Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Moğolistan ::::: Ulan Batur ::::: Arabamla Dünya Turu – Moğolistan 7-Son (Ulaanbaatar, Khustai)        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Moğolistan Ulan Batur 30 Haziran 2012 08 Temmuz 2009
22 Ağustos 2009
4287 0 Ali Eriç 

 Arabamla Dünya Turu – Moğolistan 7-Son (Ulaanbaatar, Khustai)
 (Genel)

Cuma sabahı erkenden Wagner'e gittim. Wagner aslında bir Amerikan şirketi. Moğolistan'daki madenlere iş makinesi satmak ve satış sonrası servis vermek üzere Moğolistan'da çalışmaya başlamışlar. Caterpillar'la başlayanişler daha sonra Ford, Michelin, derken Land Rover'in distribitörlüğünü almaya kadar gelmiş. Benim arabayı götürdüğüm yer Ford ve Land Rover araçlarının satış ve servis noktası. Gayet güzel binalar, profesyonel servis ve göz olıcı bir showroom'ları var. Showroom'da bir Ford Mustang Shelby GT bile vardı; hani o paraya "para" demeyenler için bekliyor. Zaten, Range Rover, Land Rover Discovery, Defender gibi arabaların her gün üçü, beşi geliyor, hazırlanıyor, plakaları takılıyor ve gidiyor. Bu kadar araba 2.5 milyonluk bu ülkede kimlere satılıyor bu kadar bol, anlaşılır gibi değil. Servisin müdiresi Ms Bayarmaa, son derece düzgün İngilizcesi'le (Amerkan şivesi) çok yardımcı oldu. Teknik sorumlu olan kişinin de idare edecek seviyede İngilizcesi var. Bu iyi bir gösterge tabii. Ancak, o gün çok dolu olduklarından, arabama ancak Pazartesi bakabileceklerini söylediler. İşte bu kötü. Neyse, bekleyeceğiz.
Lando Wagner'de misafir
O hafta sonunu gezerek, yazarak, dinlenerek geçirdim. Beklemek çok can sıkıcı. Zaman geçmiyor, bir türlü.
Naran Tuul Market (yabancılar arasında "Black Market" olarak da biliniyor)
Gandan Khiid'den fotoğraflar (Gandan Manastırı)
Pazartesi sabah servise gittim. Motoru açmaları öğleni buldu. Durum kötü. Kapak contası ve egzost manifolt contası dışında çok daha berbat bir haber var: silindir kapağı bombe yapmış. İki seçenek var; ya taşlanacak (bombe miktarı tam taşlanabilecek kalınlık sınırında neyse ki), ya da yeni silindir kapağı ile değiştirilecek. Ulaanbaatar'da kapak taşlatacak bir yer yok. Wagner'in elinde bu motora (300Tdi) ait silindir kapağı ve tabii buna ait kapak ve manifolt contası yok. Türkiye'den getirtmem gerekiyor. O gün hemen Türkiye'yi arayıp gerekli siparişi verdim. Bizim şirketteki arkadaşlar da, parçaların bir an önce sevk edilmesi için çabaladılar ve parçalar aynı gün Fedex'le İstanbul'dan yola çıktı. gelmesi en iyi ihtimalle Cuma'yı bulur. Dolayısıyla, gelecek hafta başı da buradayım. Kaldığım otel servise yakın ama, her seferinde yürüyerek şehir merkezine git-gel (merkez taksi için çok yakın ama, yürüyerek gidip gelmek de keyif vermiyor), zor oluyor. Ayrıca, fiyatı da yüksek ve yalnızlıktan da bunalmaya başladım. O yüzden, şehir merkezinde kalacak bir guest house buldum kendime. Tek başıma kalacağım oda için günde 18 Dolar ödeyeceğim. Üstelik kalabalık da; her milletten insan var yine.
Guesthouse'daki odam; nasıl yerlerde kaldığımı merak edenlere... Guesthose bu binanın giriş katında (yeşille boyalı bölüm), iki daireye yayılmış durumda -
Şehir merkezine taşınmamın bir avantajı da, tanıdık birileriyle karşılaşma şansını bulmam oldu. Bir akşam üstü guest house'a dönerken yolda, Ölgii'de tanıştığım Marinette ve Didier'le karşılaştım; hani, kamyonla Asya'yı gezen İsviçreli çift. O akşam birlikte yemeğe çıktık. Kendimize güzel bir Akdeniz yemeği ziyafeti çektik. Ertesi gün de, bir Fransız ailenin de katılmasıyla birlikte 7 kişi, Ulusal Opera ve Konser Salonu'nda Moğolistan folklor gecesine gittik. Bol renkli, bol müzikli, bol danslı gösteri, Moğolistan'ın hemen her yöresinden örnekler içeriyordu.
Folklor ve müzik gösterisinden...
Yemek sonrası Marco Polo Restoran'da pizza yedik. Gerçekten Moğolistan'ın en iyi pizzası. Hatta, bu seyahatte yediğim eni iyi pizzaydı. Haklıymışsın Nedim!

Kargo Cumartesi Ulaanbaatar'a ulaştı, internetten takip ettiğim kadarıyla. Ama o gün (daha doğrusu, tüm hafta sonu) Fedex kapalı olduğundan, ancak Pazartesi çekebildim gümrükten. O işler de bir yarım günümü aldı tabii. Yeni parçalarla motorun toplanması Salı öğle vaktini buldu. Öğleden sonra ilk marşa bastık, motor saat gibi çalışıyor. Uzunca bir deneme sürüşünde bir problemle karşılaşmadık. Arabayı teslim aldım ve o gece kalması için Didierler'in kamyonlarının olduğu parka çektim. Arıza giderilmişti ama motorda hararete sebep olan esas nedeni bulamamıştık ve bu da beynimi kemirip duruyordu. Eğer bir kaçak varsa, bu ileride tekrar sorun çıkaracaktı.
Parlamento Binası'nın girişinde Chingiz Han heykeli - Evlenenler de, Chingiz Han heykelini ziyaret ediyor
Sabah parka geldiğimde arabanın altında damlayan soğutma suyunu hemen fark ettim. Kaput açıp, radyatöre bakınca, kaçağın kaynağını buldum: motor yağı soğutma devresinin radyatöre giriş rakoru dibinden sızdırma vardı. Hemen Wagner'e gittim. Radyatör söküldü, rakorun dışındaki somunun -tabii, yine sarsıntı ve titreşimden- gevşediğini gördük. İşte sorunun kaynağı! Bunu bulmamız beni çok rahatlattı. En azından bu noktadan dolayı bir sorun yaşamayacağım bir daha. Somun sıkıldı, radyatöre basınç testi yapıldı; her şey normal. Araba yeniden toplandı ve servisten ayrıldım. Artık özgürüm. Yaklaşık 13 günlük Ulaanbaatar esaretim sona erdi. Ertesi gün Przewalski atlarını (ya da Moğolca'daki adlarıyla "takhi") görmek için Khustain Nuruu Ulusal Parkı'na gideceğim.

Bogd Han'ın Kışlık Sarayı'ndan...
Bugün son olarak 1893'te inşaatına başlanıp, 10 yılda tamamlanan Bogd Han'ın Kışlık Sarayı'na gideceğim. Bogd Han olarak da bilinen, Moğolistan'ın son kralı VIII. Jebtzun Damba Hutagt bu sarayda 20 yılını geçirmiş. Tuul Gol kıyısındaki Yazlık Saray'ın Sovyetler Birliği zamanında tamamıyla yıkılmış olmasına karşın Kışlık Saray, anlaşılmayan bir nedenle korunmuş ve müze haline getirilmiş. Bahçesinde altı tapınak barındıran sarayda bulunan binaların, özellikle ahşap saçaklarındaki incecik motiflere hayran kaldım. Kralın kullanımı için, 150 zavallı kar leoparının postundan yapılmış ger de, kar leoparlarının neslinin neden tükendiğinin bir işareti olarak sarayda sergileniyor.
Bogd Han'ın Kışlık Sarayı'ndan... - Dantel oyası gibi... - 150 kar leoparının hayatına mal olmuş bir gerde insan nasıl yaşar ki?


Khustai Ulusal Parkı ve Moğolistan'dan çıkış Size daha önce Przewalski atlarıyla ilgili bilgi vermiştim. Ancak onlarla ilgili önemli bir noktayı söylemeyi unutmuşum; şimdi fark ettim. Bu atlara, dünyada bu kadar ilgi gösteriliyor olmasının nedenlerinden en önemlisi, diğer tüm at ırklarından farklı olarak, DNA yapılarında 2 ekstra kromozomlarının bulunması
Bogd Han'ın Kışlık Sarayı'ndan...
Khustai, Ulaanbaatar'ın 95km batısında. Anayoldan, yine hiçbir tabela olmaksızın, tümüyle sezilerinize güvenerek sola sapıyor, dağları, ovaları aşıp 12 km gittikten sonra parkın girişine ulaşıyorsunuz. Park, HKhustai Ulusal Park Vakfı adlı bir sivil toplum kuruluşu tarafından yönetiliyor. Parkın girişinde, ger çadırlarından oluşan bir kampın yanı sıra, parkın idare ve hizmet ofisleri ile, restoran, duş ve tuvaletleri barındıran bir de bina var. Parkın müdiresi girişteki ger kampında hiç yerleri kalmadığını (turist grupları tarafından doldurulmuş durumda), istersem kampın girişindeki basketbol sahasında çadırımı açıp, tuvalet ve duş olanaklarından yararlanabileceğimi söyledi. Ayrıca restoranda da -tabii, ücreti mukabili- akşam yemeği ve sabah kahvaltısı yiyebilirmişim. Akşam yemeğini kendim halledebilirim ama sabah çok erken saatte at fotoğrafı çekmeye gideceğim için, geri dönüp kahvaltı hazırlamak zor gelir. Kahvaltıyı restoranda yapacağımı söyledim. Zaten cüz'i bir ücreti var; 3 Dolar. İlgisi için teşekkür edip, park ve kahvaltı paralarını ödedikten sonra parka girdim. Verdikleri haritaya göre gideceğim yerleri GPS'imde yaklaşık olarak işaretledim. İlk hedefim Geyik Taşı (Deer Stele). Moğolistan'daki ikinci Geyik Taşım olacak bu.
Moğolistan'daki ikinci Geyik Taşım
Daha sonra ise sırada bir Ungut var. Ungut, Göktürkler zamanında kalma; ya cesaretleri ve savaşlarda gösterdikleri başarılardan, ya da iyilik ve yardımseverliklerinden dolayı toplumca saygı duyulan kişilere ait mezarlar. Mezar taşları, insan figürleri şeklinde oyulmuşlar. Çevrelerinde de yine taştan oyulmuş hayvan figürleri bulunuyor. Ungutların yerleri, birçok taşın uzun bir hat üzerinde dizilmesiyle belirginleştiriliyor. Biraz tezat ama bu taşların sayısı, ya onları seven insanların ya da öldürdükleri insanların sayısıyla eşdeğer. İşaretleme amaçlı dizilen bu taş dizisine de balbal deniliyor. Balbalların diziliş yönlerinin bir anlam ifade edip etmediğini ise öğrenemedim. Khustai'deki bu ungutun 2km'lik bir hat üzerine dizilmiş 550 taşlık bir balballa belirlenmiş olduğu söyleniyor. Artık bu ungutun sahibinin 550 kişiyi öldürdüğünü mü, onu seven 550 insanın olduğunu mu gösteriyor, meçhul.
Bu da, Moğolistan'daki ilk ungutum
Ulusal parkta çalışanlara, aileleriyle parkta yerleşme izni veriliyor. Ben de gezerken, bu ailelerden birisine kısa süreli misafir oldum; çay ve ayrag içmek üzere. Gerin sahibi, Jargalsakhın, kampta görevli koruculardan biri.
Korucu Jargalsakhın Yatıma
Gerden birkaç fotoğraf daha
O akşamı çadırımda geçirdikten sonra, sabah beş buçukta kalkıp toparlandım ve takhilerin fotoğraflarını çekmek üzere su kaynaklarının bulunduğu bölgeye hareket ettim. Bu saatte gidiyor olmamın nedeni, takhilerin su içmek üzere akşam geç saatlerde, ya da sabah gün doğumunda su içmeye geliyor olmaları. Geri kalan zamanlarda ise, dağlarda, orman içlerinde yayılıyorlar ve ulaşması çok zor oluyor.

Takhiler, daha önceki yazılarımda da anlattığım gibi, çok ürkek oluyorlar. Atlara, arabayla 100m'den daha fazla yaklaşmak yasak. Zaten yaklaşmanız da mümkün değil; hemen kaçıyorlar. Yaya olarak bile çok yavaş ve sessiz davranmanız lazım, onları ürkütmemek için. Su kaynağına vardığımda çevrede hiç at yoktu. Ya benden önce susuzluklarını giderip dağılmışlar, ya da henüz susamamışlar. Vadinin içinden tepelere doğru çıkmaya başladım ki, uzakta bir tanesini gördüm. Arabadan 200-400mm zoom'umla fotoğraf makinemi alıp, yürüyerek yalnız dolaşan takhiye yaklaşmaya çalıştım ama, ben yaklaştıkça o uzaklaşıyor. Benim onun kadar kondisyonum ve uzun bacaklarım yok tabii. O önde, ben arkada bir süre kovalamaca oynadık. Dilim yere değmek üzereyken, halime acımış olacak ki, durup, biraz daha yaklaşmama müsaade etti.
Objektifle baktığımda sağ böğründe bir yarası olduğunu fark ettim. Daha sonra müdiranıma durumu anlattığımda, biliyor olduklarını, büyük olasılıkla taşa ya da ağaç gövdesine sürtünerek oluşan yaranın zamanla genişlediğini, takipte olduklarını söyledi. Sonrasında bir başka yalnız takhi, daha sonra bir tane daha, bir ana-oğul... Bugünün bilançosu bu kadar.


Kampa dönüp, kahvaltımı bitirdikten sonra yola çıktım. Ulaanbaatar'dan sonra yol, sınıra kadar temiz asfalt. Mutluluğuma diyecek yok Moğolistan'a girdiğim 8 Temmuz'dan beri (yaklaşık 6.5 hafta, yani) ilk defa kesintisiz ve temiz bir asfaltta gidiyorum. Bu 6.5 hafta içerisinde -vizem 30 günlük olduğundan- bir kereye mahsus olan vize uzatma hakkımı bugün, yani 22 Ağustos'a kadar uzatarak kullandım. Yani, Moğolistan'da kalabilecek başka günüm yok; kalırsam, sınır dışı edilirim. O son gün saat 16:30 gibi sınıra ulaştım. Moğolistan'ı terk etmek üzere işlemlerindeyim. Pasaport "penceresi", ülkenin giriş kapısına doğru olan tarafta. Sıra bana geldi, pasaportumu uzattım. O sırada Rusya tarafından bir motosiklet yanaştı. Üzerinde iki kişi var. Motosikleti kullanan, elindeki çıkış fişini vermek üzere motosikletten indi, görevliye verdi ve "Spassiba bolşoy!" dedi; bir bayan sesi. Kafamı çevirip motosiklete baktım; Tiflis'te Dodo'nun pansiyonunda tanıştığım Tiffany'nin motosikleti bu. "Tiffany!" diye seslendim, döndü ve beni gördü. "Saçlarını kestirmişsin, tanıyamadım" dedi. Ayaküstü kısacık sohbetimiz, pasaport görevlisinin "Şunu al, bunu ver" uyarılarıyla sürekli kesiliyor. Vedalaşıp, ayrıldık. Dünya küçük derler ya!

Moğolistan gümrüğündeki işim, girerkenki olmasa da, oldukça kısa sürdü ve Rusya'ya geçmek üzere beklemeye başladık. Saat 18:30' yaklaşıyor. Önümde, İtalya plakalı bir araç var; onlar da Vladivostok yolcusu. İki sınır arasındaki "0" noktasındayız. Sıra tam bize gelecekken, Rus muhafız gelip, bizi Moğolistan sınırından içeriye, gerisin geri kovaladı ve sınır kapısını kapattı. N'oluyoruz derken, bugünlük paydos olduğunu öğrendik. Bizden başka da kimse yok. Moğol görevlilere gidip, geceyi orada geçireceğimizi söyledik; "Olmaz!" dediler.

- E, ne yapacağız peki? - Moğolistan'a geri gireceksiniz! - Ama benim vizem tek girişlik. - Olsun, idare ederiz. - Ama, vizem bugün doldu. - Yarın durumu anlatırsanız, yarınki görevliler anlayacaklardır. - Ya anlamazlarsa? - ?

İtalya çift de geri dönmek istemiyor. Hepimiz bütün Moğol paralarımızı bitirmişiz. Onların da tek girişlik vizeleri var. Ya yarınki adamlar bizi "anlamazsa"? "Yok" dedik, "biz girmiyoruz. Burada kalacağız". "Kalırsın", "kalamazsın" tartışması, askerden izin almamız şartıyla kalabileceğimiz üzerine tatlıya bağlandı. Askere bir sigara ikram edip, tanrı misafirleri bizlere anlayış göstermesini istedim; "Peki" dedi. O geceyi orada geçirdik.

Ertesi sabah arabalarımızı kapıya doğru sürerken durdurdular; pasaportlarımıza bugünün damgasının vurulması gerekiyormuş. Gümrük binasına girdik; pasaport kuyruğu almış başını gitmiş. Mecburen girdik kuyruğa. Sıra bana geldiğinde görevli, vizemin dün dolmuş olduğunu söyledi. "Biliyorum ama dun akşam Rusya sınırını kpadı, geçemedim. Gece burada kaldım, mecburen." Görevli bir üstüne bir şeyler sordu, o onun üstüne gitti. Birazdan "en büyük şef geldi" "Vizenizin süresi dün dolmuş" dedi. Evet, biliyorum. Ona da durumu baştan anlattım ve Rusların sınırı kapamasının benim suçum olmadığını söyledim. "Benim de suçum değil" diye cevap verdi. - Peki, ne yapacağız? - Neyse, hadi damgayı vuralım ama bir daha olmasın. - Ayıp ettin. Söz. Böylece, vizemin dolmasından bir gün sonra, 23 Ağustos Pazar günü Moğolistan'ı terk ettim. Bundan sonra, Asya etabının son kısmı kaldı.

Kalın sağlıcakla.



Not: Ali Eriç'in "Arabamla Dünya Turu" gezisinin başlangıcı ile ilgili detaylar için Arabamla Dünya Turu - Türkiye (Başlangıç - Karadeniz) gezi yazısını okuyabilirsiniz.








 Yazılan Yorumlar...
  Henüz Yorum Yazılmamıştır
 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.