1572 yılında zamanın Peru Genel Valisi Francisco De Toledo'nun ziyaretinin ardından görkemli bir şehir haline gelen Potosi, Hint ve barok mimarisinin birleşmesiyle oluşan stili benimsemesiyle Andların merkez bölgesindeki mimari ve anıtsal sanatların gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Bir süre yerli madencilerin talanına uğrayan Potosi dağında bulunan gümüş damarları, Peru'da geliştirilen "patio" adıyla bilinen gelişmiş madencilik tekniklerinin kullanılmasıyla üretiminin maksimum noktasına ulaşmıştır. 16. yüzyılda bu bölge, bir dizi hidrolik değirmen sayesinde gümüş çıkartılan, dünyanın en büyük sanayi kompleksi olarak nitelendirilmekteydi.
© Elemaki / Wikimedia Commons / CC-BY-SA-3.0
Potosi, neredeyse günümüzdeki modern gümüş madenleriyle aynı düzeyde mükemmelliğe sahiptir. Şehir ve bölge, madenciliğin dikkat çekici izlerini hala taşımaktadır. Endüstriyel altyapı, gümüş cevherinin öğütülmesi için çalışan 140 değirmenin dönmesini sağlayan akıntılı lagünlerden oluşmaktadır. Çıkarılan gümüş, kalıplara dökülmekte ve kraliyet mührüyle mühürlenmektedir. Madenden çıkan gümüşün, kraliyet parası haline gelmesine kadar olan bütün süreç, su hazneleriyle, su kemerleriyle, ocaklarıyla ve değirmenleriyle hala korunmaktadır.
Cerro Rico'nun (Gümüşten dolayı zengin dağ manasında bu deyim kullanılır) endüstriyel anıtlarına sahip olan bu yerleşim yerinde su, yapay göller ve su kemerlerinden oluşan karmakarışık bir sistemle sağlanmaktadır. İşçilik ise Afrika'dan getirilen 'katır insanlar' olarak adlandırılan (Değirmenleri döndüren katırların kısa sürede ölmesi nedeniyle onların yerine bu işçiler kullanılmıştır) işçiler tarafından sağlanmıştır. Bu işçiler, Casa de la Moneda'yı (Nane Evi) da kapsayan sömürge kasabasında, San Lorenzo Kilisesinde, birçok soylunun evlerinde ve kanun zoruyla çalıştırılanların yaşadıkları mahallelerde (barrios mitayos) barınmışlardır.
Casa de la Moneda ön cephe... © Sascha Grabow / Wikimedia Commons / CC-BY-SA-3.0
Şehrin merkezinde, Cumhuriyet Meydanına yakın olan Casa de la Moneda, 1753 ile 1773 yılları arasına inşa edilmiştir ve günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Bugün müzede sömürge dönemine ait 100'den fazla fotoğraf ile birçok arkeolojik ve etnografik koleksiyon bulunmaktadır. Sömürgecilik döneminde inşa edilen ilk kilise olan San Francisco Kilisesi, aynı zamanda Potosi'nin yöneticisi olan El Senor de la Vera Cruz'a ev sahipliği yapmıştır. 1548 yılında yapılan San Lorenzo Kilisesi ise kesme taşla yapılmış ve yerel barok mimarinin önemli bir örneği olmuştur.
KAYNAK: © UNESCO World Heritage Center
ÇEVİRİ: © Arif Oral / Gezialemi.com
AVATAR: © einalem / Wikimedia Commons / CC-BY-SA-2.0 avatar
Cerro Rico... © Gerd Breitenbach / Wikimedia Commons / CC-BY-SA-3.0
Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi: 1987
Liste Sıra No: 420
Niteliği: Kültür
Yeri: Potosi, Bolivya
Koordinatlar: S19 35 0.996 W65 45 11.016