Dakar Limanı'nın 2 km açığında yer alan ve 20 dakikalık bir vapur yolculuğu ile ulaşılabilen Goree Adası, koloni dönemine ait kiremit yapıları ve her yandan begonville çiçekleri sarkan sakin sokaklarıyla huzurun adası olarak bilinen bir yerdir. Günümüzde göze oldukça hoş ve sempatik görünen bu ada, 15.-19. yüzyıl arasında köle ticaretinin merkezi konumunda bulunmaktaydı. Öyle ki bu süreçte yaklaşık 20 milyon Afrika'lı kölenin Goree Adasından geçtiği belirtilmektedir.

Dramatik bir tarihe sahip olan adada, bugün yıkıntı hâlinde de olsalar o günlerden kalan içlerinde trajik olayların yaşandığı bazı yapıları ziyaret edebilmek mümkündür. Portekiz, Hollanda, İngiliz ve Fransız sömürgesinde bulunması nedeniyle adada farklı mimari yapılar gözlenebilmekte, özellikle kölelerin kaldığı binalar ile köle tacirlerinin lüks konutlarının zıtlığı net olarak gözler önüne serilmektedir. Tarihi yapılar haricinde ada; ülkenin en zenginlerinin ultra lüks villalarına ve lüks restoran ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır.

Ada üzerinde yer alan en önemli tarihi bina Köle Evi olarak bilinen, Afrika'da yakalanan tüm kölelerin Amerika'ya veya başka ülkelere gönderilmek için bekletildiği ve gemilere bindirildiği kıtadan son çıkış kapısı olarak kullanılan yapıdır. 1776 yılında Hollandalılar döneminde inşa edilen yapı içerisinde köle olarak satılmak için bekletilen Afrikalı insanların kapatıldığı 2,60 x 2,60 m genişliğinde zindanlar ve trajik yolculuklarına çıkmadan önce geçtikleri son koridorlar bulunmaktadır. Kölelerin ihtiyaçlarını görebilmeleri amacıyla günde sadece bir defa izin verilen evin hijyenik koşulları o kadar kötüydü ki adayı uzun dönem etkileyen haşere salgının buradan yayıldığı söylenmektedir.

Adayı ziyaret etmek için en ideal zaman, Açık Ev Günleri adı verilen, adaya özgü yerel evlerin turistlerin ziyaretine açıldığı ve tarihi belge ve eşyaların ücretsiz bir biçimde sergilendiği festival zamanıdır.

KAYNAK : © UNESCO World Heritage Center - © maximiles.com.tr