Türkiye'nin en önemli kültür turizmi bölgelerinden Kapadokya'nın en yüksek kısmı olarak bilinen Uçhisar Kalesi. Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin akın akın geldiği, ilgi odağı olan Uçhisar Kalesi Türkiyenin mutlaka gezip görmeniz gereken yerlerden biri.
Uçhisar Kalesinin geçmişi; Putperest Roma İmparatorluğunun baskısından kaçan Hıristiyanlar savunmaya ve gizlenmeye elverişli olan Kapadokya bölgesinde kimilerinin yer altı şehirlerinde yaşadığı gibi yüzlerce insanda Uçhisar Kalesini çok katlı bir apartman gibi barınak ve sığınak olarak kullanmışlardır. Zamanla pek çok savaşa tanıklık etmiş, sayısız asker ve kahramanlar görmüş olan kale, gerek doğanın yıkımı nedeniyle kalenin çeşitli amaçlarla kullanımı güçleşmiş ve daha sonra kale sadece bölgenin genel manzarasını izlemek için kullanılan panoramik bir merkez haline dönüşmüştür.
Uçhisar kalesi Kapadokya'nın bulutlarla buluştuğu zirve noktası, bölgenin her yerinden görülebilen en yüksek peribacasıdır. Kapadokya Bölgesi'nde yer alan Uçhisar, peri bacalarının başlangıcı, dayanağı ve zirve noktasıdır. Kalenin zirvesine çıktığınızda, özellikle Avanos, Göreme ve Orta Hisar'ı bütün güzelliğiyle seyredebilmek mümkün.
Uçhisar Kalesi'ndeki oyuklar dikkatimizden kaçmadı. Uçhisar'ın simgesi, Roma Dönemi'nden beri oyularak içine çok sayıda oda, ev, sığınak, depo, sarnıç, mezar, mahzen yapılan Uçhisar Kalesi'dir. Bu yörenin halkı 1960'lı yıllarda afet bölgesi ilan edilinceye kadar kale içinde ve etrafında yaşamıştır.
Karasal iklimin hüküm sürdüğü Uçhisar'da halk geçimini, turizmin yanı sıra yetiştirdikleri onlarca çeşit üzüm, elma, armut, kayısı gibi meyvelerden, sebzecilik, hayvancılık ve yine turistler için hazırlanan el sanatlarından sağlamaktadır.
Uçhisar Kalesi'nin çevresindeki hediyelik eşya dükkânlarından sevdikleriniz için yöreye özgü ürünlerden satın almadan dönülmez. Yolunuzu Kapadokya' ya düşerse mutlaka, Uçhisar'a uğramadan dönmeyiniz.