|
Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi Anıtları
Sudan » Karima
(Kültür Mirası)
|
Nil vadisinde 60 km.den fazla bir coğrafi alana yayılan beş arkeolojik alan İkinci Kushi (Kush - Kushite) Krallığına ait Napatan ve Meroitik (Meoritic) kültürlerine tanıklık etmektedir. Piramitli ya da piramitsiz mezarlar, tapınaklar, yaşayan kompleksler ve saraylar bu bölgede görülebilmektedir. Antik çağlardan beri Gebel Barkal (Türkçe okunuşu: Cebel Barkal) dağı dini gelenek ve halk kültürü ile güçlü bir şekilde bütünleşmiştir. En büyük tapınaklar, bölgede yerleşik insanlar tarafından hala kutsal mekânlar olarak kabul edilmektedir.
FOTOGRAF: Pier Luigi Bertola / Wikimedia Commons / CC-BY 2.5
Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi alanları, Nübye'nin (Nubia) parçası olduğu kabul edilen kurak bir alanda Nil nehrinin her iki yakasında yer alan beş arkeolojik alandan oluşmaktadır: Gebel Barkal, El-Kurru, Nuri, Sanam, Zuma
Bu alanlar ikinci Kushi Krallığına ait Napatan (M.Ö. 900 - M.Ö. 270) ve Meroitik (Meroitic) (M.Ö. 270 - M.S. 350) kültürlerini temsil etmektedir. Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi alanları piramitli ya da piramitsiz mezarları, tapınakları, defin höyüklerini ve odalarını, yaşayan kompleksleri ve sarayları barındırmaktadır. Bu yapılar, Orta ve Kuzey Nil Vadisinde siyasi, dini, sosyal ve sanatsal faaliyetleri 2000 yıldan fazla bir süre (M.Ö. 1500 - M.S. 6. yüzyıl) şekillendiren bir mimari geleneği sergilemektedir.
FOTOGRAF: Public Domain / Wikimedia Commons
Nil kıyılarında yer alan çöl sınır manzaralarını düzenleyen piramitler, mezarlar, tapınaklar, saraylar, defin höyükleri ve cenaze odaları tipolojileri ve teknikleri bakımından eşsizdirler. Sanatları ve yazıtları ile birlikte bu kalıntılar, bu bölgede var olan ve gelişen büyük bir eski uygarlığın tanığıdırlar.
Gebel Barkal Yeni Krallık zamanlarından (yaklaşık M.Ö. 1500) beri kutsal bir dağ olmuştur. Mısırlılar, resmi tanrıları Amon'un bu ''Kutsal Dağ''da ikamet ettiğine inanırlardı. Günümüzde bu dağ, bir Müslüman şeyhinin yaklaşık 100 metre yüksekliğinde, düz tepeli bir kumtaşı kayalığının yanında defnedilmesinden sonra mahalli dilde ''Gebel Wad el-Karsani'' olarak adlandırılmaktadır. Gebel Barkal, bu şeyhin mezarı hala insanlar tarafından ziyaret edildiği için, dini geleneklerle yakın bir şekilde ilişkilidir.
FOTOGRAF: Bertramz / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi alanlarının üstün evrensel değerler arasında yer almasını sağlayan kriterler:
Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi alanlarına ait piramitler, saraylar, tapınaklar, defin odaları, cenaze şapelleri ve bunlarla ilgili rölyefler, yazılar, duvarlara işlenmiş resimler bir bütün olarak, bir insan grubunun sanatsal, sosyal, siyasi, ve dini değerlerini 2000 yıldan daha fazla bir süredir gösteren yaratıcı dehanın bir başyapıtıdır. Kurru'daki mezarların destek tonozları M.S. 7. yüzyıldan itibaren Akdeniz mimarisini etkileyen yeni bir bina tekniği oluşturmuştur.
Mimarileri bakımından Napatan Bölgesi alanları bir zamanlar evrensel olarak kabul edilebilecek bir dinin ve ilgili dilin canlanmasına tanıklık etmiştir: Resmi tanrı Amon'a ibadet ve Mısır eski alfabesi.
Gebel Barkal ve mülkteki diğer alanlar, M.Ö. 9. yüzyıldan M.S. 6. yüzyılda ülkenin hristiyanlaştırılmasına kadar Nil Vadisinin hakimi olan Napatan-Meroitik* (Napato-Meroitic) uygarlığının nadir tanıklığını taşımaktadırlar. Bu medeniyetin kuzeydeki Firavun kültürü ve diğer Afrika kültürleri ile güçlü bağları vardı.
(*)Nübye (Nubia) kültürünün Napatan aşaması kraliyet mezarlığının Napata'dan Meroe'ye taşındığı M.Ö. 3. yüzyılda son bulmuştur. Bu nedenle ikinci Kushi (Kushite - Kush) uygarlığı, kraliyetin iki başkentine atfen Napatan-Meroitik (Napato-Meroitic) uygarlığı olarak da adlandırılmaktadır.
Yapıların tipolojisi, yapılardaki ayrıntılar ve boyalı taş oyma defin odalarının yanısıra dik açıları ve süslü kenarlarıyla Gebel Barkal, Nuri ve Kurru piramitler topluluğundaki düzenleme uzun bir zaman boyunca (M.Ö. 9. yüzyıl - M.S. 4. yüzyıl) hakim olan cenaze mimarisinin ve özgün sanatın seçkin bir örneğini temsil etmektedir. Zuma'daki höyükler M.S. 6. yüzyıla kadar devam eden bu defin geleneğinin bazı yönlerini göstermektedir.
Antik Gebel Barkal tepesi dini gelenekler ve mahalli halk kültürü ile güçlü bir şekilde bütünleşmiştir. Bu nedenle en büyük tapınaklar (örneğin Amon Tapınağı) tepenin eteklerine inşa edilmiştir ve yörede yerleşik insanlar tarafından hala kutsal mekanlar olarak kabul edilirler.
FOTOGRAF: Bertramz / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Piramitlerin, sarayların, tapınakların, defin odalarının ve cenaze şapellerinin* şekilleri ile bina malzemeleri değiştirilmemiştir. Rölyefler, yazıtlar ve resimler de orijinal tasarımları, dokuları ve renkleri ile korunmaktadır.
(*) Cenaze şapelleri: Ölülere ayin yapılan kilise
Üstün Evrensel Değeri ortaya koyan niteliklerin önemli ölçüde bozulmamışlığı Bölgenin harika bütünlüğünün öyküsünü vermektedir. Arkeolojik yapılar modern şehrin büyümesinden oldukça çok az etkilenmiştir. Bununla birlikte, başta şehrin çöl yönünde büyümesi olmak üzere mülk çevresindeki gelişmelerin dikkatle izlenmesi gerekmektedir.
FOTOGRAF: public domain / Wikimedia Commons
Bu beş alan modern gelişmelerin neredeyse hiç dokunmadığı olağanüstü bir nehrin ve yarı çölün olduğu bir coğrafyada yer almaktadır.
Gebel Barkal piramitlerinin çoğu hala orijinal şekillerini ve yüksekliklerini muhafaza etmektedirler. Tapınakların ve defin odalarının duvarlarındaki rölyefler ve resimler de iyi korunmuştur. Doğa olaylarından ve insanlardan etkilenen anıtlar bile bölgedeki beşeri uğraşıların orijinal örneklerini hala sergilemektedir.
Geçen yüzyıldaki sınırlı yetersiz restorasyon müdahaleleri kolayca ortadan kaldırılmakta ve bu müdahalelerin yerini modern bilimsel standartlara uygun olan restorasyonlar almaktadır.
FOTOGRAF: public domain / Wikimedia Commons
Yazıtlar (Mut Tapınağı) ve resimler (El-Kurru) gibi kalıntılar bir zamanlar evrensel olarak kabul edilebilecek bir dinin ve ilgili dilin canlanışını günışığına çıkarır: Mısır eski alfabesi ve resmi tanrı Amon'a ibadet.
Tanrıça Mut'a adanan ve tepesi düz dağ içinde oturan tanrı Amon'a ibadet eden Kral Taharqa'yı temsil eden taş oyma tapınak içinde korunan tasvirler bu dağın kutsallığını ifade eder.
Gebel Barkal ve Napatan Bölgesi alanları, politik güçleri Mısır Deltasına ve Filistin'e kadar uzanan Orta Nil Bölgesinin en büyük kralları ile ilişkilidir. Bu kralların içinde en tanınmışlardan biri olan Taharqa, eski ahitlerde isminden bahsedilen tek Sudan'lı kraldır.
Tasarım, sanat, yazıtlar, mekan ve zaman bakımından bütün bu özellikler mülkün Üstün Evrensel Değerini ortaya koymaktadır.
FOTOGRAF: public domain / Wikimedia Commons
Anıt bölgesi, 1952 ve son olarak da 1999 tarihinde değişiklik yapılan 1905 tarihli Eski Eserleri Koruma Yönetmeliği ile korunmaktadır. Bir Yönetim Konseyi oluşturulmuş ve daimi bir bölge yöneticisi atanmıştır. Bu yöneticiye bir grup teknisyen destek olmaktadır.
2007 yılında bir yönetim planı hazırlanmıştır. Bu yönetim planı 2009 yılında onaylanmıştır. Ancak, plan hala bütünüyle uygulanmaya gereksinim duymaktadır.
Bu alan, Eski Eserler ve Turizm Polis'inden gelen bir askeri kuvvet tarafından korunmaktadır. Mülkün sınırlarını açık bir şekilde gösteren detaylı topografik haritalar hazırlanmaktadır. Mülkün beş unsuru üzerinde daha iyi bir koruma sağlayabilecek bir tampon bölge kurulması çalışmaları halen devam etmektedir. Bu tampon bölge kısmen kurulabilmiştir. Bir danışmanlık şirketi bu alanlar için bir proje hazırlamakta ve çit ve temel altyapının maliyetini hesaplamaktadır. Yerel yatırımcıların işbirliği ile Sanam'da bulunan bir turistik köyde bölgeye yönelik bir tarih müzesi kurulmaktadır.
Yönetim Konseyi, bu arkeolojik kültürel miras alanının korunması için süregelen çabalara katkı sağlamak üzere yabancı ortakları çekecektir. Mülkün beş unsuru üzerinde hala önemli bir araştırma potansiyeli bulunmaktadır.
FOTOGRAF: Bertramz / Wikimedia Commons / CC-BY 3.0
Gebel Barkal ve diğer alanlar, M.Ö. 900 - M.S. 600 yılları arasında Nil nehri üzerinde kurulmuş olan Napatan ve Meroitik kültürlerinin nadir tanıklığını taşımaktadır. Diğer alanlarla birlikte Mısır'ın dini değerlerinin canlanışını temsil eden Gebel Barkal'da bulunan Amon tapınağı, bir zamanlar evrensel olarak kabul edilebilecek bir dinin ana merkezidir.
Nil nehrinin her iki yakasında yer alan kurak bir bölgede bulunan bu alanlar Nübye'nin (Nubia) parçası olarak kabul edilmektedir. Nil nehri kıyısında yer alan ve özel bir çöl sınır manzarasının parçası olan piramitler ve mezarlar tipolojileri ve teknikleri bakımından eşsizdirler. Kalıntılar, yalnızca bu yörede varolan ve gelişen önemli bir tarihi kültürün tanığıdırlar.
Gebel Barkal, Sudan'ın başkenti Hartum'un 400 km. kuzeyindeki bir düzlükte yer alan 98 metre yüksekliğindeki küçük bir dağın ve onun arkeolojik alanının günümüzdeki adıdır. Alan, Nil nehrindeki büyük virajın yaklaşık olarak orta noktasının 1.5 km. kuzeyinde şimdiki Karima kentinin yanında bulunmaktadır. Antik devirlerden beri Gebel Barkal dağı bölge insanlarının halk kültürü ve dini yaşantısı bakımından önemli bir rol oynamaktadır. Doğal nitelikte olmasına karşın, kültürel önemi dolayısıyla kültürel miras olarak kabul edilmektedir. Tepe ve çevresinde yapılan kazılar ve araştırmalar, tepenin eteklerinde ve Nil nehrine bakan tarafta bulunan dokuz tapınağı, sarayları, yönetsel yapıları, piramitleri ve diğer mezar çeşitlerini ortaya çıkarmıştır. En büyük tapınak tanrı Amon'a adanmıştır. Tapınakların çoğu dekore edilmiştir ve oyma hiyeroglif yazıtları barındırmaktadır. Taştan inşa edilen tapınakların aksine, sarayların çoğu kilden, güneşte kurutulmuş tuğlalardan yapılmıştır. Mezarlık -piramitlerin alanı- Napatan-Meroitik Kraliyet mezarlığının bir parçasıdır. Bu piramitler ve onların daha ünlü Mısır modelleri arasında birçok farklılık bulunmaktadır. Napatan-Meroitik piramitler en fazla 30 metre yüksekliğe ulaşır, ayrıca ayrı bir yapı ve apre teknikleri vardır. En önemli farklılık piramitlerin fonksiyonlarındadır. Defin odalarını çevrelemek ve gizlemek amacıyla inşa edilen Mısır piramitlerinin aksine Napatan piramitleri altındaki bir yeraltı mezarına (hypogeum/hypogaeum) gömülen ölü adına yapılan hatıra anıtlarıdır. Piramitin önünde sunaklar için küçük bir tapınak inşa edilmekteydi. Keşfedilen 30 mezara merdivenler kullanılarak ulaşılabilmektedir. Bu mezarların çoğu resim ve gravürler ile donatılmıştır. Gebel Barkal çok büyük bir arkeolojik alandır. Bu nedenle bu alan üzerindeki çalışmalar ve kazılar devam etmektedir.
FOTOGRAF: LassiHU / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0
El-Kurru Napatan mezarlığı Gebel Barkal'dan 20 km. uzakta konumlanmıştır. Napatan mezarlığı'nda birkaç kraliyet mezarı ve kraliyet ailesi üyelerinin mezarları yer almaktadır. M.Ö. 9. ve 7. yüzyıllar arasında kullanılan mezarlıkta, küçük bir höyük ile kaplanmış olan en basitinden, üzerinde piramit bulunan en ayrıntılısına kadar farklı türde mezarlar bulunmaktadır. Bu 34 mezar 1916 ve 1918 yılları arasında kazılmıştır.
Nuri mezarlığında 82 mezar vardır. Mezarların çoğu piramitsel üstyapıya sahiptir. Nuri'deki ilk defin M.Ö. 664 yılına, son defin ise yaklaşık olarak M.S. 310 yılına aittir. Mezarlarda bir, iki ya da daha fazla defin odası vardır. Bazıları donatımlı bazıları sadedir. Nuri'deki diğer yapılarda cenaze şapelleri, bir kilise ve evler yer almaktadır.
Sanam, modern Meroë kentindedir. Bu alanda henüz hiç kazılmamış ikamete ayrılan bir bölge vardır. Sanam'da ayrıca, bir tapınak ve içinde 1500 taneden daha fazla defin olan çok büyük bir ''popüler'' mezarlık bulunmaktadır. Bazı bulgular nedeniyle ''Hazine'' olarak adlandırılan gizemli bir yapı, Sanam'daki en büyük yapıdır. Bu alanın işlevi bilinmemektedir.
Zuma küçük höyükler ile kaplı, keşfedilmemiş çok büyük bir defin alanıdır. Zuma, Meroïtic kültürün sonu (M.S. 4. yüzyıl) ile Hristiyanlaştırmanın Nübye'ye varışı (M.S. 6. yüzyıl) arasındaki dönemi temsil etmektedir.
FOTOGRAF: LassiHU / Wikimedia Commons / CC-BY-SA 3.0
Gebel Barkal'daki arkeolojik kazılar henüz ilk tabakalara ulaşmamıştır. Bu alanın çevresinde yapılan kazılar M.Ö. 3. binyıldaki beşeri faaliyetleri ortaya çıkarmıştır. Yeni Krallıkta yaşayan Mısırlılar için Gebel Barkal kutsal bir mekandı: Onlar bu alanı dini bir merkez ve hatta belki de yönetimsel bir merkez yaptılar.
Bölgeyi en iyi temsil eden dönem Napatan-Meroïtik dönemdir. Napata ya da Gebel Barkal muhtemelen M.Ö. 9. yüzyılın sonunda Kushi Krallığının başkenti idi. Napata ya da Gebel Barkal bu dini ve idari rolünü 4. yüzyıla kadar sürdürmüştü. Kurru ve Nuri, kraliyet mezarlıklarıdır. Sanam'da bir Napatan mezarlığı ve henüz kazılmamış büyük bir kent vardır.
Meroïtik dönem sonrasına ait kalıntılar El-Kurru, Zuma ve diğer alanlarda yer almaktadır. Hristiyanlık dönemine ait kalıntılar ise bölgenin tamamında bulunmaktadır.
Kazıların tarihi, Karl Richard Lepsius başkanlığındaki Prusyalı keşif ekibi tarafından 1842-45 tarihlerinde yapılan belgelendirme ve keşif ile başlar. F.L. Griffith yönetimindeki Oxford'dan gelen bir keşif ekibi ise Sanam'da kazı yaptı. Ancak, Sudan arkeolojisi için en önemli arkeolog, Harvard Universitesi ve Boston Güzel Sanatlar Müzesi adına 1907 yılından 1932 yılına kadar kazı yapan George Andrew Reisner'dir.
Son kazılar farklı yerlerde ve yabancı keşif ekipleri tarafından yürütülmektedir.
KAYNAK: © UNESCO/World Heritage - ©www.wikipedia.org - www.numibia.net
ÇEVİRİ: © Cemil / Gezialemi.com
Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi: 2003
Liste Sıra No: 1073
Niteliği: Kültür Mirası
Yeri: Karima, Sudan
Koordinatlar: N18 31 60 E31 49 0
Linkler:
UNESCO İnternet Sitesi
www.wikipedia.org - Jebel_Barkal (İng.)
© Gezialemi Dünya Mirası Listesi
|
|
Sudan Ana Sayfa
|
|
Sudan Dünya Mirasları |
|
Karima Ana Sayfa
|
|
Karima Dünya Mirasları |
|
Yazılan Yorumlar... |
Henüz Yorum Yazılmamıştır |
Yorum yazmak isterseniz...
Yorum Yazabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
|
|