Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
   
Gezi Alemi ::::: emine Rumuzlu Üye         
emine


Emine KARA

 

 


Gezi Yazısı Bulunan Ülkeler

emine ile ilgili
 Yazılan Yorumlar...
  Henüz Yorum Yazılmamıştır
 emine ile ilgili  Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.






emine Rumuzlu Üyemizin Site Genelindeki Son Yorumları

Haber ve Duyurular (17 Mayıs 2014)
Bütün şehitlere Allahtan rahmet diliyorum. Türk milletinin başı sağolsun. Soma’daki ölümler kadere değil. Allah’ın yazgısı değil. Bütün insanlar bunun yazgı olmadığını biliyor. Ve bu olayın bir suç olduğunu, bu suçun sorumluları olduğunu ve somut nedenleri olduğunu biliyor. Bu suç, kar hırsı nedeniyle işlenmiştir herkes biliyor. 
Sırbistan/Novi Sad (17 Mayıs 2014)
Bu güzel yazı için teşekkürler Hakan Bey. Novi Sadı bilmiyordum. Belgrada gidildiğinde mutlaka uğranması gereken güzel bir kentmiş. 
İspanya/Granada (17 Mayıs 2014)
Endülüs gezmek benim de rüyam. Umarım ileride gezebilirim. Buraları sizin güzel anlatımınız ile okumak ayrıca keyif verdi. 
Tokat’ta Nerede Ne Yenir Ne İçilir? (Serbest Kürsü) (14 Nisan 2014)
Tokat’lı biri olarak Tokat'ta mutlaka tadılması gereken yiyeceklerinin sizinle paylaşmak istedim. Tokat'ı ziyaret edenler Tokat’ın leziz yemeklerini mutlaka tatmaları gerekir. Tokat ili bereketli topraklarında yetişen ürünleriyle zengin bir mutfağa sahiptir. Orta Anadolu ya özgü unlu besinlerin yanı sıra, yöre mutfağında sebze ve meyve da önemli yer tutar. Tokat mutfağında asma yaprağı yaygın ve değişik biçimlerde kullanılır. Yaprak sarması, cevizli bat, bakla dolması bunların başlıcalarıdır. Kazova üzümü, zile pekmezi ya da cevizli şeker sucuğu Tokat yöresi ile özdeşleşmiş tatlardır. 1. Tokat Kebabı Sebzeli Tokat Kebabı sebze ve meyvesi bol Tokat’ta hayvancılığın da gelişmesi ile kuzu etinin sebzeler ile kaynaşması sonucu yapılan bir kebaptır ve yakın zamanda komşu ile Sivas ile bu kebap konusunda polemik yaşamıştır. Tokat kebabı Tokat’a gelen ve yemeden gitmeyenlerin tekrar geldiğinde yeniden yemek istediği kebaptır. 2. Tokat Çemeni Çemen bitkisinin ununun, baharatlar ile bir araya gelerek yoğrulması ile oluşan ve yemeklere konulan, kahvaltılarda yenilen ve kıyma ile karıştırılarak bez torbalarda kurutularak kendine has sucuğu yapılan ve yumurta ile de kahvaltılarda menemeni yapılan bir yiyeceğimizdir. 3. Zile Pekmezi Zile ilçesinde yapılan ve kendine haz üretimi ile beyaz renkli bir yiyecektir ve “Tokat viagrası” diye de anılmaktadır. Bol vitamin deposu olmasından dolayı da damağına düşkün insanlar tarafından kullanılır. 4. Niksar Cevizi ve Cevizli Çöreği Niksar cevizi ülke genelinde ün yapmış ve yüksek vitamin ihtiva eder. Niksar cevizinden yapılan özel Tokat çörekleri Tokat ve ilçelerinde özel yapılır ve çay ile yenir. 5. Tokat gözlemesi (Çökeliklisi) Odun kömüründe yanan saç üzerinde yapılan ve arasına Tokat çökeliklisi konan gözlemeler o kadar güzeldir ki festivallerde özel günlerde halka bunlardan yapılarak ikram edilir ve peynirli gözlemelere göre daha güzeldir. 6. Tokat Keşkeği Tokat’ta keşkek yemek güzeldir. Hatta valiler özel günlerde Tokat’ın meşhur Ali Paşa hamamında keşkekli basın kutlaması yaparak gazetecileri daha güzel haberler yazmaya teşvik ederler. Keşkek bütün dana etinin hafif ateşte bulgur ile kaynatılarak daha sonra fırına verilmesi ile olur. Pazar ilçesinde akşam hazırlanan keşkek fırına verilir ve sabah fırından alınarak çay eşliğinde akrabalar ve komşular ile yenir. Tokat’a gelen misafirlere keşkek ikramı yaygındır. 7. Tokat Batı Tokat’ta kadınlar altın günlerinde bat yaparak yerler. Bat bulgurun ıslatılarak tokat baklası ile salça ile bol su ile yoğrularak bunların tokat sarma yaprağına sarılarak yenmesi ile olur. “Bat mı yedin de güzelleştin?” esprisi Pazar ilçesinde yaygındır. 8. Tokat Kuşburnusu Kuşburnu bol C vitamini içerir. Gül gibi bir bitkinin kurduktan sonra soğanı kaynatılarak sonradan sıkılıp şırasının salça gibi kaynatılması bunun da kahvaltılarda ekmek üzerine sürülmesi ile yenir. Bol C vitamini içerir. Ülkemizde bunun genelde çayı içilir ama Tokat’a ekmek üzerine sürülerek kahvaltılarda yenilir. Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller güzellik sırrını soranlara “Kuşburnu çayı içtiğini” söylemişti. 9. Tokat Bağ Yaprağı Eskilerde “Kazova’nın üzümü, Artova’nın tahılı, Erbaa’nın tütünü” diye özetlenirdi Tokat tarımı. Kazova’nın üzüm bağlarından bağ yapraklarının kaynatılarak tuzla beraber saklanan Tokat sarma yaprağı lezzeti ile ün salmışt. Tokat mutfağında asma yaprağı başta dolma olmak üzere yaygın ve değişik biçimlerde kullanılır. 10. Tokat Pağacı İçine Tokat cevizi konarak sert hamurdan fırında kızartılarak ekmekten biraz daha sert olarak üzerine bal, yağ sürülerek yenir. Tokat köylerinde bunlar kahvaltıların vazgeçilmezdir. Tokat dışında yaşayanlar bu güzel yemeklerin hasreti ile yaşar çok zaman.  
Iğdır'da Görülmesi Gereken Yerler (Serbest Kürsü) (01 Mart 2014)
Iğdırda bulunan tarihi köprüleri de görmek gerekir. Bu köprülerin önemlileri şunlardır. ALİKÖÇEK (ELLİ KÜÇE) ÇAYI KÖPRÜSÜ Iğdırın 20 km güneyinde bulunan Aliköçek köyünün güneydoğusunda Alibeyköy ile Aliköçek köyü arasından akan Aliköçek Çayı üzerinde bulunmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda düzenlenmiş olan köprünün tamamen düzgün siyah taşlardan inşa edildiği ve yürüme zeminin taş döşeli olduğu görülmektedir. Köprü yaklaşık 10–12 metre uzunluğunda 3 metre yüksekliğinde ve 2.30 metre genişliğinde inşa edilmiştir. Bugün kısmen ayakta olan köprü Doğubeyazıt, Iğdır, Kars, Batum kervanyolu üzerinde bulunması ile önem kazanıyor. Yörede yaptığımız yüzey araştırmalarında Orta Çağ bulgusu veren bu köprü eskiden günümüze ulaşan tek örneği oluşturmaktadır. Köprü horasan harcı kullanılarak düzgün siyah kesme taşlardan inşa edilmiştir. ACISU KÖPRÜSÜ Köprü Tuzluca ilçe merkezinin 5.5 km. doğusunda, Iğdır-Tuzluca arasında, Acısu suyu üzerinde yer almaktadır. Bugün yıkık durumda olan köprü kullanılmıyor. Doğu-batı doğrultusunda düzenlenmiş olan köprünün ayakları düzgün kesme taşlardan inşa edilmiştir. Yaklaşık 20 m. uzunluğunda ve 6 m. genişliğinde olan köprünün topukları arasındaki kısmı günümüze ulaşmamıştır. TUZLUCA KÖPRÜSÜ Tuzluca ilçe merkezinin 3 km. kuzey-batısında, kuru bir çay üzerinde yer almaktadır. Köprü’nün üzerinde veya civarında herhangi bir kitabesi mevcut değildir. Köprüyü yapanla yaptıranlar hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Kesin inşa tarihi bilinmeyen köprünün, kullanılan malzeme ve plan özelliklerinden 20.yy.ın başında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Güney-doğu, kuzey-batı doğrultusunda inşa edilmiş bu köprüden sadece topuk kısımları ayakta kalabilmiştir. Kalan izlerden köprünün düzgün siyah taşlardan inşa edildiği anlaşılmaktadır. Köprüden günümüze dış kaplama taşları dökülmüş, iç moloz dolgu malzemesi ulaşabilmiştir. AĞABEY KÖPRÜLERİ Tuzluca-Kağızman arasında, Tuzluca’ya 13 km. Ağabey köyüne 3 km. uzaklıkta, Tuzluca’nın batısında, Kağızman yolunun sol tarafında yer almaktadır. Kesin inşa tarihi bilinmeyen köprülerin malzeme ve inşa teknikleri 20 yy.ın başlarını işaret etmektedir. Bugün tahrip olan köprüler kuzey-güney doğrultusunda inşa edilmiş olup, kullanılmamaktadırlar. Köprüler herhangi bir nehir, dere ve çay üzerinde değil, doğusunda bulunan yüksek tepelerden gelerek Aras Nehri’ne akan kar ve yağmur sularının geçtiği yataklar üzerine inşa edilmişledir. İNCESU KÖPRÜSÜ Tuzluca-Kağızman yolunda, Aras nehri üzerinde kuruludur. Tuzluca’nın 28 km. batısında Iğdır il sınırı başlangıcında, Tuzluca’dan Kağızman’a giderken sağ tarafta yer almaktadır. TUZLUCA İLÇE SU KÖPRÜSÜ Kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak kullanılan teknik ve mimari özelliklerden 20.yy. başlarından kaldığı tahmin edilmektedir. Bugün harap durumda olan köprü, kuzey-güney doğrultusunda düzenlenmiştir. Köprünün topukları tamamen düzgün siyah kesme taşlardan inşa edilmiştir. Yaklaşık 50 m. uzunluğunda ve 6 m. genişliğinde olan köprüde oldukça kalın yapılmış topukların arası geçişi sağlayan yürüme zemini metalden yapılmıştır. Yaklaşık 6 m. genişlikte olan köprünün yan kısımlarında metalden 2 m.yi aşan yükseklikte korkuluklar oluşturulmuştur. 2 m.yi aşan bu demir korkuluklar, üst taraftan yine demir çubuklarla bir birilerine bağlanmış vaziyettedir. 
Adana'da Toplu Ulaşım Nasıl Yapılır (Serbest Kürsü) (27 Şubat 2014)
Adana’da şehir içi ulaşımı minibüs, otobüs ve metro ile sağlanıyor. Metro hattının ilk durağı Hastane. Anadolu Lisesi, Mavi Bulvar, Yurt, Yeşilyurt, Fatih, Vilayet, İstiklal, Kocavezir, Hürriyet, Cumhuriyet ve Akıncılar duraklarına uğradıktan sonra Çukurova Üniversitesi terminalinde duruyor. Metro, her gün saat 06.00 ile 21.00 arası Hastaneler ile Akıncılar istasyonundan karşılıklı olarak sefer yapılıyor. Bilet Fiyatları ise söyle: TEK(1) BİNİŞLİK BİLET 2.00 TL. İKİ (2) BİNİŞLİK BİLET 3,30 TL DÖRT(4) BİNİŞLİK BİLET 6,10 TL AKILLI KART 5 TL KARTA DOLUM TEK(1) BİNİŞ 1,10 TL  
İstanbul'da Mutlaka Nereleri Görmeli (Serbest Kürsü) (22 Şubat 2014)
Tarihi ve coğrafyasıyla ön plana çıkan İstanbul, farklı dokularıyla insanı adeta büyülüyor. Bu büyüye eşlik eden kültürel ve tarihi yapılar şehrin her yanında ayrı bir tatla buluşuyor. İstanbul, müzeleri, kiliseleri, camileri ve pazarlarıyla gizemli bir hava sunuyor. Şehri çepeçevre saran Karadeniz ve Marmara Denizi, coğrafi konumun güzelliğini gözler önüne seriyor. Tabiat harikası Boğaziçi, tarihi eserler, yalılar ve konaklarla şehrin yüzünü oluşturuyor. Dolmabahçe Sarayı, Göksu, Topkapı Sarayı ve Beylerbeyi Sarayları, Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı, bu muhteşem tarihi eserlerden sadece birkaçıdır. Tarih boyunca çok sayıda koloni ve uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu, medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılmaktadır. Bu kültür hazinesinin Avrupa yüzünü temsil eden İstanbul, Ayasofya Camii ve Yerebatan Sarayı ile doğu ve batıyı buluşturan bir semboldür. Sultanahmet Camiinin (Mavi Cami) hemen karşısında bulunan Ayasofya, tarihi bir sembol olarak yıllardır dimdik ayakta durmaktadır. Ayasofya, 1. Justinien tarafından Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Bu nadide eser, 1453 yılında İstanbulun fethinin hemen ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüş ve Mustafa Kemal Atatürk ile müze olarak kullanıma açılmıştır. Ayasofyanın duvarları; Hz. İsa, Meryem Ana ve imparatorların mozaik panolarıyla süslüdür. Kilise olarak inşa edilen ve dünya çapındaki en iyi mimari şaheserlerden biri olan bu mekân, dönem dönem tahribata uğramış olsa da yeniden yapılandırılmış ve 1453den buyana özünden hiçbir şey kaybetmemiştir. 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilen Topkapı Sarayı ve 1856 yılında Sultan Abdülmecit tarafından inşa edilen Dolmabahçe Sarayı, İstanbuldan ayrılmadan önce görülmesi gereken tarihi yapılardır. Çini porselen koleksiyonu, değerli taşlarla süslenmiş altın işlemeli tahtlar, benzersiz el yazması kitaplar, Osmanlı haremleri ve pek çok tarihi eser bu saraylarda sergilenmektedir. Topkapı Sarayı 380 yıl boyunca Osmanlı padişahlarına resmi ev sahipliği yapmıştır. Sultan Abdülmecitin Dolmabahçe Sarayını inşa etmesinin ardından, 1861 yılında resmi ev sahipliği Dolmabahçe Sarayına geçmiştir. Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilen Yerebatan Sarnıcı, tarihi bir su sarnıcıdır. 336 kolonunun bazılarında bulunan oyma kabartmalar 80.000 m3lük bir su kapasitesine sahiptir. İstanbulun Haliç kıyılarında kurulmuş olan Miniatürk Parkı, türünün en geniş örneğidir. Bu parkta tarihi ve arkeolojik önemi büyük, 100ü aşkın esere ait minyatür sergilenmektedir. İstanbul, Anadolu ve Osmanlı topraklarında bulunan eserlere ait bu minyatürler, her yıl yüz binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır. Sultan Ahmette bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi, önemli bir kültürel komplekstir. Çinili Sultan Ahmet Köşkü, Arkeoloji Müzesi ve Eski Şark Müzesi olmak üzere üç ana binayı bünyesinde barındırır. Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilen mozaik ve fresk motiflerle dekore edilmiş olan Kariye Müzesi de, görülmeye değer önemli bir tarihi eserdir. Galata’da bulunan Galata Kulesi de turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihi eserlerden biridir. Boğaziçinin girişinde, denizde küçük bir adacık olarak duran Kız Kulesi, İstanbulun sembollerinden biridir. Daha önce gözetleme kulesi olarak kullanılan bu kule, halka açıktır. Keyifli anlar yaşamak istiyorsanız mutlaka burayı ziyaret etmelisiniz. Eyüpdeki Pier Lotiden İstanbul manzarasını seyretmek, İstanbul ziyaretçilerinin ve tutkunlarının vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. 
Bursa'da Mutlaka tadılması Gerekenler Neler? (Serbest Kürsü) (22 Şubat 2014)
Bursa'nın yöresel ve meşhur yemeklerini en önemlileri bence şunlar: Bu yemek ve tatlıları tatmadan dönmeyin. İskender Kebabı Bursa ile özdeşleşmiş bir yemektir. Döner ince ince kesilir ve pidenin üzerine yerleştirilir. Üzerine ise yoğurt konur ve kızdırılmış tereyağı gezdirilir. Ülkemizde artık hemen her şehirde yapılsa da Bursa’da en lezzetlisini yiyebileceksiniz. İnegöl Köfte Adını Bursa’nın İnegöl ilçesinden almış meşhur bir köfte türüdür. İnce aynı zamanda sakız gibi uzayan bir yapısı vardır. Gerek Bursa’nın içindeki köfteciler de, gerekse de İnegöl ilçesinde çok lezzetli bu köfte türünden yiyebilirsiniz. Kestane Şekeri Bursa’ya mal olmuş bir başka lezzet ise kestane şekeridir. Kestanelerin şekerlemesinden yapılan bu tatlı, Bursa’ya giden herkesten istenir. Şehirde iyi kestane şekeri yapan dükkanlar var. Ucuzu lezzetinden çok şey kaybettirdiği için markalı bir kestane şekeri almanızı tavsiye ederim. Cevizli Lokum İçerisinde bolca ceviz konular bir hamur işi çeşididir. Yağı ve cevizi bolca konularak mayalanan bu lokma fırında pişirilir. Lezzetine doyum olmaz. Bursa’ya yolunuz düşerse yemeden gelmeyin. Kemalpaşa Tatlısı Bursa’nın Kemalpaşa ilçesine özgü, artık tüm Türkiye’de yapılan bir tatlı türüdür. Küçük küçük hazırlanmış ve pişirilmiş hamur parçalarının üzerine şerbet dökülerek servis edilir. Kemalpaşa ilçesinde bu tatlıyı iyi yapan yerler var. Kestaneli Lahana Dolması Çok lezzetli bir zeytinyağı yemeğidir. Haşlanan lahana yapraklarının içerisinde kestane, kuşüzümü ve fıstıkla kavrulmuş pirinç konur. Sarma gibi sarılarak pişirilir. Soğuk servis edilir. 
İtalya/Milano (06 Eylül 2012)
NEŞE hanım merhaba, Milano da hangi otel uygundur, bulduğunuz yani? Ben de gitmek istiyorum, biraz Milano da biraz da Floransa da kalmak istiyorum. otel araştırıyorum. Syg. 
Türkiye/Mersin (16 Nisan 2012)
nefis bir yer ama görgüsüz para babası demeyeceğim kocasının parasıyla oraya gelmiş çocuklarıyla zaman geçirirken artık kocasıda gayet rahat zaman geçiren kokoş kadınlarla dolu bir yer. Yabancı birilerini gördülermi saldırıyorlar oraya oturamazsın burda duş alamazsın su benim şezong benim o benim bu benim denilen bir yer  
2790