Ülke |
Şehir |
Ekleme |
Düzenleme |
Gezi Tarihleri |
Okunma |
Yorum |
Yazan |
Türkiye
|
Eskişehir |
03 Ocak 2012 |
|
15 Ekim 2011 15 Ekim 2011 |
6683 |
2 |
aykutguzer |
|
|
Eskişehir : Yakınımızdaki Venedik... (Genel)
|
Venedik deyince aklımıza motorlar, gondollar gelir, değil mi? Artık bunlara binmek için Venedik'e gitmeye gerek kalmadı. Eskişehir Tersanesi'nde imal edilen ve diğer şehirlere de satılan gondollarla veya gezi tekneleriyle Porsuk Çayı'nda da Venedik'in ünlü kanallarındaki gibi keyifli geziler yapabilirsiniz.
Belki otobüs firmaları kızacaklar ama siz Eskişehir'e 07.00'de hareket eden yüksek hızlı trenle gidin. Bu trenle, 1,5 saatte Ankara'dan Eskişehir'e ulaşmak mümkün. Eskişehir Tren İstasyonu tarihi bir yapı. İstasyonun tarihiliği, eskiliğinin yanı sıra, onun Kurtuluş Savaşı'nda oynadığı önemli rolden gelmektedir.
Norveç'te bir atasözü var, olumsuz kötümser bir durum olunca hükümet üyeleri birbirlerine "Bir kere de Atatürk gibi düşünelim" diyorlar. Biliyorsunuz Sivas, Amasya toplantılarından sonra hem Padişah hem Şeyhülislam tarafından görüldüğü yerde tutuklanması için emir çıkarılan Büyük Önder Atatürk, Ankara'da büyük bir coşkuyla karşılanmıştı. Eskişehir Tren İstasyonu, Atatürk'ün Ankara'ya gelişiyle başlayan Kurtuluş mücadelesinin en önemli tanıklarından biri olmuş, İnebolu'dan gelen top, tüfek, mermi ve Ankara'dan gelen askerler burada toplanarak cepheye sevk edilmişti.
İşte bu duygu ve düşüncelerle indiğimiz Eskişehir'de, İstasyonun karşısında suların aktığı, güvercinlerin gezindiği ve havuzu da olan bir çay bahçesi var ki, insanın ömrüne ömür katıyor. Şehir merkezine gitmek için sola yürüyüp, tramvaya binebilirsiniz. Biletinizi çay bahçesinin yanındaki büfeden alacaksınız. Yok "ben çok yürüyemem" derseniz, çay bahçesinin karşısındaki duraktan otobüse bineceksiniz. Odun Pazarı otobüsü en iyisi. Sakın, hala odun kömür satıldığını düşünmeyin Odun Pazarı'nda. İki üç katlı evleri çok güzel restore edip çayevi, Cam Müzesi, lokanta, hediyeli eşya dükkânı, kültür merkezlerine dönüştürmüşler. Osmanlı Mimarisi'nin canlı örnekleri. Ayrıca Perşembe günleri Odun Pazarı'nda kocaman bir Pazar kuruluyor. Aklınızda bulunsun, Beypazarı'ndan daha büyük.
Aman Atatürk Müzesi'ni pas geçmeyin. Hemen Odun Pazarı evlerinin solunda. Ulusal bir ayıbımız olan, adına türküler yakılan Yavuz Zırhlısı'nın maketini yalnıza bu müzede görebilirsiniz. Bildiğiniz gibi Yavuz Zırhlısı kullanılmaz hale gelince satıldı, jilet yapıldı. Hâlbuki Çanakkale Savaşı'nın mucize gemisi Nusrat gibi, bir müzede saklayabilirdik onu da. Atatürk Müzesi o kadar zengin ki! Atatürk'ün Anıtkabir'de bulunmayan eşyalarını görünce şaşıracaksınız.
Yoruldunuz... Odun Pazarı'ndan yukarı doğru, camilere, külliyelere yürürken soldaki fırınlardan haşhaşlı çörek, peynirli börek alabilirsiniz. Daha sonra Odun Pazarı'ndan karşıya geçin, tramvay hattını takip ederek veya tekrar bilet alıp tramvaya binerek Porsuk Çayı'nın kenarındaki parklara ulaşabilirsiniz. Burada banklara oturun. Mevsim kış ise kestane, yaz ise simit alın. Oturun da yaşamın akışına bırakın kendinizi. Gençler, "Türkiye'nin aydınlık geleceği" önünüzden geçecektir. O gençlerin coşkusunu görünce siz de benim gibi umutlanacaksınız, mutlu olacaksınız. Eskişehir'de dolaşırken Türkiye'nin geleceğiyle ilgili olumsuz düşünceleriniz uçup gidecektir.
Eskişehir, Anadolu ve Osman Gazi Üniversitelerinde okuyan cıvıl cıvıl 80 bin öğrenciye sahip bir talebe ve sanayi şehri. Anadolu Üniversitesi'nin heykel atölyelerinde İzmir'de yeni açılan bir müze için Zübeyde Hanım'ın bir heykeli yapıldı.
Eskişehir'in görülmeye değer yerlerinden birisi de Lokomotif Fabrikası'dır. Gençler hatırlamazlar, Cumhurbaşkanı rahmetli Cemal Gürsel'in emriyle ilk Türk otomobili "Devrim" bu fabrikada yapılmıştı. Devrim, halen istasyonun yanındaki Demiryolu Müzesi'nde sergilenmektedir.
"Ben artık Ankara'ya döneyim" diyorsanız, geldiğiniz yolla Gar'a dönebilirsiniz. Bu arada Gar yakınındaki Varuna Gezgin Kafe'ye uğramayı ihmal etmeyin. Türkiye'nin ilk ve tek gezgin kafesi, ilginç bir gezgin merkezi. Kitaplar, plakalar, tişörtler... Çalışanlarını, yıllık izinlerinde dünyayı gezdirerek ödüllendiren Varuna Kafe'nin bu jesti, benim gibi Devlet'te 25 yıl çalıştığı halde böyle bir imkan bulamayan birisi için inanılmaz oldu.
Eskişehir'e gitmek gibi Ankara'ya dönmek de çok keyifli. Türkiye'nin ilk Yüksek Hızlı Treniyle yapacağınız bu yolculuklar ayrı bir keyif alacaksınız.
Haydi, iyi yolcuklar.
V. Aykut Güzer
|
Yazılan Yorumlar... |
YoNcA (18 Haziran 2012)
|
|
Beş senemin geçtiği Eskişehiri çok güzel ama eksik anlatmışsınız.Görülmesi gereken yerler listesinde daha birçok yer var:İlk yapay plajın yapıldığı Kentpark, masal dünyasını andıran Sazova Kültür Parkı bunlardan birkaçı.bir kere görenin bir daha unutamayacağı güzel şehrim..
|
NEŞE (04 Ocak 2012)
|
|
Tüm anlattıklarınız beni yeniden bu kıymetli kente götürdü....İzlenimlerinize ,yorumlarınıza tamamen katılıyorum ve görmeyenlerin bir an önce gitmelerini diliyorum..
|
Yorum yazmak isterseniz...
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
|
|