Karadenizde yılın ilk ayı kalandar adıyla anılır. Rumi takvime göre ocak ayının 14'üne gelen gündür kalandar günü. 13 Ocak gününü 14'üne bağlayan gece, Karadeniz'de özellikle Trabzon'da kalandar gecesi olarak kutlanır.
Kalandar gecesinde kalandar sofrası kurulur. Tüm evlerde lahana sarması, mısır ve patates haşlaması, kabak dilimi, fındık, ceviz, elma, armut, ayva gibi özel yemekler, yemişler ve çerezler hazırlanır. Aile bireyleri bu yiyeceklerle hazırlanan kalandar sofrası başında oturarak kendi aralarında bir şölen havası yaşarlar.
Çanta atmak Kalandar gecesinin en yaygın eğlencesidir. Çanta atmak, genç erkeklerin işidir. Zaman zaman genç kızların da erkek giysileri giyerek çanta atmaya çıktıkları görülür. Atılacak çantanın açık ucuna önceden uzunca bir ip bağlanır. Bu ip çantanın uzak bir yere atılıp geri çekilmesini sağlar. çantanın içine çeşitli yemişler ve atılacağı eve göre özel armağanlar konulur. çanta atma sırasında tanınmamak için değişik kıyafetlere girilir. Karanlık basar basmaz kimseye görünmeden belirlenen evlerin kapılan çalınır. Çanta atanın kim olduğunu öğrenmek için evden gelen seslenişlere ses değişikliği yapılarak yanıt verilir:
Ne olursa alırız
İste gelduk kapiniza
Selam verduk yapinıza
Selamumi almasanız
Daha gelmem kapiniza
Kalandar soğuğunda
Ya bakın kaldık dara
Açın siz kapıları
Biz geldik kalandara
Kapı aralanır aralanmaz önceden hazırlanan çanta hızla içeri fırlatılır .Buna çanta atma denir. Evdekiler, çantanın içindeki çerezleri alarak yerine daha değişik yiyecekler koyarlarlar. Kapıda bekleyenler, çantanın ipini çekerek oradan uzaklaşırlar. Çanta atarken tanınmamak çok önemlidir. Bu nedenle gençler genellikle değişik giysiler içinde dolaşırlar. Çalınan kapılarda ev sahibinin "Kim o?" seslenmesine karşılık tanınmamak için ses değiştirerek cevaplar verilir ve eğlenceli diyaloglar yaşanır.
Çanta atma sırasında ilginç olaylarla da karşılaşılır. Muziplikten hoşlanan kimi kişiler, evlerine atılan çantalara yemiş yerine kedi yavrusu, kirpi, fare, sümüklü böcek, kafatası gibi şeyler ya da acı bibere, tuza bulanmış yiyecekler koyarak çanta atanlara eğlenceli oyunlar oynarlar. Çanta atma geleneği, nişanlılar arasında armağan alışverişini de sağlar. Nişanlı delikanlılar, nişanlısının evine attıkları çantalara aynca özel armağanlar koyarlar. Atılan çanta, nişanlı kızın armağanlarıyla doldurularak geri verilir.
Kalandar günü ve gecesiyle ilgili başka gelenekler, görenekler ve inanışlar oldukça çoktur:
Bunlar;
-Gelinlik kızı olan evlere atılan çantalara kimi annelerin önceden hazırladıkları tuzlu çörekler koyduğu söylenir. Çöreği yiyen delikanlıların o gece evin kızını düşlerinde göreceklerine ve ona tutulacaklarına inanılır.
-Kalandar ayının ilk günü eve ilk girenin, uğurlu olduğu bilinen birisi olması ve evin büyüğünden izin alarak içeri girmesi gerekir. Bunu düşünmeden eve girenler ya kapıdan geri çevrilir ya da uğursuzluğunu gidermek için ayaklarına kül ekilir.
-Kalandar sabahı kimseye sezdirmeden denize ve sığırlara bakılırsa deniz şans, sığır uğur getirir .
-Kalandar sabahı birine para verenin o yıl evine bereketsizlik girer, birinden para almak bolluk getirir.
-Kalandar ayının ilk suyu, o evde uğurlu olduğu bilinen birine taşıtılır.
-Kalandar ayının ilk 12 gününde havaların durumu günü gününe izlenir. Her günün hava durumu sıra ile o yılın aylarına karşılık tutulur. Belirli ayların yerini tutan günlerde hava durumu nasılsa o günün karşılığı olan ayda da havaların öyle geçeceğine inanılır.
-Kalandar günü eve ilk giren kimse geveze ise o evin tavukları çok yumurtlar.
Bir de kalandar türküsüyle,
kutlu olsun kalandarımız!
karalankuş fol yapar
karağaç kovuğuna
vay olsun bekarlara
kalandar soğuğunda
Anadolu'da ve Trabzon dışındaki Karadeniz illerinin mahalli takvimlerinde Ocak ayı için yaygın olarak zemheri terimi kullanılır, aynı gece benzer eğlenceler yapılmakla birlikte Kalandar gecesi gezmelerinde oynanılan seyirlik köy tiyatroları için 'Karakoncolos ( Korkunç hayali yaratık) yada momoyer (Trabzon yöresine özgü genellikle doğaçlama oynanan köy seyirlik oyunları) Rumca yerine farklı bir terminoloji kullanılırdı.