Kanal: TRT
Program: Hey Taksi
Bölüm: Amsterdam 29. Bölüm
Yönetmen: Halit Ziya DEMİRTAŞ
Yapımcı: Gökhan Güvenç ve Sedat Aral
Hey Taksi´ 29. bölümünde Hollanda´nın özgürlükler şehri olarak bilinen, sanat dolu başkenti Amsterdam´da. Venedik´i anımsatan kanallarından şehrin kalbi Dam Meydanı´na, Nazi zulmünün sembolü Anna Frank´ın evinden Fatih Camii´ne kadar, laleleri, peynirleri ve bisikletleri ile ünlü Amsterdam ´Hey Taksi´ de.´
´Hey Taksi´ bu hafta, 12. yüzyılda kurulmuş bir balıkçı köyünden, özgürlükler kentine dönüşen Amsterdam´da..Amsterdam´ı, 10 yıllık taksici Wim Dekker anlatıyor..
Wim, Amsterdam´da ilk olarak Dam Meydanı´na gidiyor.. 2. Dünya Savaşı´nda ölen Amsterdamlıların anısına yapılmış bir anıtı da barındıran meydan, kentte yaşayanların en önemli buluşma noktası..
Amstel nehrinin hayat verdiği yaklaşık 200 kanalı ile Venedik´i anımsatan Amsterdam´da, 17. Yüzyıldan kalma sivri çatılı,dar binalar dikkat çekiyor..Kanal kenarındaki rengarenk yüzen evleri gösteren Wim, ardından Anna Frank´ın müze haline getirilmiş evine gidiyor..Hitler´in Askerlerinden kaçmak için ailesiyle birlikte iki yıl gün yüzü görmeden bir apartmandaki gizli bölmede saklanan 13 yaşındaki Anna Frank, yazdığı günlük ile tüm dünyada Nazi zulmünün sembolü haline gelmişti..
Rembrand ve Van Gogh gibi pek çok ünlü sanatçının en güzel eserlerinin sergilendiği müzelerin ardından Wim taksisini, Amsterdam´da Türklere ait ilk camiiye doğru sürüyor..1927´de Katolik kilisesi olarak hizmet vermeye başlayan Fatih Camii, 1976´da cemaatsiz kalınca satışa çıkarılmış ve Amsterdam´da yaşayan Türk işçileri tarafından alınarak, 1982´de ibadete açılmış..
Waterloo Meydanı´ndaki rengarenk bit pazarı ve cıvıl cıvıl kafeler ile dolu Leidseplein´in ardından, her türlü özgürlüğün sınır tanımadığı Kırmızı Fener Sokağı´na gidiyoruz..
Laleleri, bisikletleri ve peynirleri dünyaca meşhur olan Amsterdam´da 177 ülkeden insan yaşıyor.. Kültür farklılıklarının bazen sorun yarattığını ama bunların çözülemeyecek sorunlar olmadığını söyleyen Wim ´Ben toplumları biraya benzetiyorum. Toplumlar bira ve biranın köpüğüne benzer. Biranın üzerindeki köpüğü içmezsiniz. Köpükten kurtulduktan sonra biraya ulaşırsınız. Toplumlar da öyle..´ diyor..