İç Anadolu Bölgesi'nde, Çorum ili sınırları içindedir. 1988 yılında ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 2.600 hektardır. Milli parkta Anadolu'nun en eski uygarlıklarından olan Hitit'lere başkentlik yapmış Hattuşaş (Boğazköy) ve çevresindeki çeşitli tarihi eserler bulunmaktadır. Şehir surları, Aslanlı Kapı, Yer kapı ve Yazılıkaya bunların başlıca örnekleridir. Hititler zamanında ormanlarla kaplı olduğu anlaşılan bu bölge, şimdi tamamen antropojen bir step görünümündedir.
FOTOGRAF: Rita1234 / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Hitit metinlerinde sık sık "Hattuşa Ülkesinin bin tanrısından" söz edilmektedir. Başkent Hattuşa'da bugüne kadar 31 yapı tapınak olarak tanımlanmıştır. Hattuşa'nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak, aşağı şehirdeki konutların ortasında tek tapınak olarak yükselir. İki kült odası olduğu için tapınak, imparatorluğun tanrılarının en büyükleri olan fırtına tanrısı ile Arinna'nın güneş tanrıça'sına adanmış olmalıdır.
FOTOGRAF: Stipich Béla / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Yukarı şehir'de tapınaklar yanında, kraliyet saraylarının bulunduğu Büyükkale'nin önünde bazı anıtsal yapılar açığa çıkartılmıştır. Şehrin bu bölümünde, son Hitit Büyük Kralı II.Şuppiluliuma' nın Luvi hiyeroglifleriyle, taş üzerine kazınmış, kendisi ve babası IV. Tuthaliya'nın yaptığı işleri anlatan iki büyük yazıt bulunmaktadır.
FOTOGRAF: Stipich Béla / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Hattuşa'da son yıllarda yapılan kazıların ağırlık noktasını şehrin, hatta Hitit devletinin ekonomisine ışık tutan kazılar oluşturmuştur. İmparatorluk döneminde, M.Ö. 13. yy.'a tarihlenen şehrin Büyükkaya sırtında, büyük boyutlarda, sayıları 11' i bulan yeraltı siloları bulunmuştur. Hitit İmparatorluğu'nun M. Ö 1200 yıllarından hemen sonra yıkılmasıyla, Anadolu Tunç Çağları da sona erer, Hattuşa şehrinin arazisinin yerleşim tarihi devam eder. M. Ö 12. yüzyılın başlarında, Erken Demir Çağı'na tarihlenen yeni yerleşme, Frig etkilerini yansıtan bir taşra kasabasına dönüşüp büyümeye başlaması ancak, M.Ö 8. yy.' da gerçekleşir. Yerleşim, Pers döneminde de devam etmiştir. Hellenistik, Galat, Roma ve Bizans'a ait yerleşme ve tahkimat izleri de görülmektedir.
FOTOGRAF: Stipich Béla / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Yazılıkaya Tapınağı:
Hattuşa'nın en büyük ve en etkileyici kutsal mekânı, şehrin dışında yer alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Açık Hava Tapınağı'dır. Tapınak'ta 90'dan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir. Tanrı ve tanrıça dizileri, İmparatorluk panteonunun baş tanrıları olan fırtına tanrısı ve güneş tanrıçası' nın maiyetini oluşturuyordu. Bu yorum sonucunda; Yazılıkaya "Yeni yıl şenlikleri evi" olarak tanımlanabilir. Hitit kült (dini tören) metinlerine göre yeni yıl ve ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar "fırtına tanrısı'nın evi'nde" toplanırlardı. Bu şenlikte kentin diğer tüm tapınaklarından tanrı heykellerinin törensel bir alayla Yazılıkaya' ya taşınmış olabileceği değerlendirilmektedir.
FOTOGRAF: Elelicht / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Hitit İmparatorluk döneminde, yani M. Ö 14 ve 13. yüzyıllarda başkent olan Hattuşa 1986 yılından beri, UNESCO'nun "Dünya Kültür Mirası Listesinde", burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren yine UNESCO'nun "Dünya Belleği Listesinde" yer almaktadır.
Hitit Devleti'nin başkenti olan Hattuşaş sanat ve mimarlık alanında gelişmeler göstermiştir. Hattuşaş sözcüğü Hattus sözcüğünden yani Hatti insanlarının verdiği orijinal addan gelir. Hattuşaş çok geniş bir alana yayılmıştır. Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya çıkmıştır. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar bulunmuştur. Kalıntılar Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyük Kale (Kral Kalesi), Yazılıkaya'dan oluşmaktadır.
FOTOGRAF: Rita1234 / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
KAYNAKLAR:
http://www.milliparklar.gov.tr
http://bolge11.ormansu.gov.tr
http://tr.wikipedia.org