Gezi Alemi

e-Posta:    Şifre:     Kaydol | Şifremi Unuttum
 
Gezi Alemi ::::: Dünya Mirası Listesi ::::: Tunus Medinası (Eski Şehir)        
Ülke Şehir Kategori Ekleme Düzenleme Okunma Yorum Yazan 
Tunus Tunus Kültür Mirası 28 Mart 2012 02 Ocak 2013 7353 1 Cemil 

 Tunus Medinası (Eski Şehir)
 Tunus » Tunus
 (Kültür Mirası)

12. yy.dan 16.yy.a kadar Muvahhidler hanedanlığı (Almohads) ve Hafsid hanedanlığının yönetimi altında olan Tunus şehri Arap dünyasındaki en büyük ve en zengin şehirlerden biri olarak kabul edilmektedir. Aralarında saraylar, camiler, türbeler (mozoleler), medreseler ve çeşmelerin bulunduğu yaklaşık 700 anıt bu önemli geçmişe tanıklık etmektedir.

 
FOTOGRAF: Moumou82 / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 2.0
Tunus'un kuzeydoğusunda verimli düzlük bir bölgede ve denizden yalnızca birkaç kilometre uzakta kurulan Tunus Medinası, Batıdaki ilk Arap-Müslüman kentlerden biridir (M.Ö. 698). Birçok evrensel etkiye sahip hanedanlığın başkenti olan Tunus şehri mimarlık, şehircilik ve eski kültürlerin sosyo-kültürel ve ekonomik değişikliklerinin etkileri arasındaki karşılıklı etkileşime tanıklık eden bir insan yerleşim alanını temsil eder. 12. yy.dan 16.yy.a kadar Muvahhidler hanedanlığı (Almohads) ve Hafsid hanedanlığının (Hafsids) yönetimi altında olan Tunus şehri Arap dünyasındaki en büyük ve en zengin şehirlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu döneme ve önceki dönemlere ait çok sayıda eser günümüzde de varlığını korumaktadır.

16. ve 19. yüzyıllar arasında yeni güçler kenti çok sayıda saray ve mesken, büyük cami, zaviye ve medrese ile donatmıştır.

 
FOTOGRAF: Moumou82 / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 2.0 - Zitouna Camisi
Tunus Medinası mimari, oymacılık ve bağlantılı sanatlar ile şehir planlamasının gelişiminde istisnai (olağanüstü) bir etkiye sahiptir. Bu grup yapılar nadirdir. Çünkü yüzyıllar boyunca birçok tarihi İslami merkezin mezar tahribatı ve rekonstrüksiyona (yeniden inşa) maruz kalmasına karşın, Tunus şehri hala homojenliğini korumaktadır.

12. yy.dan 16.yy.a kadar Muvahhidler hanedanlığı (Almohads) ve Hafsid hanedanlığının yönetimi altında olan Tunus şehri Arap dünyasındaki en büyük ve en zengin şehirlerden biri olarak kabul edilmektedir. Aralarında saraylar, camiler, türbeler (mozoleler), medreseler ve çeşmelerin bulunduğu yaklaşık 700 anıt bu önemli geçmişe tanıklık etmektedir.

Dünya Mirası olarak kayıt altına alınan mülk yaklaşık olarak 280 hektarlık bir alanı kaplamaktadır ve bir Arap-Müslüman kentinin bütün özelliklerini taşımaktadır. Kent, bir merkezden (8.yy) ve kuzey ve güneyde bulunan iki banliyöden oluşmaktadır. Kentte yedi alana dağılmış yaklaşık 700 tarihi anıt bulunmaktadır.

 
FOTOGRAF: Citizen59 / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0 - Dar Ben Abdallah
Dar Hussein, Dar Ben Abdallah, Dar Lasram, Es-Slimanya ve El-Mouradia Medresesi (the Medrasa Es- Slimanya and El-Mouradia), El Attarine Askeri Barakaları (the El Attarine military barracks) ve Sidi Mahrez Zaviyesi (the Zaouia of Sidi Mehrez) gibi önemli evler ile Zitouna Camisi, Kasbah Camisi, Youssef Dey Camisi, Bab el Jedid (Bab el Cedid - Yeni Kapı), Bab Bhar Kapısı, el-Attarine Çarşısı (Souq el-Attarine), Dar el-Bey, ech-Chaouachia Çarşıları (Souqs ech-Chaouachia), el Bey Türbesi [the Tourbet (family cemetery - aile kabristanı) el Bey] bu tarihi anıtların en önemlileri arasında yer almaktadır.

Kent, Kuzey Tunus için ticari ve ekonomik bir merkezdir ve tüm Tunus'un siyasi merkezidir. Kent konum olarak denize oldukça yakındır. Kent ile Akdeniz arasında sadece Tunus gölü bulunmaktadır. Tunus şehri üç bölüme ayrılmıştır: Günümüzde şehrin merkezi olan ve Medina olarak adlandırılan eski kent (Fransız bölgesi de denir) ve kentin güney ve kuzeyinde inşa edilen daha yeni ve daha büyük olan iki bölge.

 
FOTOGRAF: Moumou82 / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0 -Pazar Yeri (Suuq)
Tunus şehri çok sayıda nirengi noktasına sahiptir. Bunlardan en bilinenleri Zitona Camisi ve tarihi Kartaca'nın birkaç kalıntısıdır. Suuq, pazar yerinin Arapça ismidir. Medina ise eski kent anlamında kullanılan Arapça isimdir. Bugünkü Tunus şehrinde suuq, medina olarak da bilinir. Günümüzde, medina hala bir yerleşim yeridir, fakat buradaki nüfus toplam nüfusun yalnızca küçük bir yüzdesini oluşturmaktadır.

Tunus şehri hemen daima bir Müslüman şehri olduğu için burası (medina) Tunus şehrinin ana camisinin bulunduğu yerdir. Cami ilk olarak, Aglebi (Aghlabid) hanedanlığı yöneticileri tarafından 9. yüzyılda inşa edilmiştir. Fakat Cami'nin en önemli kısmı olan minare 19. yüzyılda eklenmiştir.

Tunus Medinası 270 hektardan fazla bir alanı kapsar. Tunus şehrindeki 700 tarihi anıtın çoğu burada yer almaktadır. Tunus şehri, 8. yüzyılda kurulduğu dönemin izlerini hala taşıyan şehir merkezi ve tarihleri 13. yüzyıla kadar uzanan iki alan arasında bölünmüştür. Tunus şehri, Bu önemli yapı takımı, Pliny the Elder tarafından bahsedilen ve Oppidum tunicense olarak adlandırılan küçük bir yerleşim yerinden gelişti. Kent, en ihtişamlı dönemine 13. yüzyılda Hafsid hanedanlığı yönetiminde ulaştı. Fakat 16. ve 17. yıllar süresince camiler, yapılar ve medreseler ile zenginleştirilmesi devam etti.
 
 


FOTOGRAF: Citizen59 / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0


Medina'nın yolları üzerinde bulunan dekore edilmiş, gizemli ve çeşitli kapılar Tunus'lu ailelerin yaşam ve düşünüş tarzını tasvir etmektedir: Tek kanatlı basit kapılar, Hafsid tarzında çift dikdörtgen kapılar, Khoukha olarak bilinen kapının altında bulunan küçük kapılı kapılar vardır. Krallıklarına boyun eğmeye tabi olan ülkesindeki Müslümanları, buna zorlamak için Abdulaziz Ibn Moussa Ibn Noussair'ın karısı olan İspanyol prenses tarafından keşfedilmiştir. Kapıların renklerinin de özel anlamları bulunmaktadır. Kur'an da yer alan sarı toprak boya Allah'ın sevdiği renktir, yeşil cennetin rengidir, yalnızca son zamanlarda kullanılmaya başlanan mavi ''Sidi Bou Said mavisi'' ni anımsatır. Sidi Bou Said, geçmişte felaket ile özdeşleşen Tunus şehrinin kuzeyindeki bir köydür. Fakat bu mavi tonu günümüzde Tunus Medinası'nın evlerinin duvarlarında ve pencerelerinde hakim renk olarak kullanılır. Üç renk (beyaz, yeşil ve kırmızı) Tunus ülkesini 1228 - 1574 yılları arasında yönetmiş olan HAfsid hanedanının renklerinden biridir. Bu renkler daha önceki hanedanları hatırlamak için bir araya getirilmiştir - beyaz Aglebi hanedanlığı (Aghlabids) için, yeşil Fatimiler hanedanlığı (Fatimids) için ve kırmızı Sanhaja berberi hanedanlığı (Sanhajids) için.

Kapılar üzerindeki dekorasyonlar (mücevher ve hilia), sembolik ve geometrik desenleri işleyecek büyük ve küçük çiviler kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. Bu desenler büyük tarihi ve sosyal öneme sahiptir. Kapılar üstündeki dekorasyonlar için ayrıca, Kartaca verimlilik tanrıçası Tanit'in sembolü, David'in altı köşeli yıldızı (efsaneye göre djinng'i -kötü ruhları- uzaklaştırır), Hristiyan haçı (Hippo'lu Augustine ile birlikte Tunus'un Hristiyan geçmişine ait bir anı), Mihrap (imamların inananları ibadet etmek üzere yönlendirdiği camide bulunan bir bölüm), Osmanlı Türkiye'sini sembolize eden Türk Ay'ı ve diğer Hristiyan semboller (göz ve balık) kullanılmaktadır.

 
FOTOGRAF: Pascal Radigue / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0


Çarşıları (pazar yerleri), kent dokusu, konaklama alanları, anıtları, kapıları ile bu alanın bütünü İslami dünyada en iyi muhafaza edilen yerler arasında bir prototip oluşturmaktadır.

Tunus şehri tarafından oynanan haber aktarım rolü yüzyıllar boyunca Batı, Güney Avrupa ve Doğu arasında sanat ve mimari alanındaki etkilerin değişimini teşvik etmiştir.

Önemli bir şehir ve farklı hanedanların başkenti olarak (Tunus'ta yerel bir hanedanlık olan Banu Khurassan'dan Husseinit'lere kadar) Tunus Medinası İfrikiye (Kuzey Afrika medeniyetleri) medeniyetlerinin - özellikle 10.yy.dan itibaren- önemli bir tanığı olmuştur.

Tunus, bütün tipo-morfolojik unsurları ile kentsel dokusunun bütünlüğünü muhafaza eden beşeri yerleşimin bir örneğidir.

Üstün Evrensel Değeri açıklayan özellikler sadece binaları değil aynı zamanda şehrin uyumlu kent dokusunu da kapsamaktadır. Kentin kesin sınırlarının açıklığa kavuşturulmasına gereksinim duyulmaktadır.

Tunus Medinası kayıt zamanında Tunus şehrinin somut kültürel mirasının %50'sinin kötü muhafaza koşulları içinde olduğu ya da hemen hemen harabe olduğu kabul edildi. Anıtların her birinin ve kent dokusunun bütününün uyumu sosyo-ekonomik değişimin etkilerine kısmen savunmasız kalmaktadır. Mülkiyetin çevresindekileri daha iyi korumak için bir tampon alan önerilmektedir.

Tunus Medinası (merkezi ve iki banliyösü -kuzey ve güney-), mimarlık ve peyzaj mimarlığı özelliklerinin yanı sıra kentin dokusunda ve morfolojisinde önemli değişiklik olmaksızın muhafaza edilmektedir. Yeni yaşam tarzlarına ve taleplerine adaptasyonun etkileri göreceli olarak yavaştır. Binaların malzeme ve inşaat tekniklerinin birikimli değişikliklerine korunmasız kalmasına karşın, farklı restorasyonlar (onarım-düzeltme) ve/veya rehabilitasyon (eski haline getirme) müdahaleleri kentin işlevsel ve yapısal bütünlüğünün asal değerini etkilememektedir.
 


FOTOGRAF: Kassus / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0 - Zitouna - Ulu Cami
Tunus Medinası, 88 tarihi anıtı için ulusal envanterden yararlanmaktadır. Kent ayrıca, 5 anıtı, 14 caddesi (3 pazar yeri-çarşı dahil) ve 1 meydanı için ulusal korumaya sahiptir. Arkeolojik ve tarihi kültürel mirasın ve geleneksel sanatların korunmasını içeren kentin korunması yasa ile (1994 tarih ve 35 no.lu) güvence altına alınmıştır. Kentin korunması, ayrıca, Tunus Medinası imar planı tarafından güvence altına alınmıştır. Tunus Medinası, Ulusal Kültürel Miras Enstitüsü'ne bağlı bir koruma ve yönetim yapısına ve Tunus şehri belediyesine bağlı olan Medina'yı Koruma Derneği'ne sahiptir. Önerilen tampon alanın kentin değerleri ve çevresel alanı ile bütünleşmesi göz önünde bulundurularak mülkün (kentin) etkili korunmasını sağlamak için yeniden gözden geçirilmesine gereksinim vardır. Uygulama mekanizmalarının yanı sıra, kentin alanının ve tampon bölgesinin yönetimini sağlayacak düzenleyici önlemler belirlenmelidir.

 
FOTOGRAF: Citizen59 / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0
Zitouna - Ulu Cami (Tunus şehrinin ana camisi)
Zitouna Cami Tunus şehrinin ana camisidir ve tarihi Tunus'un bir İslam şehri olduğu 9. yüzyıla kadar uzanır. Tunus şehrinin büyük bir kısmı ''zeytin ağacı'' anlamına gelen Zitouna civarında inşa edilmiştir. Caminin ismi, caminin inşa edildiği alanda bulunan bir zeytin ağacı altında öğrencilerine Kur'an öğreten kişi olarak tanınan kurucusundan kaynaklanmaktadır. Zitouna, Emir Aghlabide Abou Il Abbés Mohamed tarafından inşa ettirilmiştir. Fakat minare 19. yüzyılda eklenmiştir. Avrupa'da ve Kuzey Afrika'da resmi üniversiteler kurulmadan çok önce, cami hem bir ibadethane hem de bir eğitim merkezi olarak kent yaşamında önemli bir rol oynadı. Cami eğitim sistemindeki bu rolünü 1950'li yıllara kadar sürdürdü. Her bir öğretmen öğrencileri tarafından çevrelenen kendi sütununun yanına otururdu ve bu durum, öğretmenlerin öğrencileri ile olan yakın bağını sembolize ederdi.

 
FOTOGRAF: public domain / Wikimedia Commons - Bab el Bahr - Deniz Kapısı
Bab el Bahr - Deniz Kapısı
Bab el Bahr, Medina'ya girişte kullanılan en eski şehir kapılarından biridir. Bağımsızlık Sarayı yakınında bulunan Fransa Meydanında yer almaktadır. Bab el Bahr ismi ''Deniz kapısı'' anlamına gelmektedir. Geçmişte bu kapı Tunus Gölü'nün ötesindeki geniş bir alana açıktı. 19. yüzyılda Fransızlar ülkeye geldiğinde kapıyı ''Porte de France'' olarak adlandırdılar. Zira kapı, Fransızların yerleştikleri ve yeni gelişmekte olan bir Avrupa kentine - Ville Nouvelle- açılmaktaydı. Eski duvarların çok uzun bir süre önce yıkılmış olmasına karşın, ana kapı inşa edildiği 1848 yılından beri hala ayaktadır.




KAYNAK: © UNESCO/World Heritage - ©www.wikipedia.org 
ÇEVİRİ: © Cemil / Gezialemi.com

Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi: 1979
Liste Sıra No: 36
Niteliği: Kültür Mirası
Yeri: Tunus Kenti, Tunus
Koordinatlar: N36 49 0.012 E10 10 0.012

Linkler: UNESCO İnternet Sitesi
www.wikipedia.org - Tunis (İng.)
© Gezialemi Dünya Mirası Listesi


 
Tunus
Ana Sayfa
  Tunus
Dünya Mirasları
  Tunus
Ana Sayfa
  Tunus
Dünya Mirasları



 Yazılan Yorumlar...
Erdin İVGİN
(28 Nisan 2012)

Cemil, Sitemize verdiğin destek ve harcadığın emek için teşekkür ederim. Eline sağlık.

 Yorum yazmak isterseniz...
 
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.


Son Eklenen Dünya Mirası
Urartu ve Osmanlı Eski Yerleşimi Ahlat Mezar Taşları
(09 Haziran 2020)
Harran ve Şanlıurfa Yerleşimleri
(31 Mayıs 2020)
Aziz Nikolaos Müzesi
(31 Mayıs 2020)
Alahan Manastırı
(31 Mayıs 2020)
Sümela Manastırı
(31 Mayıs 2020)
Karain Mağarası
(30 Mayıs 2020)
Göbekli Tepe
(30 Mayıs 2020)
Nakş-ı Cihan Meydanı (İmam Meydanı)
(14 Eylül 2017)
İsfahan Mescid-i Cuma
(13 Eylül 2017)
Yezd Tarihi Kenti
(12 Eylül 2017)