Akşam bizim Türk rehber grubuyla bir clube gittik, aman allahım bırakın
İtalyan erkeklerini kızım orijinal İtalyan kızlar bardağa koy iç modunda. İçme
deyince acaip içtim ve bu sabah midemle fena zorum var... Benim rehber kadın "burada
tek gibi düşün kendini, insanlarla kaynaş ben zaten buradayım merak etme"
dedi.. Vardım bara ver dedim bir bira, yanımda duran kamil no no bira martini
dedi ee okeydir dedim amca.. Yine çat pat vücut dili, el kol yaz çiz amcayla
muhabbet üç martini gitti. Yahu bende tık yok.. Gayet hoş ve fazla fazla gideri
olan biri aradan yarım saat geçti çat hatunun teki geldi bunun darlingiymiş...
Bu bişeler dedi kız başka masaya gitti, ama nasıl berbat bi hatun anlatamam,
zenci müsveddesi.. Eyy ulu rabbim dedim, bu adam bu beden ve bu karı... Adam
bana demesin mi "you and I go to in home"... hımm dedim, iyi teklif good dedim,
but you and she in the bed (yani diyorum ki sen o kızla birlikte misin) anladı
kamil,, oo yess dedi bende dedim ki "veryy veryy sorryy, I am and you not in
the bed, because she is veryy veryy bad. Yani demek istedim ki, üzgünüm benle yapamazsın
çünkü o kız çok kötü. Yani demek istedim ki o mahlukatla yapıyosan benim senle
işim olmaz... adama bi kal geldi ooo yee but Iam very sorry dedi çav dedim
kalktım gittim bizimkilerin yanına.. Baya dans ettim he tanımadığım gruplarla,
Allah var kimsenin kimseyi rahatsız ettiği yok, el kol hareketi sarkma surkma
sıfır (yani bizim türk danaların bi turist kız az güldü diye elleme olayına
girdikleri gibi değil buradakiler) gayet güzel eğlendik saat 3 te çıktık
geldik..
Sabah yine olmayan o süper İtalyancam ve kıçı kırık İngilizcemle vardım
TERMİNİ tren istasyonuna zaten bana üç dakika. Makinedan biletimi aldım, "sinyora
sinyora pleass Iam go to Frenze where are station" diye diye en ucuz olan
trenimi buldum içine oturdum.. Floransada beni neler bekliyor bilmiyorum, hep
beraber görecezz.. bu seyahat bitince YURT DIŞINA İLK KEZ GİDENLERE NOTLAR DİYE
topluca maddelerde yazacağım. Öperekten...
Sabah 09:13 te bindim tirene, saat 13 te geldim FRIENZE (FLORANSAYA)
durakların adlarını tek tek ayrıca yazdım, bunu başka bir yazımda
göreceksiniz.. Tren yolculuğunu sevmeyen ben nasıl geçtiğini anlamadım, sağa
bak sola bak trendekilere bak süperdi, bi ara uyku bastırdı taktım kulaklığı
açtım radyoyu İtalyan radyo kanallarıyla yandan dışarıya baka baka uyumuşum
biraz.. Neyse vardım Floransaya anacım ne adi bu tur şirketleri, milleti
soysunlar diye Floransaya ayırıyorlar bir gün, tur uzuyor fazla para geliyor...
Neyse anam baktığım oteller 40 euroadan aşa fiyat vermeyince döndüm
tekrar istasyona, sakin sakin nefes alıp vermeye başladım, yanımda bir sırt
çantam olsa neyse çekçekim de olduğu için öyle gezemiyom.. 70 lerinde bi amca "come
come family hostel" dedi how many dedim breakfast and duş 20 euro, transferde
free dedi ee iyi dedim atladık amcanın arabasına vardık oteline. En kötü ne
olur dedim yani, banyosu pistir yıkanmam, merkezde cirlop gibi yer kahvaltıda
veriyo 20 euro bedava, anam odaya bi girdik 6 yataklı bi oda 2 de erkek varmış.
Oo dedim amca tamam single single turistica oldum ama bu kadar large olamadım
henüz..
Bastım çıktım girdim bi internet cafeye saat oldu 2, booking.com gayet
düzgün banyosu içinde kahvaltısı olan bi otel buldum, 43 euro çıktım otele
doğru yol alırken bisikletçileri gördüm, kaça amca dedim üç saati 5 euro. Ee
sonra bi hesap yaptım bacılar, saat olmuş 2 sabah 7 de pisa trenine binicem,
değer mi otele para vermeye 43+ vergi 2= 45 euro. Ulan dedim 5 e bisikleti alır
10 euroya da şaraplı bi yemek yer akşamda istasyonda sabahlarım ben.. Hatta bu
satırları SANTA MARİA tren istasyonundan yazıyorum, ayakkabıları çıkardım
(resmi göreceksiniz) serildim oturuyom anam.. 12 gibi bi kahve alır içerim
diyorum zaten trenler vızır vızır. anlamadan sabah olur burada..
Gelelim bugünkü maceramıza; bugünün öğretisi 1- Floransa denilen yer
ahanda bizim Sultanahmet meydanı yani anam emekleyerek gezsen bir gün sürmez..
bunu öğrendik.. 2- Roma hikaye, tüm erkek gibi erkekler burada, lakin şöyle bi
durum var resmimi çeken ikisi gay çıktı, diğer gördüklerimde karılarla sürekli
öpüşme pozisyonundaydı, neyse günün göz banyosunu yapmış olduk.
Bavulları 5 euro verdim akşam 8,5 a kadar istasyondaki emanete bıraktım.
Yani 3 ten 8,5 a kadar Floransa kazan ben kepçe, hemen gönlüme göre de bi
cadillac aldım kendime.. Resimleri göreceksiniz... Okey güzel bi şehir, hani görülsün
dünya gözüyle ama 1 günden fazla eder mi?? Asla, geldim gördüm demelik. Bi kere
burası Roma dan çok daha pahalı, Roma da her sokak başında güldür güldür akan
buz gibi çeşmeler vardı, burada su 1,5 euro. Roma da 7 euroya yediğin yemek
burada 10 euro (spagetti yada lazanya dolu dolu ama + salata süper kızarmış
ekmekle +şarap)...
Floransa da görmeden gidilmeyecek yerler listemin ilk sırasında köprü
üzerine kurulmuş kuyumcular kemeri vardı.. Rengarenk adamlar köprüyü
değerlendirmiş.. köprünün ortasına bi de cesar koymuşlar, neymiş efendim cesar
o köprünün üstünde iki yakayı birleştirmişşş mişş, birbirini sevenler orada
buluşup kavuşmuşlar. Ee Aylin durur mu adettendir dedi cesarın büstünün yanına
astı bi kilit. Verdim pozları Japonlara geldim. Haa lafı gelmişken kızlar
diyolar ya Türkün Türkten başka dostu yok.. Seyahatte Türk, Kürt, Alman,
İngiliz fark etmez hepsinin tek dostu Japonlar. Hahahahahah komik yaratıklar,
bişe sor 10 şekilde cevap veriyolar (aynı ben ).
Ordan tekrar yürüdüm geldim meydana ulan dedim her yerde bi DAVİD
tutturmuş gidio bunlar, her türlü magnetleri ortalarda ne iş anlamadım.. Koştum
hemen onun basilicasına anammm herifin bütün malzeme ortada, dikmişler meydana
sizler için bi kaç fotoda onla çektim... Ee nolcak şimdi dedim, Floransa bitti.
5 katedral 2 basilica, bi köprü bu mudur yani.. Bi kahve alam oturam kaldırıma
dedim, o sırada Türkçe söylendi mi duyan tezgahtar amca nerdensin kızım sen
dedi eytt be dedim amca Türk Türkü her yerde yani hahahaha...Adam Ankaralıymış,
oğlu okumak için Floransa ya gelince buda bi geliyo geliş o geliş 15 senedir
burada... Hoş sohbet, bide türk çayı ısmarladı bana bakırda demleme, elime de
verdi bi kart yemeği burada ye, benim gönderdimi söyle dedi ha dedim bende bi
söylerim kii neyse.
Acıktım, bide şarap içesim vardı, hopp hopp aylin walkingg gittim, anam
pekte güzel bi yermiş, verdim amcanın kartını söyledim yememi.. Süperdi, bizim
o yediğimiz bolonezler bolonez ise buradakiler ne çözemedim abi, yine makarna
yine kıyma ama o nasıl soss offf yani... Şarabım bitti, oda ayrı güzeldi ulan
bizde kadehini 50 tl ye içtiklerimizi burada 10 euroluk yemeklere ekliyolar.. Adam
bi kadeh daha getirdi, no no dedim gratzee but set menu.. No no dedi gift ee
okey dedim o zaman... Adamcağızın kartı işe yaradı, 10 euroluk yemeğe ve 2
kadeh şaraba 6 euro ödedim çıktım..
Geldim istasyona aldım valizleri vardım yine en iyi anlaştığım aletlere,
biletigolara, hahaha yarın sabah 7 pisa ya aldım bilet.. oturdum size
yazıyorum.. internet bulur bulmazda bunları eklicem..
ARA ÖZET yapmam gerekirse 3 gün 3 gecelik seyahatimin en zevkli yanı,
sokaklarda kı.... kısacık eteklerle, şortlarla bağdaş kurup oturabilmek,
istediğim yerde istediğim rahatlıkta olabilmek, dünyanın en güzel şehirlerinde
bisikletle özgür kız olabilmek...
Yarın Pisa ve akşam Venedik....