Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Türkiye ::::: Antalya ::::: ALANYA - Sen Çok Farklısın        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Türkiye Antalya 02 Kasım 2011 01 Ocak 2011
01 Ocak 2011
9479 2 Torun Çelebiler 

 ALANYA - Sen Çok Farklısın
 (Genel)

Nasıl anlatsam seni tüm dünyaya acaba bilemiyorum. O kadar görkemli, o kadar göz alıcısın ki, sanki âşık oluyoruz sana. Senin karşında dilimiz tutuluyor, konuşamıyoruz, bu can seni anlatmaya yetmiyor. Sen çok farklısın. O güzel yaylalarına, o kalene her yıl çıkıyorum ama, doyamıyorum o havaya, o kokuya, o güzelliğe. Seni karşılaştıramıyorum başka bir şeyle, başka bir yerle.

Her seferinde söylüyorum ama yine de sen çok farklısın, dedirtir insana Alanya'nın güzelliği. Sadece büyülemez, âdeta içine çeker insanı. Kumsalının da, dağının da, yerli yabancı turistinin de üstüne yoktur. Hele o kalesi... Abartıyorum sanırsınız ama, insan kendini bir farklı hisseder o yüksek duvarların, o aşılmaz surların ardında.
Alanya'yı ziyaret eden çoktur, ama kimileri pek bilemez tam olarak neler yapması gerektiğini. Bazen broşürlerden, bazen dostunuzdan duyup da gezmişsinizdir ama, bence Alanya'nın gerçek yerlisinden öğrenmeden, kentin en güzel yerlerini, nereleri gezeceğinizi tam bilemezsiniz. Ben öyle yaptım, hem oranın yerlisinden, hem de babamdan duyduğum hiçbir şey yanlış çıkmadı. Mesela, Alanya'da otel seçimi yapmak en zor işlerden biridir. O kadar güzel ve çeşitli oteller olduğu için hangi güzelliği tadacağınıza karar veremezsiniz. Aynı zamanda başka zor olan bir şey de yemek ve lokanta seçimidir. Her yerde aynı yemeklerin olmaması, tatların farklı ve o kadar kültürün bir arada olması restoran seçimini zorlaştırır.

Dolu dolu eğlence arıyorsanız, hepsini Alanya'da bulabilirsiniz. Yaylalara çekilip başınızı dinleyebilirsiniz. Alanya'ya gidip de yapmadan dönmemeniz gereken bir şey de Alanya'nın ünlü sahillerinde denize girmek olacaktır. İnsanların denize girdiği doğal sahillerde bile kum tuz kadar küçüktür. Denizin berraklığından, ufuk çizgisini geçtikten sonra bile yerin rahat görünebildiği temiz sahilleri ile ünlü olan Alanya, hayatta mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biridir.
Alanya sadece gezmek için değil, aynı zamanda yaşamak için de çok uygun bir kent. Ben bu şehirde ömrümün büyük bir kısmını geçirdim ve söyleyebilirim ki, hayatta en güzel, en komik anılarınızı burada yaşayabilirsiniz, çünkü ben yaşadım. Bazen gece yarısı sokaklarında bazen sabahları sessiz sahillerinde yürürsünüz. Denizin kıyıyı yalayışı ve en yakın diskodaki müzik doldurur kulağınızı. Denizin tuzlu kokusu ya da lokantada çıkan bir yemeğin mis gibi kokusu buram buram yayılır çevreye. Hem modernlik, hem de huzurdur bulduğun. Alanya, sadece sahil demek değildir! Alanya kalesini unutmamak gerekir. En çok da neyini severim bilir misiniz bu kentin? Deniz kenarında balık tutar insanlar, kimisi karnını doyurmak için, kimisi yanındaki kediyi beslemek için... Yanlarından geçerken, bir "Rasgele" dersin, o insanın gözünde öyle değerlidir ki bu söz!

Bir keresinde, hiç unutamam, bisikletimle gezerken hayli hızlanmışım; tam bir yerden döneceğim, bilemiyorum güneş mi geçmişti acaba başıma, ne olduysa bir anda gözlerim karardı. Hafif hafif önümde bir şeyler görmeye başladım, yerde biri ayakkabısını bağlıyordu. Bir an düşündüm, frene basayım, çarparsam da özür dilerim diye düşündüm. Bir an sonra, kendimi yerde, ablamı yanımda ağlarken gördüm. Meğer, önümde patenleri açılmış onu bağlıyormuş, kan gördüm yerde; o zaman anladım ki, ya başına şapka takacaksın ya da o sıcakta, o kadar uzun süre bisikletle dolaşmayacaksın.

Bir başka gün, bu sefer yalnız değilim. Yanımda arkadaşım Ahmet var. Gittiğimiz otelin kaydıraklarından sıkılınca, farklı şekillerde kaymayı denemeye başladım. Aldım altıma köpükten bir tahta, bindim üstüne, kaymaya başladım. Tabi o zamanlar pek zekice olamayan hareketler yapıyorum. En son hatırladığım, havuzun dışındayım, başımda Ahmet duruyor, bir de orada çalışan bir ağabey kafama bakıyor. Meğer, ben oradan kaymışım tahtayla, sudan sekip karşı duvarda kafamı yarmışım!
Alanya'ya asıl neden gelmeli biliyor musunuz O güzel sahillerinde güneşlenmeye, değişik kültürlerin yemeklerini denemeye, kafanızı dinlemeye gelmelisiniz. İnsanıyla tanışmaya, başka kültürlerle kucaklaşmaya gelmelisiniz. Hani insan der ya, "gidemediğim ayağıma gelsin!" diye, işte Alanya'ya bu yüzden gidersin. Hayatta yaşayamadığın ya da daha fazla tatmak istediğin ne kadar zevk varsa onlar için gidersin. Sadece tatile değil, kısa da olsa, farklı bir hayat yaşamaya gidersin.

Dedim ya, yoktur üstüne Alanya'nın! Asırlık tarihiyle sapasağlamdır dünyası.
CAN TOPLAR - Babamın işi Alanya'da olduğu için, ben de fırsat buldukça, bu kentin çevresini ve içinde barındırdıklarını tanımak için oraya giderim. Alanya'yı yazarken tüm benliğimi kattım diyebilirim, içtenlikle yazılan bir Alanya yazısı okumak istemez misiniz?
Not: Bu yazı, Evliya Çelebi'nin doğumunun 400. yılı anısına hazırlanan ve tüm geliri UNICEF Türkiye Komitesi'ne bağışlanan "Torun Çelebiler Seyahatnamesi, 2011" adlı kitaptan editörlerin özel izni alınarak yayımlanmıştır.








 Yazılan Yorumlar...
mustafa aksoy
(20 Temmuz 2012)

alanya.... benim ilk göz ağrım,ve son da o olacak galiba.nereye gitsem,nereyi dolaşsam hep alanyayla karşılaştırım,daha güzel veya daha az güzel diye.ama şimdiye kadar alanyayı geçen olmadı gönlümde.alanya deniz cenneti,aşk cenneti,güzel gözlerin cenneti.kanın fokur fokur kaynadığı damarlarda,deniz suyunun bir nabze olsun bu ateşi düşürdüğü.kalesi,plajları,caddeleri,sokakları pırıl pırıl doğası manzarası.ilk gittiğimde,otubüsten iner inmez sabah pusluğunda,başım dönmüş,ordaki otların arasına yığılmıştım.hafif ıslaktı otlar sabahın çiyiyle.alabildiğine uzun muz bahçelerine rast gelmiştim gelirken,yeşil yemyeşil,aşağıda metrelerce aşağıda akdeniz uzanıyordu mavim masmaviydi.denizle tanışmam da ilkti alanyada,ona dokunmam,haziran dalgalarını yemem,mayoma dolan kumlarla boğuşmam.sonra ver elini alanya cadeleri,sokakları,kızlarıimisafir kadınları..ben dönmüştüm memleketime ama yüreğimi orda unutmuştum.hala dönmedi geriye.

Erdin İVGİN
(02 Kasım 2011)

Sevgili Can
Alanyanın bilmediğimiz tarafı yaylalarını bize hatırlattığın ve anılarını paylaştığın için teşekkür ederim.
Eline sağlık.

 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.