Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Türkiye ::::: İzmir ::::: ÇEŞME - Efsane Güzel - Gelinle Kaynananın Kavga Etmediği Belde        
Ülke Şehir Ekleme Düzenleme Gezi Tarihleri Okunma Yorum Yazan 
Türkiye İzmir 14 Mayıs 2022 14 Mayıs 1958
13 Mayıs 2022
2813 0 muratozsoy 

 ÇEŞME - Efsane Güzel - Gelinle Kaynananın Kavga Etmediği Belde
 (Genel)

Sevdiğiniz insanı getirin gözlerinizin önüne. Bakmaya doyamayacağınız... Kıyamayacağınız... Gözlerinizi ayıramayacağınız güzeli... İşte Çeşme'den de öyle ayıramazsınız gözlerinizi. Kızım Eylül'e, küçükken "Öyle böyle güzel değilsin!" derdim. Memleketim Çeşme için de benzerdir duygularım. Öyle böyle güzel değildir Çeşme... Efsane güzeldir!

FEYHA ÖZSOY Çeşme Tabloları

 


Annem Feyha Özsoy 'Yaşadım, Ankara'm Şahidimdir' kitabında, 1950'ler Çeşme'sini şöyle anlatır: "1950'li yıllarda Çeşme, harap Rum evlerinden oluşan mütevazı bir kasaba görünümündeydi. Tahsilli insanı enderdi. Ilıca'nın denizi nefisti; beyaz kum zambaklarıyla bezeli, harika bir plajı vardı. Göz alabildiğine uzanan, dünyada ender bulunan incecik, tertemiz kumların oluşturduğu enfes tepeler ne güzeldi! Yazları Ilıca Yıldızburnu'nda o güzelim turkuaz, yeşil, mavi, nihayet laciverte dönen denizin tadını çıkarırdık."



ÇEŞME, ILICA VE ALAÇATI'NIN 1.500 SAYFA ROMANI

Efsane Güzel Çeşme, görmüş geçirmiştir de aynı zamanda. Lidya, Pers, Roma, Bizans'ı da yaşamıştır, Selçuklu, Aydınoğulları ve Osmanlı'yı da.

Termal sıcak suları şifalıdır. Kumu altındır. Yaşamı neşeli, renkli, eğlencelidir.  Eski gemiciler 'küçük liman' derlermiş bu topraklara. Çeşmelerinden buz gibi sular akarmış. Adını buradan almış Çeşme'miz. Bir zamanlar Cyssus adıyla bilinirmiş.

Çeşme'nin Ildırı Köyü müthiş bir antik kente ev sahipliği yapar: Erythrai... MÖ 1000 yıllarında Anadolu'nun Batı kıyısında bulunan 12 İon kentinden biriymiş Erythrai.

Çeşme, Ilıca ve Alaçatı'nın efsane romanları yazılmıştır. 1.500 sayfa... Ege göç romanları, aynı denizin komşularının öykülerini dantel gibi işlemiştir... Mehmet Culum Çeşme'nin ünlü romancısıdır; Alaçatılı, Azab Ağa, Yengeç Dişi, Kalenin Gölgesinde Çeşme romanlarını ilmek ilmek örmüştür.


BEŞ ASIRLIK KALE VE CEZAYİRLİ GAZİ HASAN PAŞA

Çeşme, ata yadigârı bir kaleye ve çok hoş bir kervansaraya sahiptir... Çeşme Kalesi öyle az buz değildir doğrusu, beş asırlıktır. 1508 yılına tarihlenir. Kale tam deniz kıyısına inşa edilmiştir. Ancak, zamanla denizin doldurulması sonucu, dalgalardan bir miktar uzaklaşmıştır.

Kalenin ev sahipliği yaptığı Çeşme Arkeoloji Müzesi'nde Erythrai'den, Çeşme ilçe merkezinden, Alaçatı, Kalemburnu ve Çeşme Körfezi'nden çıkan eserler sergilenir. 1770 Osmanlı-Rus Çeşme Deniz Savaşı'ndan kalma 250 yılı aşkın bir zaman öncesinden çeşitli malzemeler de buradadır. Kalenin önünde Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın aslanlı heykeli yer alır. Cezayirli Gazi Hasan Paşa 19 sene hizmetiyle en uzun süre görevde kalmış üçüncü kaptan-ı deryadır.

Çeşme Kervansarayı da Kale gibi beş asır gerilere uzanan bir tarihe sahiptir. Kanuni Sultan Süleyman 1528'de tüccarların konaklaması için inşa ettirmiştir bu yapıyı. İki katlı kervansarayın ortasında geniş bir avlu bulunmakta. Avlunun çevresinde ise bir zamanlar dükkân, depo ve odalar yer almaktaymış. Kervanlara saraylık yapmış bu yapı, günümüzde Kanuni Kervansaray adıyla ve 29 odasıyla çok ilginç bir tarihi otele dönüşmüştür.



TERMAL SULAR 27 HASTALIĞA ÇARE

Çeşme Ilıcaları, İzmir-Çeşme yolu üzerinde, Çeşme'ye 5 km uzaklıkta deniz kıyısındadır. Plaj ve termal kucak kucağadır. Suların sıcaklığı 58 dereceyi bulur. Çeşme/Ilıca termal suları 27 hastalığı tedavi etmektedir: Romatizma, Nevralji/Ağrı, Nevrit/Sinir iltihabı, Artroz/Kireçlenme, Romatoidartrit, Siyatik, Lenf bezi iltihabı, Kısmi felçler, Raşitizm, Kırık çıkık sekelleri, Metabolizma hastalıkları, Kadın hastalıkları, Dermatozlar, Solunum yolu hastalıkları, Astım bronsiyal, Bronşit, Kalp hastalıkları, Damar sertliği, Göz hastalıkları, Mide hastalıkları, Karaciğer hastalıkları, Bağırsak hastalıkları, Böbrek hastalıkları, İdrar yolu hastalıkları, Safra yolları hastalıkları, Şeker hastalığı, Mafsal Tüberkülozu.



"ÇEŞME'DE, GELİNLE KAYNANA KAVGA ETMEZ!"

Şifne (Reisdere) Kaplıca ve Çamuru, romatizma, raşitizm, kadın hastalıkları, idrar yolları, mide, bağırsak, egzama, kan çıbanı gibi hastalıklarda, dertlere devadır.

"Çeşme'de, gelinle kaynana kavga etmez!" diye bir söz vardır. Bunun nedeni şöyle açıklanır: Kaynana kaplıcaya gider, gelin denize gider, ikisi de mutlu olur, kavga etmezler.

Çeşme, keklik ve tavşan bakımından zengindir. Bu hayvanların en çok görüldüğü mevsim, eylül-aralık aylarıdır. Beldenin ahtapot, çipura, levrek ve midyesi ünlüdür. İncir reçeli, sakız muhallebisi, sakız reçeli, kuru sıkma köfte, kaz budu, bademli süt ve ızgara sandviç (kumru) enfestir. Çeşme'nin kavunu ve enginarının yurtdışında da beğeneni çoktur.

Çeşme'de ziraat yanı sıra koyunculuk vardır. Koyunun menşei, aynı denizin komşuları olduğumuz Sakız Adası'dır. Zaten koyunun adı da Sakız koyunudur. Çeşme koyunu olarak da anılır. Senede yedi kuzu doğurabilir. Sütü hem kalitelidir, hem de fazladır. Eti lezzetlidir, çünkü yediği kekik otu nefistir. Bu hayvan, Sakız Adası ve Çeşme'nin ılıman, rüzgârlı ikliminin hayvanıdır. Güzelliğinin ifadesi olan ayaklarındaki ve kafasındaki benekler onun kalitesini meydana çıkartır. Üç çeşit Sakız koyunu vardır: Karabaş, Karagöz, Çaparlı.



ÇEŞME YEMEKLERİ KÜLTÜREL MOZAİK

Çeşme yemekleri, Sakız Adası kültürüyle yakından bağlantılı. Ada'da Yunanlar ve Türkler uzun süre dostça yaşamışlar. Birbirlerinden yemek öğrenmişler. Türkler Sakız'dan Çeşme'ye göç edince, ortak yemek kültürlerini Çeşme'ye getirmişler. Çeşme yemeklerinin çeşitliliği, tarihin, göçlerin, rengârenk kültürel mozaiğin bir yansımasıdır.

Çeşme'de; Boşnak mutfağı yaşar, Boşnak mantısı vardır, kıymalı kol böreği 'burek' vardır. Arnavut mutfağından biryan, elbasan tava, Arnavut sini böreği, 'kırlana' Arnavut hamur işi, Arnavut baklavası vardır. Karacaova mutfağından kabak böreği, sütlü börek vardır. Selanik mutfağından pirinçli börek, asma pidesi, patlıcan tava, tuzlu sütlaç vardır. Giritliler lezzetli güveç yaparlar, oğlak etinden tandır yaparlar; şevketi bostan, arapsaçı, turp otu, radika, sütlüot, ebegümeci, gelincik, labada gibi her türlü ottan yemek yaparlar. Giritli kabak yemeği, çengel dikeni, enginar yemeği, yoğurtlu oğlak, patatesli oğlak, ciğer sarma, mumbar dolması, salyangoz, tatlı börek, çimbita, incir reçeli, turunç tatlısı, kestirmeli tavuk çorbası meşhurdur.


ÇEŞME'DE ÇEKİLEN FİLMLER

İlçe, yarım asrı aşkın bir süredir film yapımcılarının dikkatini üzerinde toplamaktadır. Çeşme'de pek çok film ve dizi çekilmiştir: Karaoğlan'ın Kardeşi Sargan (1969), Kaynanalar (1975), Küskün Çiçek (1979), Ateşdağlı (1985), Adı Vasfiye (1985), Ölüm Yolu (1985), Siyah İnci (1994), Kayıkçı (1998), Herkes Kendi Evinde (2001), Veda (2010), Fatmagül'ün Suçu Ne (2010), Bitmeyen Şarkı (2010), Kızkaçıran (2016), Hayat Sevince Güzel (2016), Yol Arkadaşım (2017), Acı Tatlı Ekşi (2017), Deniz Kabuğu, Kasırga İnsanları...

1980'li yıllarda düzenlenen Çeşme Uluslararası Şarkı Yarışmalarında, dünyaca ünlü şarkıcıların Çeşme'de sahne alması, bu yarışmaların yabancı televizyonlarda yayınlanması Çeşme'yi dünyaya tanıtmıştır.



ALAÇATI SÖRFÜN CENNETİ

Çeşme'nin Alaçatı Mahallesi, Çeşme kadar ünlüdür. Bir asır kadar önce, Alaçatı'da üretilen şarap ihraç edilirmiş. Alaçatı şarabı dünyaca ünlenmiş. Sırf bu nedenle, Alaçatı kiliselerinin en önemli süsleme figürleri hep üzüm salkımları olmuş. 1980'li yıllarda Alaçatı, yaşamını tütün, kavun ve hayvancılıktan sağlardı. Zamanla esnaflık, balıkçılık ve özellikle de turizm çok gelişti.

Alaçatı, Türkiye'nin tek sakız ağacı bahçesine sahiptir. Yörede anason, enginar, soğan ve zeytin boldur. Alaçatı Ot Festivali son derece popülerdir.

Çeşme'nin sınırında yer alan Karadağ, sönmüş bir yanardağdır, zengin termal kaynaklara sahiptir. Alaçatı'nın termal suyu tedavi edici özelliktedir. Değişik oranlarda minerallere sahip termal su ve özel bitkilerin karışımı ile bitki banyoları hazırlanır. Bu banyolar vitamin eksikliğine bağlı kemik, eklem ve iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde hayli etkilidir.

Çevrede, yağmur sularını taşımaya yarayan küçük dere yatakları bulunur. Alaçatı ovalarından Buca ovası üzerinde inşa edilen Alaçatı İçme Suyu Barajı bölgeye bereket getirmiştir.

Alaçatı, Boyalık, Çeşme, Dalyanköy, Çiftlikköy, Ilıca, Ildırı yöresindeki doğal plajlar, sportif aktiviteler için son derece uygundur.

Alaçatı Limanı'nda deniz dalgasızdır. Dünyanın en önemli sörf merkezlerinden birisi olan koyda su berraktır, pırıl pırıldır. Meltem, lodos, poyraz ve gerence, dört ayrı rüzgâr yıl boyunca bölgede dolaşır, durur. Alaçatı'nın en önemli özelliği meltem rüzgârıdır; şiddetli estiği günlerde dahi düzenli dalgalar oluşur. Akıntı da rüzgârla aynı yöndedir. Bu, sörf yapanlara büyük kolaylık sağlar.




SAKIZ REÇELİ, SAKIZ MUHALLEBİSİ

Çeşme'nin sakız ağaçları görülmeye değerdir. Bu ağaçlardan, nefis sakız reçeli ve eşsiz sakız muhallebisi yapılır. Sakız, sofralardaki lezzet özelliğinin yanı sıra, ilaç ve boya üretiminde de kullanılır.

Anneannem Güzin Ergun Sakız Adası doğumluydu. 1912'de Ada Yunan hâkimiyetine geçince ailesiyle Sakız Adası'ndan ayrılıp Çeşme'ye yerleşmişler. Aynı denizin komşusu olduğumuz Sakız Adası'ndaki sakız ağaçlarının güzelliğini hep anlatırdı bana. Eşsiz sakız ağaçları Sakız Adası yanı sıra Çeşme'nin de büyük zenginliğidir.

Anadolu'da sakız, tedavi amaçlı olarak binlerce yıldır kullanılagelmiştir. Kuduza, yılan sokmalarına, mide rahatsızlıklarına, bağırsak ve akciğer hastalıklarına karşı sakızdan çeşitli ilaçlar yapılırmış. 10. yüzyıldan sonra, sakızın ünü, Sakız Adası'nı aşarak yayılmış ve dünyaca meşhur olmuş.




ÇEŞME BADEMİNİN ETLİ YEMEĞİ

Çeşme mikro-klima bir bölge. Bu nedenle ilçede yetişen sebze, meyve çok kaliteli ve lezzetli. Türkiye'de yalnızca iki yerde bulunan anason bitkisi Çeşme'de yetiştirilir ve çok kalitelidir. Dönümünde 30 kilo alınır. Anason ilaç sanayinde kullanılır, bir de rakıya koku verir.

Çeşme'de şeker armudu, ağustos armudu, limon armudu, küçük Çeşme elması yetişir. Çeşme'nin meşhur ürünlerinden biri de incirdir. Midilli, Sakız, Lop, Karabokunya, Yeşil, Bektaşi, Çiçek, Habeş, Pembe olarak isimlendirilen incirler çok lezzetlidir. Çeşme inciri kurutmalık değil, sofralıktır; yaz aylarında sepetlerde satılır.

Çeşme'nin bir diğer önemli meyvesi bademdir. Bademin bir cinsi çağla olarak adlandırılır ve etli yemeği bile yapılır; kuzu etli çağla yemeği denir buna. Ayrıca dişbademi, taşbademi de vardır. Çeşme'nin her tarafında, çeşit çeşit kaliteli üzümler yetiştirilir: Çekirdeksiz, Sultaniye, Kadın Parmağı, Razakı, Çeşme Siyahı, Çavuş, İri Kara, Belli Berilce, Beyaz Misket, Pembe Çekirdeksiz, Kırmızı Çekirdeksiz, Asma Üzümü, Yediveren...




ÇEŞME VE SAKIZ ADASI: AYNI DENİZİN KOMŞULARI

II. Dünya Savaşı sırasında, Alman uçaklarının Sakız Adası'nı bombalaması sonucu Yunan göçmenler Çeşme'ye sığınmış ve Çeşme halkı ekmeğini onlarla bölüşmüş. II. Dünya Savaşı'nda Türkiye'de ekmek karneye bağlanmıştı. Kişi başı çok sınırlı ekmek dağıtılıyordu. Çeşmeliler, bu kısıtlı ekmeği Yunan göçmenlerle paylaşmıştır. Evlerin altındaki depolarda 20-25 Yunan aile misafir ediliyordu. Bir müddet sonra İngilizler Yunan göçmenleri Kıbrıs'a taşımıştı.

Yunan Ege Üniversitesi'nin Midilli Adası'nda ve Sakız Adası'nda fakülteleri bulunmaktadır. Çeşme Dalyan'da ise, Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi eğitim yapmaktadır. İki ülkenin Ege Üniversiteleri arasında canlı bir akademik bağ kurulabilse ne hoş olurdu. Her ikisi de Ege adını taşıyan Yunan ve Türk üniversiteleri arasında kurulacak dostluk Türk-Yunan dostluğuna da önemli katkı sağlayamaz mı? Öyle ya, aynı denizin komşuları değil miyiz bizler?

ozsoymurat@gmail.com






















 Yazılan Yorumlar...
  Henüz Yorum Yazılmamıştır
 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.