Ülke |
Şehir |
Ekleme |
Düzenleme |
Gezi Tarihleri |
Okunma |
Yorum |
Yazan |
Çin
|
Pekin |
23 Mayıs 2011 |
|
18 Nisan 2009 25 Nisan 2009 |
8498 |
3 |
yelkovankuslari |
|
|
Çin'de Yeme-İçme Üzerine... (Gurme)
|
Özellikle bir uzakdoğu ülkesine gidileceği hususu dile getirildiği zaman herkeste aynı soru işareti uyanır: İyi de orada ne yiyeceksiniz? En azından Pekin'e giderken bu kaygı bizde de vardı. Ama adım başı McDonalds ve Burger King bulunması aç kalacağımız yönündeki kaygılarımızı azaltmıştı. İsteyen için Müslüman restoranları da var Pekin'de.
Pekin'de kaldığımız otelin Amerikan tipi kahvaltı da sunması bizim için avantajdı. O nedenle pasta börek vs. bulabildik. Süt birkaç çeşitti. Yağlılık durumuna göre ayrılıyordu. En iyisi tam yağlı olanıydı ama onun dahi tadı oldukça kötüydü. Sanırım inek sütü değildi.
Sadece Amerikan tip kahvaltı ile yetinmemek için Çin usulü kahvaltıdan da aldık kendimize. Bazı bitkiler var, kaynar suda haşlanıyor ve sulu bir şekilde bir kasede ikram ediliyor. Sonra aynı şekilde makarnamsı şeyler de var. Kaynar su ile sunuluyor. Bizim damak tadımıza pek hitap etmedi. Yalnız ilginç bir hamur topu var. O da Çin'e özgüydü ama güzeldi. İçinde pişmiş kıyma vardı. Bilenler bilir Buhara mantısına benziyordu. Tadı fena değildi. Ayrıca mantarlar da güzeldi.
Çin'de yemekler masanın ortasına konuluyor. Orada bir döner tezgah var. Kendi önümüze de tabağımızı alıyoruz. Tezgahı çevirdikçe yemekler önümüze geliyor. Özellikle belirtmezsek çatal-kaşık-bıçak getirilmiyor. Çubukla yemek durumunda kalınıyor. Tuz kullanılmıyor, özellikle istemek lazım. Oralarda hala kapalı mekanlarda sigara içiliyor.
Bu ön bilgiden sonra Pekin ördeği yemek için gittiğimiz restorandan alıntılar yapayım biraz. Ördekler kafası ayağı vs. neyi varsa (ama içi temizlenmiş olarak) aynen korunarak çengelle fırına asılıyor. Fırında yağlanıyor ve kızartılıyor. Sonra bir tane garson tüm olarak pişmiş ördeği servis arabasıyla masanın yanına getiriyor ve ördeği kesip servis edilecek parçalarına ayırıyor. Bu esnada masaya da tuzsuz, incecik lavaş ekmekler getiriliyor. Ördeği bu lavaş ekmeğin içine doldurup, haricen istediğimiz tuzu da elimizle (tuzluktan değil, söğüş usulü) atarak yiyoruz. Tadı gayet güzel.
Başka bir gün Pekin'de bu kez yanyana bir sürü lokantanın bulunduğu ışıl ışıl levhaları olan bir caddede lokanta seçtik kendimize. Bu tip lokantalar Chaoyang'da West Road caddesinde yer alıyor. Bu lokantada Japon tarzı pişirme söz konusu imiş. Bildiğimiz ocakbaşı. Ama biraz Japon teknolojisi ile geliştirilmiş. Kızgın çelik saç üzerinde pişiyor her şey. Lokanta oda oda ve her odada bir ocak var. Her ocağın başında bir usta ne istersen onu pişiriyor. Fiyatlar da makul. Dünyanın yemeğini yiyip 8 kişiye yaklaşık 300 TL'ye denk düşen bir hesap ödemiştik.
Usta sacda ıstakoz yaptı, pilav pişirdi, balık yaptı, et kızarttı. Hepsi de oldukça lezzetliydi. Lokantada ayrıca açık büfede tavuk ayağı, gagası falan üzerinde tavuk kafası falan da ikram ediliyor. Bakmakta dahi zorlandığımız görüntüler olmuştu.
Bir başka lokantada ise akrep pişirdiklerini gördüm. Canlı akrepleri şişe diziyorlar, biri sipariş ettiğinde canlı akrebi kızgın yağa atarak pişiriyorlar. Bir başka ilginçlik de aynı uygulamayı denizatı ile yapmaları. Tabi sudan çoktan çıkmış olduğu için denizatı ölüydü. Pekin'de ayrıca yol üstünde tezgahta satılan hindistancevizlerini de içmekten geri kalmadık.
Arkadaşımızın düğününün geleneksel Çin kültürünü yansıtan bir restoranda yapıldığını belirtmiştim. Bu restoranda da mezeler masa üzerine dönen tezgaha doldurulmuştu. Çok güzel yemekler de vardı. Ama bazı yemekler de vardı ki; şu Çin soslarını bulaştırmasalar işin içine çok güzel olacak. Balığı tatlı sosla yedik. Ama geyik eti muhteşemdi.
Çin'in geleneksel içkisi pirinç rakısı "baggio". Bayciyo diye okunuyormuş. Bu içki baya sert ve "shot" olarak yani fondip içiliyor. Sert ama içimi güzel bir içki. İçkiden konu açılmışken, birçok bar, cafe bulmak mümkün Pekin'e. Biz West Gate of Worker's Stadium'da bir bara gitmiştik. Orada da normaldi fiyatlar.
Anlatmaya değer bir diğer şey çaylar. Çok fazla bitki çayı var Çin'de. Gül, papatya, yasemin, kokulu adını bilmediğim bitkiler vs. Oolong çayı ünlüymüş. Bu çay yeşil çay ile siyah çay arasında yarı fermante edilmiş bir çay olma özelliğini taşıyor. Demliğe bir çay kaşığı atmak yetiyor. Tüm çaylar kaynatılmış suyun içine atılıp ve biraz bekletilip içiliyor.
Marketlerinde değişik meyveler var. Türkiye'nin kalburüstü marketlerinde kilosu 80-90 TL'ye satılan bu meyveleri kilosu 1 TL'ye falan tatma imkanı yakaladık.
Aklıma gelen son husus, köpek eti ile ilgili. Köpek eti yenilmesi aslında Çin için bile uç bir nokta imiş. Biz satan hiçbir restorana rastlamadık. Belli yerlerinde satılıyormuş...
Afiyet olsun...
|
Yazılan Yorumlar... |
Ferudun Babacan (24 Mayıs 2011)
|
|
Çubukla yemek; Mutluluk çubuğunu hatırlatır,nedense. Emeğinize sağlık.
|
NEŞE (23 Mayıs 2011)
|
|
Ördek zaten severim,sizin Çin usulu ördeği de sevdim,tabii ızgara da ıstakoz da şahane...Düğün sofrasını merak ediyordum,onu da görmüş olduk..Teşekkürler..
|
hakangeziyor (23 Mayıs 2011)
|
|
Onurcum, yine kısa-öz ama faydalı bilgiler verdin bize. Kalemine sağlık...
|
Yorum yazmak isterseniz...
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
|
|