Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Dİğer Yazılar ::::: Karatepe - Aslantaş Milli Parkı 2024        
Ülke Şehir Ekleme Okunma Yorum Yazan 
Türkiye Osmaniye 08 Eylül 2016     3323 0 Erdin İVGİN 

 Karatepe - Aslantaş Milli Parkı
 (Milli Parklar)

Akdeniz Bölgesi'nde, Osmaniye ili sınırları içindedir. 1958 yılında ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 4.145 hektardır. Milli Parkın kapladığı alan Greenwich başlangıç boylamına göre 36º10'00" - 36º19'10" doğu boylamları ile 37º12'57" - 37º18'49" kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Ceyhan nehri kenarında denizden yüksekliği 65 m. ile 538 m. (Karatepe) arasında değişir.



Karatepe-Aslantaş Milli Parkı, Osmaniye'ye 30 km., Kadirli ilçesine 20 km. uzaklıktadır. Güneydoğusunda yer alan. Osmaniye ili ve Kadirli ilçesine asfalt yol ile bağlıdır. Hitit medeniyetine ait kalıntıların doğal yerlerinde sergilendiği Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, Milli Park sınırları içinde yer alır. Akdeniz bölgesine gelen turistlerin büyük çoğunluğu, günübirlik olarak bu müzeyi gezmektedir. Ayrıca yörede Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar vardır.



Ceyhan Irmağı'nın içinden geçtiği bu alanda kızılçam ormanları, meşelikler ve makilikler yer almakta, Akdeniz Bölgesi'ne özgü flora ve fauna türleri yaşamaktadır. Milli parkta; kızılçam, meşe türleri ve maki florasının meydana getirdiği bitki örtüsü, karaca, yaban domuzu, çakal, tavşan, tilki, turaç, keklik gibi yaban hayvanları toplulukları ile Ceyhan nehrinde yayın ve sazan balıkları bulunmaktadır.




KARATEPE-ASLANTAŞ AÇIK HAVA MÜZESİ

Kadirli İlçesi, Kızyusuflu köyü sınırları içerisinde, 638 rakımlı, Karatepe'nin kuzeyindedir. Kadirli'nin güneydoğusunda olup ilçeye, 22 km, Osmaniye'ye 30 km, Adana'ya ise 130 km uzaklıktadır. 

Karatepe Geç Hitit Çağında (M.Ö. 8 yy.)Adana Ovası Hükümdarı Asativatas tarafından, krallığını kuzeydeki vahşi kavimlere karşı korumak üzere, bir hudut kalesi olarak yaptırılmıştır.  Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan bu yer M.Ö. 725-720 tarihlerinde Asur kralı 5 Salamonsor veya M.Ö. 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yıkılıp yakılmıştır. 



Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2 ila 4 m genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ila 6 m yüksekliğindedir. Kuru, harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuştur. Kalenin doğu-batı çapı 196 m, kuzey-güney çapı ise 376 metredir. Kale 18-20 m aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen 6 olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla tahkim edilmiştir.
    
Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen iki tane yanmış bina harabesi ve zahire kuyuları mevcuttur. Kalenin biri güneybatısında, diğeri kuzeydoğusunda olmak üzere iki kapısı vardır.

Güneybatısındaki giriş kapısında kırık parçalarla ekli iki aslan heykeli vardır. Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur. Kapı içinde ise yaklaşık üç metre boyunda fırtına Tanrısının heykeli bulunmaktadır. 



Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks vardır. Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyefler ile karşılıklı aynı metin olmak üzere, Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur.  Karatepe 1946 yılına kadar bilim aleminin meçhulü olan biryerdi. Saimbeyli'den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem KUŞCU tarafından   Adana Müzesi Müdürü Naci KUM'a bildirilmiştir.

1946 yılının ilkbaharında Alman arkeolog Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanır. Halen bu çalışmalar Halet ÇAMBEL tarafından yürütülmektedir. Yıkılan kale duvarlarının bir örneği doğu-batı istikametinde yeniden inşa edilmiştir.



Buradaki Finike (çivi) yazıları sayesinde, önceleri tam çözülememiş olan Hitit hiyerogliflerinin okunmasına imkan sağlayan bir anahtar ele geçmiştir. Dünya üzerindeki Hitit yazıları ilk defa burada okunmuştur. Bu yazılarının çözülmesiyle Anadolu'da M.Ö. 2000 yılına kadar giden hiyeroglif yazıların tamamı okunmuştur.

Karatepe-Aslantaş'daki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamıştır. "Açık Hava Müzesi" kurularak eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiştir.

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi'nin bulunduğu yer, Anadolu'daki diğer ören yerlerinden çok farklıdır. Burası, Aslantaş Barajının yapılmasıyla üç tarafı baraj gölüyle çevrili olup baraj gölü ve Andırın Ovası'na hakim bir tepede bulunmaktadır. Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplıdır.

Karatepe, Çukurova'yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu'ya bağlayan ve "Akyol" (Ağyol-Kocayol) diye  anılan tarihi kervan yolunun üzerindedir. Bu yol ; Hititlerden önce, Hitit döneminde ve haçlı Seferleri sırasında kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar Yörüklerin göç yolu da olmuştur. 



Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya "Aslantaş" demektedir. Fakat ülkemizin diğer yerlerinde de pek çok Aslantaş vardır. Diğerlerinden ayırt edilmesi için, örene en yakın topografik noktanın Karatepe olmasından dolayı buraya,   Karatepe-Aslantaş denmesi daha uygun görülmüştür. 

Ceyhan ırmağının doğu sahilindeki Domuztepe de Geç Hitit Çağına ait bir yerleşim alanıdır. Müzenin iki km kuzeyindeki Kum Kalesi Haçlılar tarafından yaptırılmıştır. Kale bugün baraj gölünün suları altında kalmıştır.


KAYNAKLAR: 
http://www.milliparklar.gov.tr
http://www.osmaniyetso.org.tr/

FOTOGRAFLAR:
http://www.milliparklar.gov.tr - DKMP Arşivi



 
Türkiye
Ana Sayfa
    Osmaniye
Ana Sayfa



 Yazılan Yorumlar...
  Henüz Yorum Yazılmamıştır
 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.