Roma'da ikinci sabah
yani doğum günüm oldukça keyifli bir şekilde başladı diyebilirim... Sabah uyandım
foşur foşur yıkandım, çilekli kremlerimle kremlendim, kahvaltıya indim. Bide ne
göreyim kahvaltı salonunda üzerinde "happy birthday AYLİN" yazan bir kruvasan
servis bankosunda duruyor. Ulan bi dünya adam var orda biri de almamış ben
bankoya yaklaşınca iki servisçi kız başladı mı doğum günü şarkısına ya dedim
noluyoruzzz nasıl komikti anlatamam bütün salon bana bakıyor, sonra doğum günü
tebrikleri, üzerinde roma yazan bir tişört ve süper bir kahvaltı... Tabi otel bu
jestiyle benden 100 üzerinden 1000 aldı. Sonra dedim ki zaten gezecek pek bir yer kalmadı öğleden sonra güneş biraz
gitsin bisiklet kiralar yakın kasabalara giderim. Şimdilik bir sabah yürüyüşü
yapayım.
Saat 9 da çıktım.
Ama Roma'da ikinci günde
öğrenilen şey şuuu.. 1- ASLA YARIM SAATLİK BİR YÜRÜYÜŞ OLAMIYOR, EĞER BENİM
GİBİ MERAKLIYSANIZ.. Zira durumu kolayca şöyle anlatayım. Taksim meydandan
tünele kadar inip gelim diyorsunuz, başlıyonuz yürümeye anam sağda emek
sinemasının sokağına bakıyorsun bi katedral, hadi diyosun oraya da bakayım,
sola dönüyon madonun sokağında devasa bir çeşme aaa oda güzelmiş, dön arkanı
Ayhan ışık sokak anaaa oda ne canlı şovalyeler ... bacılar böyle diye diyeee
istiklalin dibine geldim gelmesine ama otele döndüğümde saat 2 olmuştu. Romada ikinci
günde öğrenilen ikinci şey. 2- ROMA EN GÜZEL YÜRÜYEREK VE BAŞINA BUYRUK
GEZİLİYOR... ve üçüncü öğreti 3- YURT DIŞINDA 2 DAKKALIĞINA HELAYA BİLE GİTSENİZ
PASAPORT MUTLAKA YANINIZDA OLMALI... NEDEN??
Bendeniz otelin
çevresinde bir tur atıp gelecem deyip almayınca yanıma şapa oturuyodum.. zira
büyük bir basilicada baktım nikah var attım kendimi içeri, ulan ilkten
kıllandım da resim çekmek yasak niye acaba dedim. Neyse seyrettim kendim için
ve tüm bekar dostlarım için dileklerde bulundum, kapıdan çıktım devasa bir
İtalyan polis sinyora sinyora aha dedim bu ne... passport pleass oooooo I walking
my pasport in the hotel dedim ve mıçtığımı anladım. Adam İtalyanca anlatıyo ama
anlıyom ben hee sorunum konuşamamak arabaya yürüdük neyse bu telsizle birileriyle
konuştu, Allahtan otelin broşürü vardı çantamda gösterdim.. Bu oteli aradı
teyit etti sonrada bana pasaportsuz çıkma dışarı dedi.. gönderdi.. Kendimi
hayatımda hiç olmadığı kadar güzel ve şımarık hissettiğim günlerdeyim.. zira
polisle konuşurken de bi ara alt dudağımı büzüp gözlerimi devirdim. Adamlar
başladı gülmeye "your photo piliss" dedi "okey but my and you photo" dedim
bende adam göstercem ya size "no no no I am polize" dedi bişeler daha dedi ama
ben görev başındayım demek istedini anladım. Sonra "I am Monday night free"
dedi çarpık İngilizceyle bende "sorry Monday night in the frenze" dedim..
dudamı büktüm pozumu verdim çıktım..
Otele geldim yol
boyunca gülerek duş aldım tekrar hopp çıktım. Otel tercihimle ilgili kendimi
bir kez daha kutlayarakkk bir önceki gün otobüsün 25 dakkada götürdüğü meşhur
collesiuma yürüyerek 10 dakkada vardım, meğer hepsi burnumun dibiymiş.. baktım
bisikletçiler arap ulan bunların olmadığı yer yok, he siz siz olun bu adamları
gördüğünüzde söze selamün aleyküm diye başlayın.. Aynen yaptım girişi ooo
aleyküm selam where are you from dedi amca, istanbul dedim oooo very good tan
sonra bende Siirt dedi yuh dedim ulan yuhhh herif bildiğin amca, dedim bi
bisiklet alayım ama 12 euro çok demişsin ben 8 de geri getiririm, saat zaten
oldu 3 sen bi memleketli fiyatı ver hele. İstediğini al kumbaraya 2 euro at git
dedi.. hopp aldım bisikleti dev gibi traktör ağırlığında .. vve başladı özgür
kızla roma saatleri.. ÖĞRETİ 4- BİSİKLETE BİNMENİN ZEEVKİ BÖYLE BİR ŞEHİRDE
ÇIKIYORMUŞ.. ROMADA BİSİKLETE BİNMEK CADİLLACLA GEZMEKTEN SÜPER ZEVKLİ...
Öğrendim ki Roma da
arabalar otobüsler yokken bisiklet ve motorlar varmış.. ve dolayısıyla yol
bisikletlerin, arabalar sana yol veriyo, seni bekliyo istersen düş bi saatte kalk
yerinden yol senin.. öyle sağdan gideyim arkadan korna çalarlar rahatsız
ederler gaza basar yok önümde fren yaparlar yok anam.. bildiğin incirli -
Bakırköy hattında orta şeritten gidiyon.. Bas bas şarkı söylerek etraftaki herkese el sallayıp gülerek nasıl keyifli
anlatamam.. (inanmıcanız ama bunları ben yaptım)
İlk durağım alışveriş
kasabası TRASTEVERE oldu. Nasıl anlatayım, bizim Alaçatı sokakları yada Bozcaaada
gibi düşünün, daracık minicik, küçük masalarda herkesin elinde şarabı, birası
mis gibi pizza kokuları ve halk pazarı okey süper bi Pazar 2,5 km kadar nehir
boyu.. bişe aldımmı hayır, niye?? Okey fiyatlar romanın içine göre daha uygun
ama bizim Eminönü şarkhandan ucuz değil.. Gezmek görmekte güzeldi..
Ordan yine baldıra
kuvvet elimde müthiş haritamla nehir boyu ilerleyip trenin bile 30 dakikada
gittiği tarihi Roma şehri OSTİA ANTİCA ya gittim.. Sanki kimse ölmemiş orda
hala milattan önce de yaşıyolar, binalar insanlar dükkanlar bakın burayı anlatmakla
olmaz görmek lazım.. Ama saatler boyu değil inanın bir saat yetiyor..
Sonra yine pedala
kuvvet Castelli Romani bölgesindei FRASCATİ kasabasına vardım.. Şaraplarıyla
meşhur bir kasaba.. orda artık bi mola verdim, sabah otelden aldığım elmamı
yerken küçük bir dükkanda gezindim, dükkan sahibi amcayla yarı İngilizce yarı
tarzanca yarı el kol anlattım niye burada olduğumu, tek başıma nasıl
eğlendiğimi ve bugünün doğum günüm olduğunu. Ooo onu dedim olay bitti amca
başladı şarkı söylemeye, meğer eskiden opera sanatçısıymış, tam karşısındaki
pizzacıya davet etti, vino gift gift diye diye oturttu beni oraya vee bugüne
kadar içtiğim en güzel şarabı hediye etti. Bir şişeyi Allahın güneşinde içtik
aynı dili konuşmadık ama dükkanın diğer çalışanlarıyla 1 saat çok güldüm
eğlendim..
Bi baktım saat olmuş
7.. ulan 8 de bisikleti verecem, hopp hadi Aylin baldıra pedala kuvvet dedim,
biraz yollarda kaybolarak biraz oraya da buraya da bakarak 08:20 de
bisikletçiye geldim.. Siirtli amcadan özür diledim, kumbarasına 1 euro daha
atıp otele geldim...
Yarın floransa ya
gidiyorum, ordan pisa ya geçicem, pisa bir öğrenci şehriymiş, çayır çimende
parkta bile uyunabilir diyorlar.. bakalım gidip görcem.. Bu arada size haritamı
şöyle anlatayım bacılar.. Türkiye haritasını gözünüzde canlandırın. Ben ilk gün
BURSAYA (ROMAYA) indim. Bugün gün boyu BANDIRMA- BALIKESİR (OSTİA ANTİCA-
ORVİETO - CASTELLİ ROMANİ) gezdim. Yarın İZMİRE (FLORANSAYA) gidiyorum. Ordan
ALANYAYA (VENEDİKE) geçeceğim. Ve dönüşüm BULGARİSTAN-NAPOLİDEN. Hahahaha
bilmem anlatabildim mi?? Tüm bu yolculuklar konaklama ve yemek içinse cebimde kalan para şuan için tam -
380 euro...
Bakalım halimiz nice
olcak...