni dostlar edindiğimiz, kimi zaman hüzünlendiğimiz, kimi zaman
gülüp eğlendiğimiz bir gezinin sonundayız.

“Gezmek belirli bir süre içerisinde çok yer
görmek değildir. Gezmek gezdiğin yeri ruhuna sindirerek, eğlencenin tadına
vararak dolaşmaktır.”  
Demişler ya… Biz de tam böyle yaptığımızı
düşünüyoruz. Bu yolculuğu birlikte gerçekleştirdiğimiz arkadaşıma da sonsuz
teşekkürler. O olmasaydı, bu yolculuk olmazdı.

Hayattan
kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için gerçekleştirdiğimiz bu geziyi
hepinize öneriyorum. 

“Hoşça
kalın, seyahatte kalın.”