Hocam tesekkürler :)

Şükran cığım eline sağlık çok güzel bir yazı tebrikler.

Suyun sesini,yesilin huzurunu cocukluk anilariyla okura sunan degerli ogretmen.. Yazini bir varmis bir yokmus tadinda okudum. Umarim Bartin dogalligiyla hic yok olmaz. Gidecek ve oralardan sana selam gondercegim.. Ya da hayir oraya seninle gitmeliyim:)

Şükran yazın,yorum ve tasvirlerin mükemmel ötesi olağanüstü tebrik ve teşekkürler.Bartınlının o sevimli şivesini dışardan gelenlerin duyması,şahit olma şansı pek azdır.Zira iki Bartınlı aralarında konuşuken dışarıdanbirisi geldiğinde rahatlıkla hiç bir iz,kıkrık bırakmadan genizdende konuşmadıkları için İstanbul aksanına çevirebilme yetisine sahiptir.

Bartın 500 tonluk gemilerle 15 km içeriye girilen Bartın Çayı bence daha aktif hale getirilebilir:))

Aylacım, senin Bartın sevgini ve Bartın folklorundaki engin bilgini biliyorum. Bartında doktorluk yaptığın dönem öykülerinide. Bu birikimi bir gün bir yerlerde yazıya dökülmüş olarak görmeyi umut ediyorum. Bartın gezi yazım sadece memleketimizden kısacık bir seçki. Bu sayfaya sığmayan güzelliklerden; Gazhane Parkının yanındaki aşıklar yolu,şimdiki Bankoğlu gezi yolu ve saklı eşsiz yollar...Seninde aklına gelenler olursa yorum bölümüne katkılarını bekliyorum. Teşekkürlerimle.

Şükrancığım,yüreğine kalemine sağlık.Bartınımızı bu güzel yazı ve fotoğraflarınla çok güzel anlatmışsın.Tebrik eder,gezilerinin ve anılarının devamın dilerim.Sevgiler.

Sevgili Şükran Öğretmenim, eline sağlık. Şahane yazmışsın. Bartın güzel
ama çok da şanslı. Senin gibi bir evladı var. (Ondan mı o kadar güzel
ne?)Sevgilerimle...

Eline sağlık, çok güzel bir yazı olmuş... Gitmeyenlere kesinlikle tavsiye ederim. Amasrada Balik-Salata-R... hediyesi :)

Hem yazi, hem de fotograflar harika. Eline saglik

Setenay hanım, çok teşekkür ederim duyarlı, dikkatli gözlem ve yorumlarınıza. Yazma hevesimi zinde tutuyor böyle takdirler:)

Şükran Hanım,
Bartın ve çevresi için yazdıklarınız hiç te abartılı, ya da torpilli değil, yörenizi kimse sizin kadar bilemez elbette, yaşadığınız güzelliklerin hakkını,tam vermişsiniz. Hayranlıkla okudum yine.
Güzelin başı beladan kurtulmazmış deyimi, Bartın ve çevresine çok uyuyor galiba,hem zengin kömür rezervi hem deniz kıyısı hemde yöre halkının iş talebi olunca,kıyılmayacak yeryüzü cenneti de olsa, termik santralcilerin iştahını kabartıyor ama çevrecilerin ve halkın sağduyulu çabaları demek ki ağır basmış.Bartın ve Amasrayı 35 yıl kadar önce, yeni evlendiğimizde eşimle Ankara dan gidip görmüştük (o tarihte oldukça bakirdi) . 2008 Temmuzunda Ereğliden Karadenize çıkıp, kıyıyı takip ederek (Bu arada Zonguldakı umduğumuzdan çok güzel bulmuştuk) Amasraya ulaşmış 2 gece konaklayıp bütün güzelliklerinin tadını çıkarmış gün doğumundan batımına kadar, tepelerinde, koylarında gezinip,keyifli fotograflar çekmiştim.Yerel dokumaları ve eski el dokuması çarşafların kullanılarak yeniden yastık yüzleri, örtüler şeklinde dizayn edilip sunulduğu el işlerine bayılmıştım.O tarihte çarşı içindeki bütün esnafın vitrinlerine Termik Santrala Hayır yazılarını asmış olmalarını, sohbet ettiğimiz halktan kişilerin tepki göstermelerini taktirle karşılamıştık. Hemanın kiraladığı güzelim koydaki levhalar o tarihtede vardı neyseki en azından şimdilik kurtulmuş.Bakacak tepesinden seyirde , (kömür ocağı idi galiba) çukur bir alan bile pek gözümüze batmıştı,daha fazla doğa tahribatı çok yazık olur elbette.Düşüncemde olan Amasra -Sinop arası sahil şeridi rotasını en kısa zamanda umarım gerçekleştirim
Nefis sunumunuz için tebrik ederim.Paylaşımınız için teşekkürler
Selamlarımla